Atatürk Orman Çiftliği'ni yargı kararı kurtardı
Ankara'daki Atatürk Orman Çiftliği’nin askeri alan olarak yapılaşmaya açılmasına ilişkin plan değişikliği mahkemeden döndü.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Atatürk Orman Çiftliği'nin (AOÇ) askeri alan olarak yapılaşmaya açılmasına ilişkin süreci yargıya taşıdı. Ankara 4’ünci İdare Mahkemesi, Etimesgut’ta tarımsal üretim alanı olan Atatürk Orman Çiftliği 1’inci Derece Doğal ve Tarihi Sit Alanı sınırlarındaki alanın, askeri alan olarak yapılaşmaya açılmasına dair plan değişikliğini iptal etti.
Daha önce iki kez yürütmeyi durdurma kararı verilen alana ilişkin plan değişikliğinin iptali kararını değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Halka emanet edilen Atatürk Orman Çiftliği alanları, kamusal alandır, halka kapalı olamaz. Yargı, Birinci derece Doğal SİT alanı AOÇ’de yapılaşmada ısrar eden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı’na gereken cevabı bir kez daha vermiştir. İptal kararı haklılığımızın son tescilidir ve yargı telafisi imkansız zararlar yaşanmadan söz konusu dava konusuna ilişkin işlemleri iptal etmiştir. Bakanlıklar AOÇ alanlarında yapılaşma ısrarından vazgeçmelidir. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak bilim ve teknikten aldığımız güçle, AOÇ alanlarını korumak için mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.
‘ALANIN SİT ÖZELLİĞİNE VE BİRİCİKLİĞİNE DİKKAT ÇEKİLDİ’
Ankara 4. İdare Mahkemesi’nin iptal gerekçesinde, alanın Atatürk Orman Çiftliği alanı olduğuna dikkat çektiğini hatırlatan Candan sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
“İptal gerekçesinde yer alan ‘Tarihi sit alanlarında zorunlu altyapı uygulamaları ve bu uygulamalar kapsamında yapılacak olan resmi kurum yapıları dışında hiçbir inşai ve fiziki uygulamada bulunulamayacağı son alınan ilke kararı ile ortaya konulduğundan, çok büyük bir kısmı tarihi sit statüsüne sahip planlama alanının zorunlu altyapı uygulamaları kapsamında değerlendirilmeyecek E:0.50 yapılaşma koşulu ile ‘Askeri Alan’ olarak planlanmasına yönelik dava konusu planlama kararında hukuka uygunluk bulunmamıştır’ ifadeleri ile alanın tarihi SİT özelliğine ve biricikliğine de dikkat çekilmiştir.”