ABD, Filistin'e değil İsrail'e baskı kurmalı''
İbn Haldun Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Köse çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İbn Haldun Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Köse, "Bana göre meselenin çözülmesinin tek bir yolu var. Bu da ABD'nin Filistin'e değil de İsrail'e baskı uygulayarak anlaşmaya zorlamasıdır." dedi.
İbn Haldun Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Talha Köse, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs kararı ve Filistin meselesine ilişkin, "Bana göre meselenin çözülmesinin tek bir yolu var. Bu da ABD'nin Filistin'e değil de İsrail'e baskı uygulayarak anlaşmaya zorlamasıdır." dedi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından "Kudüs Krizi Nasıl Çözülür" konulu panel düzenlendi.
Moderatörlüğünü Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhittin Ataman'ın yaptığı panele, AK Parti İstanbul Milletvekili Markar Esayan, İbn Haldun Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Talha Köse, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi ve SETA Dış Politika Direktörü Dr. Ufuk Ulutaş ve Euro-Mediterranean İnsan Hakları İzleme Örgütünden Rami Abdu konuşmacı olarak katıldı.
Köse, Filistin ve İsrail'in anlaşma bir yana konuşmaktan bile uzaklaşan bir noktaya geldiklerine değinerek, "Bana göre meselenin çözülmesinin tek bir yolu var. Bu da ABD'nin Filistin'e değil de İsrail'e baskı uygulayarak anlaşmaya zorlamasıdır. ABD'yi İsrail'den hariç, İsrail'i ABD'den hariç düşünmek mümkün değildir. Zaten bütün süreci sorunlu hale getiren noktalardan birisi de bu." diye konuştu.
Filistin'in daha önceki dönemlerden farklı olarak özellikle Arap ülkelerinden dış desteğinin azaldığını belirten Köse, "Oslo sürecinden bu yana İsrail içinde aşırı sağ partilerin iktidarda olduğunu görüyoruz. Ayrıca, Filistin meselesi İsrail-Hamas meselesine indirgendi. Bu mesele sadece Filistin değil İslam dünyasının meselesi olduğu noktasına getirmek önemli." ifadelerini kullandı.
Köse, ABD'nin aldığı kararların, kendi çıkarları aleyhine olduğunun ispat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, ABD'nin Kudüs kararıyla uluslararası organizasyonlar nezdinde baskılanmasının, kararın en azından kendi iç politikasında sorgulanmasına yol açacağını aktardı.
"Kudüs, üç semavi din için de çok önemli bir yer"
Milletvekili Esayan ise Trump'ın kararının Kudüs'ün yeniden dünya gündemine gelmesini sağladığını belirterek, "Kudüs, üç semavi din için de çok önemli bir yer. Dini değerinin yanı sıra, Filistinlilere uygulanan insan hakları ihlallerinin de dünya kamuoyunu ilgilendirecek önemli bir mesele haline getirilmesi önemlidir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davetiyle toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) zirvesinin olumlu bir sinerji yarattığını belirten Esayan, ayrıca, Birleşmiş Milletler nezdindeki girişimlerin de önemli olduğuna dikkati çekti.
Esayan, ABD'nin Filistin konusunda BM'deki yalnızlaşmasının önemli bir kazanım olduğuna işaret ederek, "Filistin'in devlet olarak tanınması için Türkiye öncülüğünde ciddi bir inisiyatif alınması gerekiyor." şeklinde konuştu.
"İsrail işgal sorununu çözmeden modern devlet olamaz"
Ulutaş da Trump'ın Kudüs kararının İsrail tarafından bir kazanım olarak değerlendirildiğine dikkati çekerek, "İsrail işgal sorununu çözmeden ne kendisi modern bir devlet olabilir, ne de Ortadoğu'da başkenti Batı Kudüs olan bir devlet olarak kendisini bu coğrafyaya yerleştirebilir." ifadelerini kullandı.
Sorunun diğer nedeninin ABD olduğuna işaret eden Ulutaş, "Tarihi olarak ABD'nin Filistin sorunuyla ilişkisini incelesek bile ya çözüm yönünde engel olmuş, ya da baskıyı Filistin üzerine kuran bir düzlem oluşturarak barış sürecinin altını oymuş. ABD'nin bu rolü devam ettiği sürece biz bildiğimiz manada bir barış sürecinden bahsedemeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Ulutaş, "Kudüs Fonu" tarzı bir fonun kurulmasının öneminin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Böylesi bir fonun, Filistin devletinin kurumlarının inşası için aktif bir şekilde kullanılması ve Filistin'in kültürel ve tarihi varlığının korunması için kullanılması elzem. Şu an biz konuşurken Filistin'in kültürel ve tarihi varlığının altının oyulması için çabalar İsrail tarafından sürdürülüyor. Bunun engellenmesi veya aksi yönde çalışmaların yapılması yine elzem."
Abdu ise Kudüs'teki İsrail işgaline karşı son rakamlara ve gelişmelere değinerek, uluslararası toplumun Kudüs'ün İsrail'in başkenti olmasını engellemek için "dik bir duruş" sergilemesi gerektiğini vurguladı.
İsrail'in uluslararası anlaşmalara uyması gerektiği uyarısında bulunan Abdu, Filistin meselesinde yasal mücadelenin önemine değindi.