Akıncı Üssü iddianamesinde 5 kadın asker de yer alıyor
15 Temmuz darbe girişimi gecesinde Akıncı Üssü'nde meydana gelen olaylara ilişkin hazırlanan iddianamede, 481 şüpheli arasında 5 kadın asker de bulunuyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanarak mahkemeye gönderilen iddianamede, darbe girişiminde yer alan 5 kadın asker şüphelinin görevlerine işaret edildi.
İddianameye göre, Muhabere Elektronik Bilgi Sistemler Okulu (MEBS) ve Eğitim Merkezi Komutanlığında görevli Lale Işık, Kübra Arpaguş, Merve Duğan görevli olmadıkları halde Akıncı Üssü'ne giderek buradaki faaliyetlerde yer aldı.
Kayseri 12. Hava Üs Komutanlığında görevli Pilot Yüzbaşı Burcu Doğan ise darbeci askerlerin uçakla Ankara'ya getirilmesinde görevlendirildi.
Darbecilerin hazırladıkları sözde atama listesinde terfi ettirilen Yarbay Emine Gülşen Torunoğlu Aslan "Hazine Genel Müdürü" olarak görevlendirilecekti.
İddianamede, ifadelerine yer verilen şüpheliler haklarındaki suçlamaları kabul etmedi.
Darbecilerin sözde atama listesinde "Hazine Genel Müdürü" olarak atanacağı belirtilen Hava Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Başkanlığında plan subayı olarak görev yapan yarbay Emine Gülşen Torunoğlu Aslan, darbe girişiminde bulunulan 15 Temmuz 2016'da mesaisini tamamladıktan sonra evine gittiğini, o gün karargaha dönmediğini söyledi.
Aslan, 18 Temmuz 2016 tarihinde mesaisine başladığını, ertesi gün de gözaltına alındığını belirtti.
Hava Kuvvetleri Komutanlığında yarbay rütbesiyle İstihbarat Başkanlığında çalışan ve aynı iddianamede şüpheli olarak adı geçen eşi İsmail Aslan ile kendi iradesiyle evlendiğini, evliliğinde 'FETÖ' bağlantısının bulunmadığını ileri süren Aslan, eşinin 15 Temmuz'da, öğrenci alımları nedeniyle görevlendirildiği İstanbul Hava Harp Okulunda bulunduğunu aktardı.
Aslan, askeri lise ve harp akademilerine öğrenci alımlarında 'FETÖ'nün etkili olduğuna dair haberlerin hatırlatılması üzerine, eşinin FETÖ üyesi olmadığını savundu.
'FETÖ' elebaşı Fetullah Gülen'i medyadan tanıdığını ve kendisini hiç görmediğini belirten Aslan, görev gereği 2012'de eşiyle ABD'ye gittiğini, bu sürede Pensilvanya eyaletinde bulunmadığını kaydetti. Eşinin izinli olarak geldiğini ve kendisine eşlik ettiğini bildiren Aslan, teknik bir toplantı nedeniyle ABD'ye gittiğini söyledi.
'FETÖ' mensubu olmadığını ve örgütün "abla" olarak nitelendirdiği yöneticilerle bağlantısının bulunmadığını iddia eden Aslan, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Emine Gülşen Torunoğlu Aslan'ın eşi İsmail Aslan ise eşinin sözde atama listesinde "Hazine Genel Müdürü" olarak görevlendirilmesini, "Ben eşimin başarılı ve kolay çalışılabilir olması nedeniyle atandığını ya da birilerini karalamak maksadıyla bu listenin düzenlendiğini düşünüyorum." sözleriyle savundu.
Aslan'ın dikkati çeken yurt dışı seyahatleri
Aslan'ın cep telefonuyla 15 Nisan-15 Temmuz 2016 tarihleri arasında şüpheliler arasında yer alan eşi İsmail Aslan ile 79, 15 Temmuz'da ise 26 kez telefonda görüştüğü tespit edildi.
Aslan'ın 6 Mart-17 Mart 2016 tarihlerinde Almanya'da bulunduğunun ifade edildiği iddianamede, bu tarihlerde şüpheli Nurettin Oruç'un Almanya'da, Kemal Batmaz ile 'FETÖ'nün "Hava kuvvetleri imamı" Adil Öksüz'ün de ABD'de olduğu bilgisine yer verildi.
İddianamede Aslan'ın 2015 yılında birkaç kez Almanya'ya gittiği, Mart 2015'teki seyahati sırasında Batmaz'ın da Almanya'da bulunduğu bildirildi.
İddianamede FETÖ üyesi olduğu belirtilen Aslan'ın, darbeyi yönetip organize eden şüpheliler ile eylem ve işbirliği içerisinde olduğu, şüphelinin darbeciler tarafından verilen görevleri yerine getirdiği ve darbe faaliyetine iştirak ettiği kaydedildi.
"Emir mantıksız geldi"
Kayseri 12. Hava Üs Komutanlığında görevli Burcu Doğan, Hava Pilot Ferhat Akbulut'un 15 Temmuz'da terörle mücadele harekatı olacağını söylediğini ve ikinci pilot olarak görevlendirildiğini belirttiğini aktardı.
Bunun üzerine saat 22.50 sıralarında birliğine gittiğini ifade eden Doğan, uçuş hazırlıklarıyla ilgilendiği için darbe girişiminden haberi olmadığını ve bu konuda kendisine de bilgi verilmediğini savundu.
Daha sonra da darbe girişimini bastıracak ekipleri taşıyacaklarının söylendiğini aktaran Doğan, uçuş öncesinde diğer uçakların personeli ile telsizde görüştüklerini, verilen emirlerin açık ve mantıklı olmadığını da kendi aralarında konuştuklarını kaydetti.
