Atatürk Havalimanı saldırısının ardından kahreden detaylar
44 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıyı düzenleyen 3 teröristin oturduğu mahallenin muhtarı 'kayıtsız evlere' isyan etti.
Atatürk Havalimanı saldırısının ardından canlı bombaların Fatih’te İskenderpaşa Mahallesi’ndeki bir evde oturdukları ortaya çıkmış, teröristlerin hallerinden şüphelendiğini belirten komşuları ise durumu mahalle muhtarı Fikret Saral’a aktardığını söylemişti. İskenderpaşa Mahallesi Muhtarı Firker Saral hem hakkındaki iddialara yanıt verdi hem de İstanbul’un içine düştüğü halin acı tablosunu çıkardı.
Habertürk Gazetesi’nden Güngör Karakuş’a kendisine birçok mahalle sakininin gelip apartmanında oturan yabancı uyruklu insanlardan şikâyetçi olduğunu anlatan Fikret Saral,“Bu kadının bize yazılı bir başvurusu yok. Belki gelmiştir ama yazılı bir başvurusu yoksa ben nasıl hatırlayabilirim? Benim mahallemde şu anda 2 bin 500 tane kayıtsız hane var. Her gün 30-40 insan muhtarlığa geliyor. ‘Binamızda yabancılar oturuyor, gelen giden belli değil' diye şikâyetler oluyor. Biz bunların kayıtlarını tutmuyoruz. Bize dilekçeyle de başvurmuyorlar. Sözlü olarak belirtiyorlar, biz de onları yönlendiriyoruz. Toplu şikâyetler gelince de devlet büyüklerimize gerek yazılı, gerekse sözlü olarak durumu anlatıyoruz. Bu hanımefendi de gelmiş olabilir. ‘Ben biliyorum' nasıl diyeyim? Adamları bilsem zaten kayıtlarını yaparım” dedi.
“EV SAHİPLERİ KİRACILARI TANIMALI”
Ev sahipleri ve emlakçıların kiracıları tanımadığını ifade eden Saral, “Bunların düşünülmesi lazım. ‘Ben burayı kiraya veriyorum ama adamın kimliği belli mi, değil mi? Bizim doğalgazımızı, elektriğimizi üzerine alması gerekir.' Emlakçının kiraya verirken bunları düşünmesi lazım. ‘Bu adam bombacı mı, terörist mi? Burayı hücre evi olarak mı kullanacaklar?' Hepsi parayı alıyor, gerisine karışmıyor. Böyle bir şey yok. Bu kişilerin nüfus kâğıtlarını aldın mı, bunlara kira kontratı yapıldı mı?” dedi.
‘2 AY ÖNCE KAYMAKAMA DURUMU ANLATTIM”
Muhtar Saral, sözlerini şöyle tamamladı: “Ben mahallemdeki bu durumu 2-3 ay önce kaymakam beye yazılı olarak ilettim. Benim başvurumun ardından kaymakamlık, belediye yetkilileri, bölgedeki bütün emlakçıların dükkânlarını mühürledi. Ama bir süre sonra hepsi cezaları bittikten sonra dükkânlarını açtı ve eski sistem devam etti.”