Anayasa Mahkemesi: ''Dersaneler kapatılamaz…''
Eğitimi Kördüğüm Haline Getirenler Pişkince Erken Seçimle Yenidenİktidar Hayali Güderken Öğrenciler, Veliler Seslerini Yükseltiyorlar: “Dershaneleri Kapatmayan Anayasa Mahkemesi YÖK’ü Kapatsın…”
12 yıllık AKP iktidarının eğitim ile ilgili bütün temel yasalarını iptal eden Anayasa Mahkemesi (AYM), başta YÖK olmak üzere, 20 milyonluk tüm eğitim camiasını yakından ilgilendiren 1 Eylül'de dershanelerin kapatılmasını dğzenleyen yasayı dün oyçokluğu ile iptal etti.
Dershanelerin eğitime devam etmesini sağlayan kararı AYM üyeleri 12'ye 5 oy çokluğuyla aldı. Böylece ‘kapatılacak' denen dershaneler bundan sonra da eğitim vermeye devam edecek. AYM verdiği kararla dershanelerin kapatılmasını öngören Yasayı Anayasa'nın 13, 42 ve 48. maddelerinde yer alan eğitim ve öğretim hakkı ile çalışma hürriyetinin ihlal edildiğini vurguladı.
AKP hükümeti 6528 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la tüm dershaneleri kapatmıştı. 14 Mart 2014 tarihinde yürürlüğe giren kanunla dershanelerin 1 Eylül 2015'te kapatılması öngörülmüştü. Cumhuriyet Halk Partisi, Anayasa'nın birçok maddesine aykırı olan Kanun'un iptali için AYM'ye iptal başvurusunda bulunmuştu.
Raportör “Dershaneler Kumarhane gibidir, kapatılır” demişti; YÖK ve ÖSYM de Kuripiye mi bu durumda?
Geçtiğimiz hafta konuyu gündemine alan Anayasa Mahkemesi, tarihte ilk defa AYM Kanunu'nun 43. maddesine dayanarak önündeki bir konu için tarafların görüşünü aldı. Bu savunmalarda AYM raportörünün dershanelerin kapatılabileceği yönünde hazırladığı rapor, tartışma konusu oldu. Raportörün, dershanelerin de kumarhaneler gibi kapatılabileceği yönünde belirttiği görüşün kararla birlikte Anayasa'ya uygun olmadığı da tescillenmiş oldu.
SON TOPLANTI YÖK’Ü VE ÖSYM’Yİ DE KURİPİYE OLMAKTAN KURTARDI: “DERSHANELER, KUMARHANE GİBİ KAPATILAMAZ”
Geçtiğimiz perşembe yapılması beklenen son toplantı ise düne ertelendi. Toplantıda, AYM üyeleri 12'ye 5 oy çokluğuyla 17 aydır yürürlükte olan yasanın iptaline karar verdi. Yüksek Mahkeme Başkanı Zühtü Arslan da iptal yönünde oy kullandı. Mahkeme, değişikliğin Anayasa'nın 13, 42 ve 48. maddelerine aykırı olduğunu vurguladı. Anayasa'nın 13. maddesinde hak ihlallerinin hangi durumlarda sınırlanacağının belirtildiğini kaydeden AYM, söz konusu yasanın bu sınırlara uymadığını belirtti. Yasayla, Anayasa'nın 42. maddesinde düzenlenen eğitim ve öğretim hakkı ile 48. maddede düzenlenen çalışma hürriyetinin ihlal edildiğini ifade etti. Yapılan müdahalede toplum yararı ile doğacak zarar arasında dengenin oluşmadığı ifade edildi. Serbest teşebbüs hürriyeti ve eğitim-öğretim hakkının yasayla engellenemeyeceği kaydedildi. İptal kararı, gerekçe ve muhalefet şerhlerinin yazılmasının ardından Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girecek. Kararın ardından, dönüşümü tamamlamayan dershaneler faaliyetine devam edebilecek. Dönüşümü tamamlanan dershaneler ise yeni başvuru yaparak tekrar dersane statüsüne dönebilecek. Dershanelerin kapatılmasına ilişkin yaşanan süreçte maddi açıdan zarar gören dershane sahipleri ile öğretmenlerinin yaşanan zararın tazmini için dava açacakları öğrenildi.
KARAR TWİTER’I SALLADI; İKTİDARDAN SES YOK..
Aslı Aydıntaşbaş: Bence hukuken doğru karar. Dershaneler, çarpık bir eğitim sisteminin yan ürünü ama... Devletin “pat” diye bir kararla dershane, kurs ya da herhangi bir eğitim girişimini engelleme hakkı yok. Mesele paralel değil demokrasi. Halkı dershanelere mecbur bırakan bu fecaat eğitim sistemini savunmuyorum. Ama sistemi düzeltmeden dershaneyi kapatamazsın.
Sezgin Tanrıkulu: AYM'ye başvurumuzun dersane yasasının iptaliyle sonuçlanması demokrasi adına iyi haber! Hukuk ihlallerine karşı CHP görevini yapıyor, yapacak.
