Yine bir kaçak Kur'an kursu, yine bir çocuk, yine bir istismar!
İstanbul Bağcılar’daki bir kaçak Kuran kursunda istismara uğradığı iddia edilen 16 yaşındaki kız çocuğunun davası sahipsiz kaldı.
İstanbul Bağcılar’da halk arasında 'Sıbyan mektebi' diye bilinen anaokulu niteliğindeki Medrese-i Gül'de kaçak Kuran kursu başlatıldı. Kursta 16 yaşındaki R.U. anaokulu çocuklarına Kuran Kursu eğitmenliği görevini yürütüyordu. 2019 yılında Kuran kursu eğitmeni 16 yaşındaki R.U. kurs sorumlusu L.Ö. tarafından cinsel istismara uğradı.
Halk TV’den Seyhan Avşar’ın haberine göre; Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında kız çocuğu R.U. ilk ifadesinde kaçak Kuran kursunda bir aydır eğitmenlik yaptığını söyledi. Kurs sorumlusu L.Ö. tarafından önce telefonla taciz edildiğini anlatan R.U., “L.Ö., ilk başta ‘Nasılsın’ diye mesaj yazıyordu. Bir iki hafta önce ‘Seni yerim, öperim, koklarım ve sana sarılırım’ diye mesajlar yolladı. ‘Olmaz’ dedim. ‘Kursa gelip çay demler misin, oturur, çay içeriz’ diye yazdı” dedi.
“EVİMİN YERİNİ BİLİYOR ÇOK KORKUYORUM”
7 Ekim 2019 günü ise öğrencilerin kurstan çıkmasının ardından L.Ö’nün kendisine “pencerenin ölçüsünü alalım mı?” dediğini aktaran R.U., “Ölçü aldığımız sırada belime sarılarak beni öptü. Korktuğum için ses çıkaramadım. Bu kursun kapanmasını istiyorum. Kursta beş yaşında çocuklar bulunuyor. Bu şahıs çocuklarla görüşüyor. Evimin yerini biliyor, çok korkuyorum” dedi.
R.U. ayrıca L.Ö.’nün, bir mahallede iki ayrı kaçak kursunda 4-6 yaş arasında 39 çocuğa dini eğitim verdiğini belirtti.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede sanık L.Ö.’nün “Çocuğa yönelik nitelikli cinsel taciz, cinsel amaçla çocuğa yönelik mağdur cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğun cinsel istismarı” suçlarından cezalandırılması istendi. Mahkemede savunma yapan L.Ö. ise çocuğun baygınlık geçirdiğini öne sürerek “Düşüyordu, tuttum” dedi.
akırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava devam ederken R.U.’nun ailesi süreci takip etmeyi ve duruşmalara gitmeyi bıraktı. R.U.’nun ablası, “Biz çok sahipsiz kaldık. Kimse sesimizi duymadı. Her kapıyı çaldık. Kaymakamlığa dahi gittik. Yetkililer, ‘aman sakın basın duymasın’ dediler. Sesimizi duyuramadık. Çok yorulduk. Duruşmalara gittik. Bu dosyayı takip etmeyi bıraktık. Sanık zaten dışarda geziyor. Yine Kuran kursları açtı” ifadeleri kullanıldı.
PAYLAŞ