Adalet Bakanı Bozdağ:

"Yasama dokunulmazlığı yasama organı üyelerinin suç işleme hakkına veya hürriyetine sahip olduğu anlamına gelmez. Yasama dokunulmazlığı zırhına bürünerek herhangi bir milletvekilinin suç işlemesi yasama dokunulmazlığını kötüye kullanması anlamına gelir. H

ERZURUM (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Yasama dokunulmazlığı yasama organı üyelerinin suç işleme hakkına veya hürriyetine sahip olduğu anlamına gelmez. Yasama dokunulmazlığı zırhına bürünerek herhangi bir milletvekilinin suç işlemesi yasama dokunulmazlığını kötüye kullanması anlamına gelir. Hiç kimsenin anayasanın kendisine tanıdığı bu dokunulmazlığı kötüye kullanma hakkı yoktur." dedi.

Bozdağ, Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından Palandöken Kayak Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen "Yargıda Zaman Yönetimi Sempozyumu"nun açılışında yaptığı konuşmada, haksızlığa uğradığını düşünen her insanın hakkını makul bir sürede elde etmek istediğini belirtti.

Yargının adil olmasının yanında makul sürede olmasının da önemini anlatan Bozdağ, "Vatandaşlarımızın yargıdaki işlerini makul sürede bitiremezsek, sonuç ne olursa olsun adil yargılama hakkını ihlal etmiş oluruz. Türkiye'de yargıya olan güveni olumsuz etkileyen konunun başı yargılamanın uzun sürmesidir. Türkiye mahkemelerinde görülen davalar içinde en eski tarihli davanın 1932 tarihli Çanakkale'de görülen bir hukuk davası olduğumu söyleyebilirim. Tabi başka yerlerde başka uzunluklarda devam eden davalar da var. Bu uzayan davaları karara bağlayacak yeni bir mekanizmayı devreye sokmamız gerekiyor." diye konuştu.

- "Milletvekili dokunulmazlıkları"

Bakan Bozdağ, bazı milletvekilerinin yasama dokunulmasızlıklarının kaldırılmasına ilişkin tartışmalara da değinerek, Anayasa'nın 83. Maddesi'nin başlığının "Yasama Dokunulmazlığı" ve "milletvekili dokunulmazlığı" olarak adlandırılan ayrıcalığın, milletvekillerine yasama faaliyetlerini özgürce sürdürebilmeleri için tanınmış bir hak olduğuna işaret etti.

Bu açıdan yasama dokunulmazlığının, bir milletvekiline "suç işleme özgürlüğü" tanımadığını vurgulayan Bozdağ, şunları söyledi:

"Anayasamızdaki yasama dokunulmazlığının ana nedeni Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin görevlerini yaparken kullandıkları oylardan, ileri sürdükleri görüşlerden ya da denetim faaliyeti yaparken, yapacakları denetimden, yürütmenin ve yargının baskısı olmadan özgürce çalışabilmelerini sağlamak için konmuştur. Yürütme, yasama üyelerine baskı yapmasın, yargı yasama üyelerine baskı yapmasın herhangi bir korku, tehdit algılaması olmaksızın yasama organı üyelerinin hem yasama faaliyetlerini hem de denetim faaliyetlerini özgürce yapabilmeleri için tanınmıştır. Yasama dokunulmazlığı, herhangi bir TBMM üyesinin suç işleme konusunda, diğer vatandaşlardan ayrıcalıklı bir konuma sahip olduğu anlamını taşımıyor. Yasama dokunulmazlığı yasama organı üyelerinin, suç işleme hakkına veya hürriyetine sahip olduğu anlamına gelmez. Yasama dokunulmazlığı zırhına bürünerek herhangi bir milletvekilinin suç işlemesi, yasama dokunulmazlığını kötüye kullanması anlamına gelir. Hiç kimsenin anayasanın kendisine tanıdığı bu dokunulmazlığı kötüye kullanma hakkı yoktur."

- "Yasama ve denetim faaliyetlerinde kullanmak zorundadırlar"

Bozdağ, milletvekillerine "dokunulmazlık cübbesini", bizzat miletin giydirdiğini ve milletvekillerinin bu hakkı, ancak yasama ve denetim faaliyetlerinde milletin hakkını hukukunu korumak için kulanabileceğini belirterek, "Maalesef suç örgütlerine, terör örgütlerine, terör eylemlerine destek veren ve bazılarının fiili katıldığı iddia olunan pek çok fezlekeyi de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde gördüğümüzü ifade etmek isterim." dedi.

- "Teröristler insanlığa düşmandır"

Terör olayları ve terörle mücadele konusuna da değinen Bozdağ, güvenlik güçlerinin terörle mücadelede kararlılıkla çalıştıklarını bildirdi.

Bozdağ, terör örgütlerinin adları, hedefleri ne olursa olsun, hepsinin lanetli olduğunu ve lanetlenmeleri gerektiğini ifade ederek, "Terör örgütleri arasında ayrım yapmak, bazılarına olumlu, bazılarına olumsuz yaklaşmak teröre prim vermektir, teröre ve terör örgütlerine manevi destek çıkmaktır. Adları, eylemleri ve hedefleri ne olursa olsun bütün terör örgütleri ve teröristler insanlığa düşmandır, insanlığa karşı suç işleyen vahşi örgütlenmelerdir." diye konuştu.

Tarih boyunca terörle elde edilmiş hiçbir başarı olmadığını aktaran Bakan Bozdağ, Türk milletinin birliğini, kardeşliğini, huzurunu hedef alan hiçbir terör örgütü, terör saldırısı, onları destekleyen, azmettiren güçlerin de hedeflerine ulaşamayacağını kaydetti.

Terörün ana hedeflerinden birinin, milletin evlatlarını birbirine düşürmek, ülkeyi kaosa sürüklemek olduğunu bildiren Bakan Bozdağ, "Terör saldırıları karşısında yek vücut olmayı başarabilirsek, birlikte olabilirsek, terör vurdukça ayrışma, birbirimizin karşısına dikilme yerine birbirimize daha çok sarılabilirsek, teröre ve terör örgütlerine, onları planlayan karanlık güçlere en büyük cevabı vermiş oluruz. Türkiye'nin her yerleşim yerinde teröre karşı tek vücut olmayı başarmışlardır." değerlendirmesinde bulundu.

- "İsimlerinin önünde hangi sıfat yazarsa yazsın"

Terör örgütlerinin ortaya koyduğu vahşete karşın, kimilerinin bunu görmek yerine, devleti suçlamaya kalktığını ifade eden Bozdağ, şöyle konuştu:

"Terör örgütlerinin ortaya koyduğu saldırılar, vahşi cinayetler karşısında, hendekleri, çukurları, barikatları, teröristleri, otomatik silahları, roket atarları, el bombalarını, canlı bombaları ve onların saldırıları sonucunda şehit olanları görmeyip, sadece devleti suçlayan ünvanı, titri ne olursa olsun kişiler de teröre manevi destek çıkmaktadırlar. Acıyı bu millet yaşamaktadır, kanı bu millet görmektedir. Milletin gözlerinin gördüğü vahşeti, kulaklarının duyduğu çığlığı, acıyı, akıllarının, kalplerinin idrak ettiği gerçeği göremeyenler, duyamayanlar, anlamayanlar, hangi üniversiteyi bitirirse bitirsin, isminin önünde hangi sıfat yazarsa yazsın, cehaletten kurtulamayanlardır."

Sonraki Haber