''Adil Öksüz'ün hocası'' kendini böyle savundu

Sakarya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında, 23'ü tutuklu 24 eski akademisyen hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi.

Örgütün sözde "hava kuvvetleri imamı" firari Adil Öksüz'ün hocası olduğu belirtilen tutuklu sanık eski Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Davut Aydüz savunmasında, 27 yıllık memuriyetinden Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildiğini söyledi.

İddianamedeki delillerin hiçbirinin somut olmadığını öne süren sanık Aydüz, "2009 yılında bir arkadaş randevu ayarladı, Fetullah Gülen'i ziyaret ettim. Gülen bana ve oğluma bir saat, eşime ve kızıma ise birer başörtüsü hediye etti. Evimde ele geçirilen 1 ABD doları yolculuktan kalmadır, Fetullah Gülen vermemiştir. Ziyaret ettiğimde Gülen aleyhinde hiçbir şey yoktu." diye konuştu.

Sanık Aydüz, "Samanyolu ve Mehtap TV'de program yapmak, Zaman gazetesinde yazı yazmak suçsa rektör ve dekan neden beni ikaz etmedi. Onlar benim bu programları yaptığımı biliyordu." diyerek, hakkındaki tanık ifadelerini reddetti.

Aydüz, iddianamede tanık beyanına göre kendisinin örgütün elebaşı Fetullah Gülen tarafından yetiştirilen mollalardan olduğunun belirtildiğini ifade etti.

Buna ilişkin Aydüz, savunmasında şunları kaydetti:

"Fetullah Gülen'i 1992 yılında İstanbul Altunizade'deki FEM Dershanesinde bir kez ziyaret ettim. Bir dersine katıldım, benden başka insanlar da vardı, öğrencisi değilim. Bu yöndeki tanık beyanını kabul etmiyorum. 1997 yılında faizsiz olduğu için Bank Asya'da hesap açtım. Rutin bankacılık işlemlerini yaptım. Talimatla para yatırmadım. 15 aydır tutukluyum. Uzun tutukluluk sürem benim ve ailem için mağduriyet
oluşturmuştur. Suçlamaları kabul etmiyorum, beraatımı talep ediyorum."

Tutuklu sanık eski SAÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Akyüzoğlu da savunmasında, KHK ile ihraç edildiğini aktardı.

"ByLock" uygulamasını indirmediğini ve kullanmadığını iddia eden Akyüzoğlu, "Bu programı bilmiyorum. Bu tespit nasıl, kim tarafından yapılmış bilemiyorum. Eşim, 1998-2012 yıllarında FEM Dershanesinde çalıştı. Bunun aleyhimde delil olarak kullanılamayacağını düşünüyorum. İddianamede tanık beyanlarına göre terör örgütüyle irtibatlı ve iltisaklı olduğum belirtiliyor, bunları kabul etmiyorum, beyanlar asılsızdır." dedi.

Sanık Akyüzoğlu, Adil Öksüz'le aynı odayı kullanmasının kendisinin değil fakülte yönetiminin bir tercihi olduğunu ileri sürerek, "O dönem kura ile belirleniyordu odalar. Birçok arkadaşla aynı odayı paylaştım. Adil Öksüz'le fakülteye aynı tarihte alınmamız tamamen tesadüf. O dönem bir kadro açılmıştı, benim de şartlarım tutuyordu, başvurdum ve kabul edildim. Üniversiteye başlamadan önce Adil Öksüz'ü tanımam. Suçlamaları kabul etmiyorum, beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum." savunmasını yaptı.

Diğer 8 sanık da savunmalarında, haklarındaki suçlamaları kabul etmediklerini belirterek tahliye ve beraatlarını istedi.

Duruşmada görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, 5 sanığın adli kontrol hükümleriyle tahliyesine, diğer tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini ve dosyadaki eksik belgelerin tamamlanmasını talep etti.

Söz alan sanık avukatları ise müvekkillerinin savunmalarına katıldıklarını belirterek, sanıkların tahliye edilmesi taleplerinde bulundu.

Bahri Ermiş, Erdoğan Şentürk, Halil İbrahim Eskikurt, Hüseyin Gelberi, İbrahim Özbek, Mehmet Gündüz, Muhammet Cerit, Mustafa Akçay, Mustafa Kutanis, Serkan Bayraktaroğlu, Vedat Arı, Ahmet Faruk Kılıç ve Adnan Telli'nin adli kontrol hükümleriyle tahliyesine, diğer 10 sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, dosyadaki eksik belgelerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 5. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, SAÜ bünyesinde görevliyken KHK ile ihraç edilen 24 sanığın her birinin, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Ayrıca 4 sanık hakkında "anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen iddianamede, bazı sanıkların örgütün haberleşme programı "ByLock"u kullandığının tespit edildiği belirtiliyor.