Yenidoğan çetesi soruşturmasında adı geçiyordu: Cesedi bulundu
Yenidoğan çetesi soruşturmasında ismi geçen S.Ç., Küçükçekmece'de aracın içinde ölü bulundu. Şüpheli ölümle ilgili soruşturma başlatıldı.
İstanbul Küçükçekmece’de dün bir şahıs aracın içinde ölü bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yapılan incelemelerin ardından şahsın 2 gündür kayıp ilanıyla aranan S.Ç.’ye ait olduğu ortaya çıktı. Çalışmaların devamında Yenidoğan Çetesi soruşturmasında adı geçtiği ve kapatılan Avcılar Hospital Hastanesi’nin depo sorumlusu olarak çalıştığı öğrenildi. Sağ kol bileğine iki adet iğne vurulan Ç.’nin cansız bedeni Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olayla ilgili soruşturma başlattığı öğrenildi.
İddianameden
İstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 47 sanığın yargılandığı davanın duruşması 11. gündür devam ediyor.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor F.S.'nin elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İ.G. ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü G.M.Ö.'in yaptığı belirtiliyor.
İddianamede, suç örgütünün esas amacının işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.
Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.
Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.
Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede belirtiliyor.
Ceza istemleri
İddianamede, sanıklar F.S. ve İ.G. için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık G.M.Ö.'nün ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. 8'i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.
Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.
Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.