Akbelenliler Ankara'da!
Akbelen Ormanı‘nda yaşanan çevre katliamına direnen İkizköylüler, TBMM’deki olağanüstü oturum öncesi Ankara’ya ulaştı.
Akbelen Ormanı’nda 16 gündür Limak ve IC İçtaş’ın iştiraki YK Enerji’nin kömür madeni yaptığı çevre katliamına karşı ağaçlarını korumaya çalışan İkizköylüler, TBMM’deki olağanüstü oturum öncesi Ankara’ya vardı.
Yaşam savunucularını ve köylüleri Ankara’da emek örgütleri ve siyasetçiler karşıladı. DİSK İç Anadolu bölge temsilciliği, KESK Ankara şubeler platformu, TMMOB il koordinasyon kurulu, Ankara Tabip Odası, Ankara Diş Hekimleri Odası ortak açıklama yaptı. Açıklamayı TMMOB il koordinasyon kurulu sekreteri Seyit Ali Korkmaz okudu.
Ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Akbelen’de geleceğimizi ve ormanlarımızı savunan sahip çıkan herkese selam olsun. Ülkemizde doğa ve kültür değerlerini sermaye birikim aracı olarak gören ve ranta dönüştürmeyi hedefleyen ekonomi politikaları acımasız ve kuralsız bir şekilde yürütülmekte, yaşam alanları yok edilmektedir. Kaz Dağları ve Cerattepe’de maden işletmelerinin sebep olduğu çevre katliamından, hidroelektrik santral (HES) projeleriyle kurutulan akarsulara; yapılaşmaya açılarak betonlaştırılan yaylalardan, orman alanlarında ağaç kesimlerine pek çok çevre karşıtı yatırım gündemdedir.
‘AKBELEN’DE KESTİLER, CUDİ’DE YAKTILAR’
Günlerdir Akbelen’de ağaçları kestiler, Cudi’de ise yaktılar. Tüm tepkilere rağmen yangına müdahale edilmesine engel oldular. Orman alanları yangınlar nedeniyle yok olurken rant amaçlı katliamlar da devam etmektedir. Muğla’nın Milas İlçesine bağlı İkizköy’de Akbelen ormanlarının maden sahası ilan edilerek; doğanın, ormanlık alanların ve yaban hayatının katledilmesi çevre ve insanlık suçudur. Akbelen’de planlanan maden işletmesi ve faaliyetleri sonucunda coğrafya değişecek, biyolojik çeşitlilik ve ormanlık alanlar yok edilecek, su kaynakları tükenecek ve telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacaktır.
‘KATLİAM DEVLET HİMAYESİNDE GERÇEKLEŞİYOR’
Günlerdir süren ve Akbelen`de Limak Holding ve IC Holding tarafından yapılan orman katliamı devletin kolluk güçlerinin himayesinde gerçekleştirilmiş ve bütün ağaçlar kesilmiş, bu hukuksuzluk sürerken devletin kurumları, ilgili bakanlık ve idareler bu duruma sessiz kalmış, ormanını, toprağını, yaşamını savunan ve tek bir ağacını kestirmemek için direnen halka, baskı, gözaltı ve şiddetli saldırılar yapılmıştır. Akbelen Ormanlarına ve çevre değerlerine sahip çıkan bölge halkına ve duyarlı kesimlere uygulanan şiddet ve hukuksuz müdahaleler kabul edilemez. Bizler madenlerin, aç gözlü şirketlerin ormanlarımızı, tarlalarımızı, köylerimizi, insanlarımızı yuttuğu, tükettiği bir ülke istemiyoruz. Ne yazık ki ülkemizde egemen olan madencilik anlayışı, madenin bulunduğu tüm arazinin harap edildiği, geride ise tümüyle verimsizleştirilmiş ve kirletilmiş bir toprağın bırakıldığı bir anlayışla sürdürülmektedir.
‘DOĞAYA ZARAR VEREN TÜM PROJELERİ İPTAL EDİN’
Bu anlayış nedeniyle Cerrattepe’den Fatsa’ya, Kaz Dağlarından Akbelen’e kadar her yerde verimli ormanlık alanlarımız, tabiat zenginliklerimiz yok edilmektedir. Bu anlayış, sadece madenciliği değil, yaşamı da sürdürülemez hale getirmektedir. Bu madencilik anlayışı, bir üretim faaliyeti değil, bir sömürü faaliyetidir. Madenleri olduğu gibi, doğayı ve halkı da sömürmektedir. Buradan bir kez daha sesleniyoruz: Akbelen’den elinizi çekin, Akbelen’e dokunmayın! İnsana ve doğaya zarar veren tüm projeleri iptal edin!”