Alevi Başkan'dan takip iddiası
Geçtiğimiz hafta saldırıya uğrayan Alevi dernek başkanlarının plakası bulunmayan bir araçla takip edildiği iddia edildi.
Geçtiğimiz hafta içinde bulundukları otomobil silahlı saldırıya uğrayan Alevi dernek başkanlarının, şüpheli bir otomobil tarafından takip edildiği öne sürüldü. Plakası bulunmayan camlarında siyah film bulunan otomobilden yapılan takibin 5 kilometre kadar sürdüğü belirtildi.
Alevi Bektaşi Federasyonu genel başkanı Baki Düzgün, Düzgün’ün eşi ve Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir’in içinde bulundukları otomobil geçtiğimiz hafta Ankara yolunda silahlı saldırıya uğradı. Araçta bulunan isimlerden Baki Düzgün, Hürriyet'e yaptığı açıklamada saldırı olayı ile ilgili yeni bir bilgiyi de paylaştı.
YAVAŞLADIK SALDIRI OLDU
Düzgün’ün aktardıklarına göre saldırı Bolu Dağı çıkışında yaşandı. Düzgün “Yokuş aşağı indiğimiz sırada yolun karşı tarafından beyaz renkli bir otomobil duruyordu. Biz bunun radar aracı olduğunu düşünerek hızımızı biraz daha azalttık. O sırada saldırı oldu” dedi.
Baki Düzgün
5 KİLOMETRE TAKİP ETTİ
Düzgün silahlı saldırıdan sonra yollarına devam ettikleri süreçte şüpheli bir otomobilin kendilerini takip ettiğini fark ettiklerini aktararak “Siyah renkli bu otomobilde plaka olmadığını gördük. Camlarına ise siyah film çekilmişti. İçerideki kişiler görünmüyordu. Bu otomobil zaman zaman önümüzden zaman zaman arkamızdan gidiyordu. Bu takip yaklaşık 5 kilometre sürdü. Daha sonra bu otomobil bizden ayrıldı. Ancak biz bu aracın fotoğraflarını çektik. Biz Ankara Kızılcahamam’a girdiğimiz de de başka bir şüpheli araç fark ettik. Gri renkli bu otomobil de plakasızdı ve hemen önümüzden gidiyordu. Daha sonra bu araç da kısa bir süre sonra ortadan kayboldu” dedi.
ÇATIŞMA ÇIKARILMAK İSTENİYOR
Düzgün, Türkiye’nin kritik bir süreçten geçtiğine işaret ederek “Bu süreçte herkese sorumluluklar düşüyor. İnsanlarımız ve halklarımız arasında çatışma çıkarılması isteniyor. Bu türden provokasyonları önlememiz gerekiyor. Kardeşçe barış içinde yaşamayı dillendirmeliyiz. Biz yine de inadına barış ve ortak yaşam diyoruz.