Analiz - Pyd Ve Esed Rejimi Arasındaki İttifak Pekişti
Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Caferi, Esed rejiminin PYD'yi desteklediğini itiraf ederek, iş birliğini ilk kez açıkça ortaya koydu- Terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD, iç savaşın başından bu yana rejimle neredeyse hiç çatışmadı - İki müttefik, Hale
ANKARA (AA) - SELEN TEMİZER - Rusya ve ABD tarafından "muhalif" olarak yansıtılan terör örgütü PKK'nın Suriye kolu PYD, iç savaşın başından bu yana Esed rejimiyle hiç çatışmaya girmemesiyle dikkati çekiyor. Örgüt ve rejim arasındaki güçlü iş birliği, dün ilk defa rejim tarafından da açıkça ortaya konularak, pekişmiş oldu.
Suriye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Beşşar Caferi dün, BM Güvenlik Konseyi çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, "ABD yönetimi tarafından desteklenen bu Suriyeli Kürt grup aynı zamanda Suriye hükümeti tarafından da destekleniyor. Dolayısıyla Suriye'nin kuzeyinde kazanılan zaferler, Suriye ordusu ile Kürtlerin Suriye halkının tamamı için kazandığı ortak zaferlerdir. Suriye ordusunun doğrudan desteğinden herkes istifade ediyor" ifadelerini kullandı.
Suriye rejimi tarafından ilk kez itiraf edilen iş birliği, yaklaşık 5 yıldır aktif biçimde sürüyor. Son olarak, önceki gün PYD, Tel Rıfat ilçesini ele geçirdiği sırada, rejim güçleri de Tel Rıfat'ın güneybatısındaki Kafr Naya köyünü çatışmasız şekilde PYD'ye devretti.
PYD, Suriye'de iç savaş başladığından bu yana doğrudan taraf olmayarak, kendi yerel çıkarlarına odaklandı. Rejimi hedef almaması, Esed için büyük bir fırsat oldu. Böylece Esed rejimi nispeten güvenilir bir müttefik edindi. Tarafların özel ilişkisi, Kürt nüfusun yoğun yaşadığı bölgelerde PYD’nin önünün açılmasına hizmet etti. Rejim ve PYD, şimdiye kadar sadece birkaç kere Halep'in kuzeyinde, PYD kontrolündeki Şeyh Maksud'da, Haseke'de petrol alanlarında günlük çatışmalar yaşadı. Sonuçta Esed rejimi, bu alanları PYD'nin hakimiyetine bırakarak gücünü diğer bölgelere odakladı.
Örgüt, rejimle 2012'nin başındaki uzlaşması çerçevesinde ülkenin kuzeydoğusunda hakimiyeti sağladı. Karşılığında PYD rejime vergi verirken, rejim de kamu kurumlarını çalıştırmaya devam ediyor. Esed rejimine bağlı memurlar 2011 öncesinde olduğu gibi işlerini sürdürüyor. Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, Haseke'deki bazı yerlerin vergileri, PYD ve rejim arasında paylaşılıyor. Çoğu zaman rejimin ve PYD'nin kolluk güçleri kentte müşterek devriyeler yapıyor.
Yerel kaynaklar, Haseke'nin kuzeydoğusunda PYD kontrolündeki Rümeylan petrol sahasının PYD ve rejim tarafından birlikte korunduğunu, çıkarılan petrolün bir kısmının rejime verildiğini bildiriyor.
Rejim ve PYD iş birliğinde, DAEŞ'in yükselişi de bu ittifaka yeni alanlar sundu. Haseke kent merkezinde PYD ve rejim, ABD'nin havadan yardımıyla DAEŞ'e karşı birlikte savaşıyordu. Yaklaşık 6 ay önce, DAEŞ Haseke'deki birçok noktadan çekilirken, Esed rejimi bu bölgelerin PYD'nin hakimiyetine girmesine izin verdi.
Şii nüfusun yaşadığı rejim bölgesi Nubul ve Zehra beldeleri de rejim ve PYD'nin birlikte hareket ettiği bölgelerden. 2 hafta öncesine kadar muhaliflerin kuşatmasında olan beldelerdeki rejim kuvvetlerine yardım, PYD kontrolündeki Afrin üzerinden ulaşıyordu. Ancak halihazırda Rus hava desteğiyle Halep'in kuzeyinde ilerleyen rejim güçleri, beldelerdeki muhalif kuşatmasını kırmış durumda.
PYD ve rejimin Halep'teki iş birliğinin çerçevesi Aralık 2015'te Haseke'de imzalanan ortak askeri eğitim ve strateji anlaşmasıyla belirlenmişti. Buna göre, rejim Şeyh Maksud ve Afrin'de PYD güçlerine mühimmat ve eğitim veriyor. Karşılığında da PYD, 500 kişilik bir gücü Halep’teki operasyonlarında rejimin hizmetine sunuyor. Rejimin eğiteceği kişiler de genellikle 18-40 yaş arası, Afrin ve Şeyh Maksud gibi PYD kontrolündeki bölgelerde zorla askere alınmış kişilerden oluşuyor.
Rusya ve ABD, 29 Ocak'ta başlayan, ikinci gününde tıkanan Cenevre görüşmeleri öncesinde de PYD'yi muhalif adı altında kabul ettirmekte ısrarcı davranmıştı.
Muhaliflerin oluşturduğu müzakere komisyonu ise PYD'nin hak ihlallerine dikkati çekerek, örgütün Cenevre'de temsil edilmesine şiddetle karşı çıkmıştı. Müzakere Yüksek Komisyonu'nun sözcüsü Riyad Na'san Ağa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "PYD, Rakka ve Haseke köylerinde onlarca kişiyi öldürdü, keyfi tutuklamalar ve sürgünler yaptı. Bu katillerin müzakere masasında oturmaya ve muhalif olarak görülmeye hakkı yoktur" demişti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, önceki gün konuya ilişkin açıklamasında, PYD'nin, son zamanlarda DAEŞ'le mücadeleden öte Suriye'nin meşru tek temsilcisi olan ılımlı muhalefetle mücadele ettiğini ve DAEŞ'le savaşan ılımlı muhalefet unsurlarını arkadan hançerlediğini belirterek, "PYD, özellikle Rusya-Türkiye arasında yaşanan gerilimden sonra Rusya'nın bölgesel planlarının lejyoneri, paralı askeri haline gelerek Türkiye'ye zarar vermeyi öncelik haline getirmiş durumda" ifadelerini kullanmıştı.
Rusya, PKK'nın Suriye kolu PYD ile ekim ayından bu yana özel bir ilişki geliştirdi. ABD-Rusya rekabetinden istifa eden PYD, ilerleyen aylarda Rus yetkililer ile Moskova ve Paris'te görüşmeler gerçekleştirdi. Rusya, 24 Kasım 2015'te Türk hava sahasını ihlal ettiği için savaş uçağının düşürülmesinin ardından, PYD'ye Türkiye sınırı ve Halep arasındaki koridoru kapatmak amacıyla savaş alanında aktif destek sağlamaya başladı. PYD, koridorun batısındaki Afrin yönünden Rus hava desteğiyle muhaliflerin cephe hatlarına saldırdı. Halihazırda PYD, Rus desteğiyle Halep'in kuzeyinde Azez ilçesinin güneyinden ilerleyerek, muhaliflerin bölgedeki son kalelerine saldırıyor. Tel Rıfat beldesini ele geçiren PYD, şimdi de Mare ilçesine girmeyi hedefliyor.