Şırnak'a gitmek üzere yola çıktıklarını ancak diğer uçakların "meydan kapalı" şeklindeki telsiz anonslarını duymaları üzerine Kayseri üzerinde beklemeye başladıklarını ifade eden Doğan, daha sonra Malatya'ya boş olan uçakla iniş yaptıklarını dile getirdi.
İniş yaptıktan sonra kule frekansından Hava Lojistik Komutanlığı Ulaştırma Şubede görevli Hava Seyrüsefer Albay İhsan Kaplan'ın "Hepinizi gözlerinizden öpüyorum. Bir yanlışa düşmediniz." anonsunun iletildiğini anlattı.
Harekat Komutanı Albay Erhan Baltacıoğlu'nun verdiği, "öncelikle Şırnak ardından Adnan Menderes Meydanı'na iniş" şeklindeki emirleri gerçekleştirmediklerini bildiren Doğan, kendilerine emredildiği şekliyle uçakların yerini gösteren "IFF uçak yer izi" cihazını kapatmadıklarını, hiçbir şekilde yolcu veya malzeme taşımadıklarını söyledi. Doğan, "Kule izin vermezse bile inin" emrinin mantıksız geldiği dile getirdi.
Daha sonra Malatya'da Emniyet Müdürlüğüne götürüldüklerini ifade eden Doğan, darbeyle ilgili talimat almadığını, kendilerine terörle mücadele harekatı olduğunun söylendiğini bildirdi.
Kursiyer teğmen Işık
Görevli olmadığı halde Akıncı Üssü'ne gelerek burada darbecilerin yönlendirmesiyle otopark bölümünde nöbet tutan kursiyer teğmen Lale Işık ise bir arkadaşının kına gecesine gittiğini, bu sırada telefonuna birliğe gelmesi yönünde mesaj ulaştığını belirtti.
Işık, daha sonra birliği olan MEBS Okullar Komutanlığına intikal ettiğini, diğer kursiyer teğmen Merve Duğan ile tabur binasına gittiklerini söyledi.
Emir kapsamında teçhizat ve silah aldıklarını ifade eden Işık, daha sonra Akıncı Üssü'ne götürüldüklerini ve buranın emniyetini alacaklarının söylendiğini dile getirdi.
Burada telefonlarının kapatılması talimatının verildiğini ve bir havacı askerin sürekli telefonlarının kapalı olup olmadığını kontrol ettiğini anlatan Işık, Teğmen İsmail Küçükberber'in bölük astsubayı İbrahim Alkan'ın yanlış yapıldığını ve hemen oradan çıkmaları, tabur komutanının emirlerini dinlememeleri gerektiğini söylediğini bildirdi.
Nizamiyede beklemeye başladıkları sırada kursiyer teğmenlerin bir "WhatsApp" grubu kurduğunu, eski tabur komutanı Yarbay Alpaslan Aydın'ın bu grup üzerinden, "Emir komutayı ben devraldım, çıkabiliyorsanız çıkın, çıkamıyorsunuz güvenlik güçlerine teslim olun." mesajı yazdığını anlattı.
Işık'ın eşi Ahmet Fazıl Işık ve amcası Halil Öztürk hakkında 'FETÖ' kapsamında işlem yapıldığı, şüphelinin yengesi Feride Öztürk'ün de 2010 yılı KPSS'deki usulsüzlükle ilgili soruşturma yürütüldüğü belirlendi.
İzinli olduğu halde birliğe gitti
MEBS Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığında görev yapan kursiyer teğmen Merve Duğan da kayınbiraderinin eşini arayarak bir uçağın kaçırıldığını ve bomba yüklü olduğunu söylediğini anlattı.
Bunun üzerine izinli olmasına rağmen birliğine gittiğini ifade eden Duğan, daha sonra televizyondan İstanbul'da yaşanan olayları öğrendiklerini bildirdi.
Herkesi silah ve teçhizat alması emrinin verildiğini, daha sonra da Akıncı Üssü'ne götürüldüklerini dile getiren Duğan, burada otopark ile bina arasında emniyeti almaları talimatının verildiğini söyledi.
Duğan, FETÖ ile bağlantısının bulunmadığını, darbe girişiminde yer almadığını savundu.
İtiraf etti
Akıncı Üssü'nde nizamiyede darbecilerle birlikte hareket ederek nöbet tutan Kübra Arpaguş ise öğrencilik yıllarında FETÖ ile bağlantısı olduğunu itiraf etti.
Dershanede yapılan toplantılarda FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in görüntülerinin izlettirildiğini anlatan Arapaguş, daha sonra Kara Harp Okulunu kazandığını kaydetti.
Örgüt içerisinde "abla" olarak nitelendirilen "Yağmur" kod adlı bir kişinin kendisinden sorumlu olduğunu dile getiren Arpaguş, okuldan mezun olacağı sene örgüt tarafından fotoğraflarının çekildiğini ve uygun görülecek kişilerle evlendirileceğinin bildirildiğini söyledi.
Mamak'taki MEBS Okulu'nda görev yaptığını bildiren Arpaguş, 15 Temmuz'da görev yerine gelinmesinin istendiğini belirtti.
Kendisiyle birlikte toplanan bazı askerlerin Akıncılar Hava Üssü'ndeki 2. Nizamiyeye götürüldüğünü anlatan Arpaguş, Akıncı Üssü'ne savaş çıktığını düşünerek gittiğini, darbe girişiminde rol almadığını iddia etti.