Alman ustanın çırağından Emaye ustasına dönüşüm: Dedemin Emayeleri
Emaye seven herkesin bildiği bir marka var ki ismi de ürünleri gibi sıcacık: Dedemin Emayeleri. Markanın daimi müşterileri hikâyeyi bilse de bugün herkesçe pek bilinmeyen bir hikâyesi var Dedemin Emayeleri’nin. Neden Dedemin Emayeleri?
“Emaye Sevgisi Halil Dedemizden Miras”
Dedemin Emayeleri Şirketi Kurucusu Selva Yazıcı sektöre yeni bir renk ve soluk getiren ve kurduğu şirket ile birbirinden güzel emaye ürünleri emaye sevenlerin ilgi odağı haline getirmiş bir kadın girişimci. Kaliteli, farklı ve emsalsiz olan ürünleriyle tanınan Dedemin Emayeleri ise çok daha köklü ve sevgi dolu bir hikâyeyi içinde barındırıyor.
Dedemin Emayeleri markasının kurulma hikâye çok eskilere dayanıyor aslında. Bu hikâyeye hayat veren kişi Halil İnan, Türkiye’deki ilk emaye ustası. Halil Bey, mesleğe 1933 yılında İstanbul Fındıklı’da Alman bir ustanın çırağı olarak başlıyor ve burada öğrendiklerini de nesilden nesile aktarıyor. Ustasından öğrendikleri ve kendi geliştirdiği formüller ile pek çok usta yetiştiriyor ve emaye sektöründe kalıcı izler bırakıyor.
“Bizdeki emaye sevdası da Halil Dedemizden miras… İşte bu nedenle, Dedemin Emayeleri…” diyen Selva Yazıcı dedesi Halil İnan’ın mirasına sahip çıkıyor ve bugün herkesin bildiği, severek tercih etti Dedemin Emayeleri markası ortaya çıkıyor.
“Alman bir Usta’nın yanında yetişen Dedemiz Halil İnan…”
“Alman bir Usta’nın yanında yetişen Dedemiz Halil İnan azimle çalışıp öğrendiği formüllerle emayeciliğin ülkemizde yayılmasına katkı sağlamıştır.” sözleriyle dedesinin emaye sektörüne yaptığı katkıların altını çizen Selva Yazıcı, Halil Bey’in ardından bayrağı devralan Şaban İnan’dan bu değerli bayrağı alıyor ve Dedemin Emayeleri şirketini kuruyor. Böylece Selva Hanım dedesinden kalan emaye mirasını en iyi şekilde koruyarak geliştiriyor ve markaya yeni bir soluk kazandırıyor.
Büyük Bir Emeğin Hikâyesi
Halil İnan’ın büyük katkıları bulunan emaye sektörüne bugün Dedemin Emayeleri yön veriyor. Halil İnan Emayetaş Fabrikası’nda ilk Frit formülünü geliştiren usta olma onuruna sahip ve emaye sektörü için çok önemli bir isim. Ardından gelenler de yine aile içinden. Oğlu Şaban İnan ve torunu Selva Yazıcı… Halil İnan, namı değer Dede. Bu nedenle günümüzde torunları da onun emayelerine sahip çıkıyor ve ortaya Dedemin Emayeleri markası çıkıyor.
1933 yılından 2007 yılına Kadar Mesleğe Olan Katkılar
Türkiye’de ilk kıvılcım olmanın haklı gururunu yaşayan Halil Bey, 2007 yılında vefat edene kadar emaye sektörüne pek çok katkı sunuyor. Kendisi gibi çırakları yetiştiriyor ve onları emaye ustası yapıyor. Halil İnan’ın buluşu olan karışımın hazırlanması emaye sektörüne adeta yeni bir yön veriyor ve ortaya günümüzde kullanılan emayeler çıkıyor.
Emaye, çelik, demir, alüminyum gibi metal yüzeylerin camsı yapıda bir silikat karışımları (frit) ile 800-900 derecede fırınlanması sonucu elde edilen bir kaplama şekli. Frit ise çamur halde ıslak olarak veya toz halinde kaynaşabilen bir borosilikat cam tabakası. İki aşamada üretilen emaye ürünler, ilk önce Frit dediğimiz bu karışımın hazırlanmasının ardından Frit kaplanacak yüzeye göre formülize edilip sıvı hale getiriliyor ve metal yüzeye kaplanıyor. Kaplama işlemi, daldırma, sallama ve pistole olarak adlandırılan üç şekilde yapıldıktan sonra 800 C° ’de fırınlanıyor ve son halini alıyor.
İnan Emaye Fabrikası’ndan Dedemin Emayelerine Dönüşüm
Selva Yazıcı’nın “Dedemin Emayeleri” dediği emayeler bugün herkesçe bilinen ve sevilen emayelere dönüşmüş. Selva Yazıcı’nın dedesinin azimle çalışıp öğrendiği ve hayata geçirdiği formülleri bugün Türkiye’de emaye sektörüne halen yön vermekte…
Bir Alman Usta’nın yanında çırak olarak başlayan Halil Bey’in İnan Emaye Fabrikası ile devam ettirdiği girişim, emaye sevgisi ve ileri görüşlülüğü ise bugün Dedemin Emayeleri’nde nefes alıyor.