34 polise gözaltıda ''Fuat Avni'' için önlem !

Gazeteci, siyasetçi, iş dünyası ve bürokratlardan oluşan 48 kişiyi terör ve suç örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle, sahte isimlerle ‘usulsüz’ dinledikleri iddia edilen 25 üst düzey emniyet müdürü gözaltına alındı. 7 polis aranıyor, şüphelilerden 2’si tutuklu. Bu arada Twitter’da ‘fuatavni’ adlı hesaptan sızdırılması nedeniyle, operasyondan bilgi sızmaması için özel çaba gösterildiği ortaya çıktı. Emniyetle savcılık arasında evrak, özel kuryeyle taşındı.

Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli ile Toygun Atilla'nın haberine göre usulsüz dinlemelerle ilgili Adalet Bakanlığı müfettişleri, Ankara 11 ve 12’nci Ağır Ceza mahkemelerinin kararlarını incelemeye aldı. HSYK Başmüfettişi Ali Rıza Karakan, geçen yıl başlatılan telekulak soruşturmasında, 2007-2011 yılları arasında 48 kişinin sahte isimler üzerinden suç uydurularak dinlendiğini tespit etti. Başmüfettiş Karakan, usulsüz dinleme yaptığını iddia ettiği 34 emniyet görevlisi hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Başsavcılık tarafından soruşturmanın başına atanan Ankara Cumhuriyet Savcısı Alparslan Karabay, dün, suç tarihinde İstihbarat Daire Başkanlığı’nda görevli aralarında Ramazan Akyürek ve Ömer Altıparmak’ın da bulunduğu 34 şüpheli hakkında ‘suç işlemek için kurulan örgütü üye olma, belgede sahtecilik, özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğini ihlal’ iddiasıyla gözaltı kararı verdi. 16 ili kapsayan operasyonda, istihbarat müdürleri Coşkun Çakar ve İbrahim Tuka ile eski Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’inde aralarında bulunduğu 25 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerden Ramazan Akyürek ve Yılmaz Angın’ın cezaevinde olduğu kaydedildi. 7 polis ise aranıyor.

VIP DİNLEME LİSTESİ

Soruşturma dosyasında çok sayıda ünlü isim müşteki olarak yer alıyor. Şüphelilerin eski başbakanlardan Necmettin Erbakan’ı 2009’da ‘Huvzullah Gültekin’ sahte ismi ve terör şüphesiyle 3 ay dinledikleri kaydedildi.

Dosyadaki bilgilere göre, şüpheliler, Hürriyet Gazetesi Yazarı Ertuğrul Özkök’ü, ‘Nusret Balcı’ sahte ismiyle ‘örgütlü bir yapı içerisinde hareket ederek uyuşturucu kaçakçılığı yaptıkları’ gerekçesiyle Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 19 Ocak 2009 tarihinde 3 ay süreyle dinleme kararı aldı. Özkök hakkında dinleme talep formunda İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Recep Güven ismi ve imzasının bulunduğuna işaret edildi. Dinleme kararı talep formunda ‘Nusret Balcı’nın uluslararası uyuşturucu ticareti yapan kişilerle hareket ettiğinin anlatıldığı belirtildi. Özkök hakkında dinleme kararı almak için mahkemeye sunulan bilgi notunun ‘tarihsiz, isimsiz, aidiyet numarasız ve imzasız’ olduğuna işaret edildi.

YALÇINDAĞ 9 AY DİNLENDİ

Şüphelilerin, dönemin TÜSİAD Başkanı, Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın telefonunu da, ‘İBDA-C terör örgütü faaliyetleri’ gerekçe gösterilerek ve isim belirtilmeden ilk olarak 14 Ocak 2008’de Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla dinlemeye aldı. Yalçındağ hakkındaki önleme dinlemesi tedbiri aynı gerekçelerle ‘Ahmet Bal’ sahte ismiyle, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 14 Nisan 2008’de 3 ay süreyle uzatıldı. Yalçındağ hakkındaki dinleme kararı aynı mahkeme tarafından 14 Temmuz 2008’de bu sefer ‘Mustafa Kaya’ sahte ismi için ikinci bir defa uzatıldı. Böylece Yalçındağ’ın telefonu 9 ay boyunca sahte isimlerle ve sahte suçlamalarla dinlenilmiş oldu. Dosyadaki bilgilere göre, Yalçındağ hakkındaki dinleme talep formunda üzerinde tarih kaydı bulunmadığı belirtildi.

KILIÇDAROĞLU’NA DOLAYLI DİNLEME

Şüphelilerin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun özel kalem müdürü Şükran Kütükçü’nün de telefonlarını dinlediği belirtildi. Müşteki sıfatıyla ifade veren Kütükçü, kendisine ait telefonu zaman zaman Kılıçdaroğlu’nun kullandığını anlattı. Şüphelilerin, dinlemelere ait veri tabanını yok ettikleri de iddia edildi. Savcılık kaynakları, veri tabanının imha edilmesi nedeniyle dinleme işlemini yapan şüphelinin kim ya da kimler olduğunun tespitinin zorlaştığına dikkat çekti.        

Fuat Avni’ye ‘kurye’li  önlem

‘Paralel yapı’ iddiasıyla yürütülen operasyonların önceden Twitter’da ‘fuatavni’ adlı hesaptan sızdırılması nedeniyle, operasyondan bilgi sızmaması için özel çaba gösterildiği ortaya çıktı. Polisler kendi aralarında ve savcılıkla dijital olarak yazışma yapmadı. Emniyetle savcılık arasında evrak, özel kuryeyle taşındı. Böylece operasyon bilgileri çok küçük bir grup arasında paylaşılmış oldu. Alınan önlemler sonucunda, son operasyonla ilgili bilgiler ‘fuatavni’ hesabından paylaşılamadı.