Ümitcan U.'nun yalanı ortaya çıktı
Ankara'da, Esra H.'nin evinde ölü bulunmasıyla ilgili hakkında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle iddianame düzenlenen Ümitcan U.'nun, olay günü avukatının araması ile uyandığı, uyandığında Esra H.'nin hayatta olduğu ve kendisine taksi çağırdığı iddiasını HTS kayıtları yalanladı.
Esra H., Mamak ilçesi Akdere Mahallesi’nde yalnız yaşadığı evinde, 3 Ağustos'ta ölü bulundu. H. ile geceyi evde geçiren ve gözaltına alınan arkadaşları Dilan C. ile Furkan G., kamuoyunda 'Aleyna Çakır' olarak bilinen Sema Esen’in ölümüyle ilgili soruşturmada, Ümitcan U.'un da geceyi evde geçirdiğini söyledi. Bunun üzerine Ümitcan U. da gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen U., 'kasten öldürme' suçundan tutuklandı, Furkan G. ile Dilan C. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yürütülen soruşturma sonrası hazırlanan iddianamede, Ümitcan U. için 'kendisini savunamayacak durumdaki kişiyi kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu, Furkan G. ve Dilan C. için ise 'suç delillerini gizlemek' suçundan 5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
'ÖLÜM SAATİNE KADAR NORMAL SAĞLIK DURUMUNA SAHİPTİ'
Ankara 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianamede; Esra H.’nin kesin ölüm nedeninin Adli Tıp Kurumu raporuna göre, künt kafa travmasına bağlı kafa içi kanama (subdural kanama) olduğu belirtilerek, "Kişinin ölümüne neden olan beyin kanamasının, ölümünden önceki 24 saat içinde gerçekleşen kontrolsüz bir şekilde düşerek kafasını sert ve künt bir zemine çarparak olabileceği gibi kişinin bir başkası tarafından düşürülmesi veya kafasının sert ve künt bir cisme çarptırılması veya cisimle vurulması sonucu da oluşabilir" değerlendirmesi yapıldı.
İddianamede Adli Tıp Kurumu raporuna göre, kişinin travmanın etkisi ile 1 saat içinde de ölebileceği değerlendirilmesi yapılarak, Esra H.’nun 2 Ağustos günü saat 17.55’te şüphelilerden Dilan C. ile buluştuğu, bu saatten Ümitcan U. ile aynı odaya girdiği 3 Ağustos 02.00 sıralarına kadar kafasına künt travmaya neden olacak herhangi bir darbe almadığı, elde edilen tüm deliller ışığında H.’nun ölüm saatine kadar normal sağlık durumuna sahip olduğu kaydedildi.
'KÜNT TRAVMA BAŞ BAŞA BULUNDUKLARI SIRADA'
İddianamede, alınan ifadeler ve telefon kayıtlarının incelemesi sonucu da Esra H.’nun ölü bulunduğu odaya şüpheli Ümitcan U. dışında birinin girdiği yönünde tespit bulunmadığı belirtilerek, "Mevcut delillere ve Adli Tıp Kurumu raporu ile oluşan kanaate göre Esra H.’nun ölümünün meydana geldiği 3 Ağustos günü şüpheli Ümitcan U. ile birlikte kalmak amacıyla odaya girmeden önceki rahatsızlığına kullandığı ilaç ile alkolün neden olduğu; ancak H.’nun ölümüne yol açan künt travmaya neden olan eylemin, U. ile odada baş başa bulundukları sırada gerçekleştiği" değerlendirmesi yapıldı.
'BAŞINI KENDİLİĞİNDEN ÇARPMASI MÜMKÜN DEĞİL’
İddianamede; sağlık ekipleri olay yerine girdiklerinde H.’nun, odasındaki bazanın üzerinde üzeri örtülü olduğu halde sırt üstü ve elleri çapraz olarak göğüs bölgesini kavramış olarak bulunduğu, cesedin bulunduğu pozisyonun maktulenin kendi kusuru sonucu künt travmaya neden olmasının mümkün olmadığı kaydedildi. Ayrıca savcılık tarafından yapılan ölü muayene tutanağında da H.’nun sol kol dirseğinde lokal sıyrıklar ve sol dizinde de 5 santimetrelik deri kaybının, sağ dizinde de lokal sıyrıkların olduğu aktarıldı. Yine iddianamede, Adli Tıp Kurumu raporunda H.’nun tırnak aralarında Ümitcan U.’ya ait düşük yoğunluklu da olsa DNA örneklerinin tespit edildiği bilgisi yer aldı.
HTS KAYITLARI YALANLADI
İddianamede; Ümitcan U.’un ifadesinde olay günü saat 10.15 sıralarında telefonun çalması nedeniyle uyandığını, arayanın avukatı olduğunu, o sırada uyanan H.’ya taksi çağırmasını istediğini söylediği belirtilerek, "Ancak tanık olarak ifadesi alınan taksici, saat 10.30-11.00 arasında durağı bir erkek şahsın aradığını ve belirtilen adrese taksi istediğini ifade etti. HTS kayıtlarına göre de şüphelinin saat 09.46’da G.’yu kendisinin aradığı, telefon sesine uyandığını iddia ettiği avukatıyla da saat 10.09 sıralarında kendisi arayarak görüştükleri tespit edildi" denildi.
KAPI İÇERİDEN KİLİTLİ DEĞİLMİŞ
Ümitcan U.'un, evden çıkarken Esra H.'nun hayatta olduğu ve kendisini uğurladıktan sonra kapıyı arkadan kilitlediği yönünde beyanları olduğu hatırlatılarak, "Ancak olay günü sağlık ekiplerine kapıyı açan şüpheli Furkan G., savcılığa verdiği ek ifadesinde kapının içeriden kilitli olmadığını beyan etti. Bu nedenle şüpheli U. evden çıkarken H.’nun hayatta olmadığı ispatlandı" denilerek U.’un, H.’nun ölümüne neden olacak şekilde baş bölgesine cebir uyguladığı, cesede yatakta bulunduğu pozisyonu vererek, evden ayrıldığı belirtildi.