Akdeniz'de gerilim hat safhada... Abdullah Ağar: Savaş riski var

Türkiye, sismik araştırma gemisi Oruç Reis'in yürüteceği çalışmalar için Doğu Akdeniz'de NAVTEX ilan etti. Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, ''Türkiye'nin ortaya koyduğu bir strateji var. ''Türkiye kaçtı'' diye cümle kullandılar ya, Türkiye tekrar Oruç Reis'i sahaya sürdü. Yunanistan bence açıkçası topa çok giremeyecek.'' diye konuştu.

Oruç Reis sismik araştırma gemisinin yapacağı sondaj faaliyetleri kapsamında, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki yeni bir NAVTEX ilan etmesi Yunan ordusunu panikletti. Alarma geçen Yunanistan, Ulusal Güvenlik Konseyi Başbakan Kiryakos Miçotakis başkanlığında acil toplantı gerçekleştireceğini duyurdu.

Konuyla ilgili CNN TÜRK canlı yayınına katılan Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Abdullah Ağar, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

YUNANİSTAN NEDEN İTİRAZ EDİYOR?

"Buraların kendi egemenlik alanı olduğuna dair iddiası var. Tabi bu uluslararası hukuka uygun mu? Uygun olduğuna dair iddiaları var. Ama bunu kendileri de çok iyi biliyor ki, Mısır ile yaptığı anlaşmada kendisi gösterdi. Mısır, Meis'i bu denklemin dışında tuttu. Bir benzer denklem de Adriyatik'te İyon Denizi'nde İtalya ile yapmış olduğu anlaşmada da geçerli. Uluslararası hukuku kendi istediği gibi yorumluyor. Bu, şu an bir karmaşaya sebebiyet verdi. Hem kendi tezlerini destekleyen hamleler yapamıyor, tamamiyle AB'yi arkasına almış bir devlet gibi davranıyor.

Mısır, Türkiye ile düşmanlığın kendisine vereceği zararın farkında. Bu yüzden Meis'i dışarda tutmuş. Çünkü Yunanistani 10 kilometrekarelik bir adadan yaklaşık 4 bin kat deniz alanı gasp etmenin peşinde. Bu farklı bir fotoğraf ortaya çıkarttı. Türkiye'nin iddiası şu; ana kara ve kıyı uzunluğu. Yunanistan diyor ki ana kara değil, aynı zamanda adalar.

"BU GERİLİM ŞUAN BİR ÇATIŞMA ARDINDAN BİR SAVAŞ RİSKİ İÇERİYOR"

Şunu söylemek gerekiyor, bu gerilim her iki ülke tarafından da kimin nerede pes edeceği konusunda bir denklemi getiriyor. Eğer siz Yunanistan'ın beklentilerine razı olacak şekilde bir geri adım atarsanız, bu şekilde şekillenecek. Bu güç uygulaması mutlaka anlaşmayla sonuçlanacak bir gerilimi gerektiriyor.

Bu gerilim şuan bir çatışma ardından bir savaş riski içeriyor. Bu da bir gerçek, böyle bir oyun bu. Münhasır bölgeyle yapılan anlaşmalarla BM anlaşmaları çakışıyorsa diyor ki anlaşın kendi aranızda. Ama anlaşmadan önce bu gerilimin yaşanması gerekiyor.

Yunanistan'ın tavrı şu, "benim istediğim gibi şekillensin" Hatta işte kendi medyalarına bakarsak, Oruç Reis'e saldırmaktan bahsediyorlar. Tabi iş oraya giderse bir çatışma ve savaş riski var. Ama benim anladığım şu. Ne Türkiye, ne Yunanistan çatışma istiyor.

Adriyatik'te yapılan anlaşma bir AB iç anlaşması. O yüzden ana karalar ve adalardan vazgeçti. Ama burada farklı bir şey yapıyor Yunanistan. Türkiye'yi içine almadıkları, AB'nin deniz sınırlarını belirlemeyle ilgili bir operasyonları var.

YUNANİSTAN NE BEKLİYOR?

Yunanistan basınına, sahadaki hareketliliğe bakarak Türkiye ciddi bir pozisyon aldı. Şu an Türkiye olası bütün senaryolara bağlı olacak şekilde Türkiye'nin almış olduğu bir pozisyon var. Oruç Reis kartını ileriye doğru sürdü, tam sürmedi. Bugün Türkiye'nin atmış olduğu adım son derece kontrollü. Ama bir safha ötede başka bir denklem görebiliriz. Şu an bir bölge açıklanmadı, sadece sayın Bakanın ağzından Oruç Reis'in planlandığı şekilde sismik araştırmalar için bölgeye gittiği ifade edildi.

Şu an diplomatik bir askeri hamlenin yapıldığını düşünüyorum ben. Şöyle algılanmasını istediler; Türkiye geri adım attı. Hayır, Türkiye diplomasiye bir alan bıraktı ama bu istismar edildi. Türkiye'nin ortaya koyduğu bir strateji var. "Türkiye kaçtı" diye cümle kullandılar ya, Türkiye tekrar Oruç Reis'i sahaya sürdü. Bakalım Yunanistan ne yapacak? Yunanistan bence açıkçası topa çok giremeyecek."

Sonraki Haber