Hakan Şükür: Hukuk ve normalleşme adına önemli bir adım. AYM'nin dershaneleri kapatmaması da sevindirici. Dershane konusunu toplumu bölme adına bir çatışma unsuru olarak kullananlar ne geçmiş oldu elinize? Dershanelerin kapatılma girişimiyle başlayıp sonuçlanan istifa sürecimde bir kez daha Anayasa'ya bağlılığımın haklılığını görmenin mutluluğu.
Yavuz Semerci: Neymiş, kumarhane kapatmak ile dershane kapatmak aynı şey değilmiş...
Deniz Ülke Arıboğan: Eğitimle ilgili kararların güç eksenli gündelik siyasetin dışında ve özerk bir şekilde alındığı bir ülke hayal etmek çok mu zor?
Erdal Türkkan: Anayasa Mahkemesi'nin dershanelerin kapatılması yasasını iptali, bizzat devletin yaptığı önemli bir rekabet ihlalinin sonlandırılmasıdır.
Sedat Laçiner: AYM'nin kararı doğru, çünkü düzenleme müteşebbislik haklarını çiğniyordu ve yasağın nedeni hukuk değil, siyasi düşmanlıklardı.
Avukat Mehmet Kasap: Bugüne kadar binlerce personel ve dershane mağdur oldu. Hepsi için tazminat davası açacağız. AYM'deki sunumlar sırasında üyeler çok dikkatli şekilde dinlediler. Açıkçası hakperest davrandıkları görülüyor. Teşekkürler. Bu yasakçı yasayı AYM'ye taşıyan CHP'ye teşekkürler. 145 sayfalık müthiş bir dilekçe hazırlamışlar.
Bu görüşlerden sonra gözler YÖK’e çevrildi. Hukukçulara göre YÖK’ü kuran 2547 sayılı yasanın bir çok maddesi de Anayasa’nın 13. maddesine aykırı. Ayrıca, YÖK’ün kontenjan tespiti ve yerleştirme yapması, Anayasa’nın 42. maddesine aykırı. Hukukçular, bu konuda “Yeni Meclis görev üstlenmeli ve YÖK konununu Anayasa Mahkemesine götürmeli” diyorlar.
Veliler ve öğrenciler, AKP’ye yandaşa, ve AKP’ye paralele bol keseden kontenjan dağıtan YÖK’ün de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasını istiyorlar. Görüşlerini açıklayan adı bizde saklı bir Veli: “YÖK Anayasada adı geçen bir kuruluş, hukukçu olarak YÖK’ün anayasal kuruluş olarak sadece anayasa değişimi ile ortadan kaldırılacağı görüşüne katılmıyorum. Bal gibi Anayasa Mahkemesi YÖK’ü kuran 2547 sayılı Kanunu da anayasaya aykırılık yönünden inceleyebilir ve ilk elde YÖK’ün belli bazı yetkilerini yok edebilir. Zaten kanımca, kontenjan belirlemek veya yerleştirme yapmak ne YÖK’ün ne de yavrusu ÖSYM’nin anayasal görevi değil. Bu görev olsa olsa DPT’nin veya üniversitedeki bölümlerin görevi. Farazi yetkilere sahip olan YÖK’ün AYM tarafından kanadı kolu kırılırsa belki YÖK de kendi kendini değiştirip, ya da fesh edebilir. Yerine koordinasyon ve finans yaratmakla mükellef, ama sadece mükellef ve üniversitelere karışmayan bir Kurul getirilebilir, o da şimdiki Anayasa’da var diye. YÖK’ün miadı, 12 Eylül generallarinin miadını da geçti. Vesayeti kaldıracağım diyen bir İktidar, en iyi şekilde, klinikleri dershanelere çevirmekten başka bir şey yapmayan paralelci üniversiteler kurarken, YÖK’ü ODTÜ. İTÜ, gibi üniversitelere karşı vesayet unsuru olarak kullandı. Yandaş olmayan, tarafsız ve eğitim kalitesi dışında bir şeyle ilgilenmeyen Vakıf üniversitelerini cezalandırdı. Yok mu YÖK’e yok diyecek bir Anayasa Mahkemesi.”
Anayasa Mahkemesi’nin 2547 sayılı yasayı anayasaya aykırılık açısından inceleyip incelemeyeceği konusunda görüşüne başvurduğumuz hukukçu bir milletvekili ise, “evet YÖK anayasal bir kuruluş ama kanununun bir çok maddesi anayasaya ve hukuka aykırı, özellikle, dershanelerin kapatılmasına karşı dayanak olarak Anayasa Mahkemesi’nin ileri sürdüğü 13, 42 ve 48 maddelere aykırı işler yapıyor YÖK, hem de otuz beş yıldır. Bu nedenle yeni Meclis’te bu türlü bir önerge verilerek, 2547 sayılı yasa Anayasa Mahkemesi’ne götürülebilir, iyi bir fikir” dedi.