Tecavüz zanlısına tahliye kararı !
Tekirdağ’da 9 yaşından 17 yaşına kadar akrabasının cinsel istismarına maruz kaldığı öne sürülen 26 yaşındaki gencin tecavüz zanlısı 4 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. Tahliye kararı yaralı aileyi isyan ettirdi.
Tekirdağ’da 9 yaşından 17 yaşına kadar akrabasının cinsel istismarına maruz kaldığı öne sürülen Ahmet E. Y. (26) intihar etti ancak 4 ay tutuklu kalan sanık tahliye edildi. Tahliye kararına isyan eden aile, kaçmak için hazırlık yapan sanığın evini satışa çıkardığını söyledi.
Cumhuriyet gazetesinden Kübra Köklü'nün haberine göre Tekirdağ’da 9 yaşından 17 yaşına kadar akrabasının cinsel istismarına maruz kaldığı öne sürülen Ahmet E. Y. (26), 29 Nisan’da 15. kattan atlayarak yaşamına son verdi. İntiharın ardından tutuklanan zanlı, ilk duruşmada tahliye edildi. Aile avukatının itiraz ettiği karara gencin ablası A. Y., “Akşam annemin hazırladığı yemeği yedi, gece kardeşimi istismar etti. Annem ve babamın gözyaşları dinmiyor” diyerek isyan etti. Yargı düzenini değiştirerek çocukların korunabileceğini söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, “Dileriz ki Ahmet E’nin hikâyesi bir son olsun, adalet sağlansın ve bu kazanım birçok çocuğun kurtarıcısı olsun. İşte bu yüzden davayı yakından takibe devam edeceğiz” dedi.
Ahmet E. Y’nin ailesinden edinilen bilgiye göre; Marmara Üniversitesi İktisat Bölümü’nü bitirdikten sonra askere giden Ahmet E.Y., vatani görevini yaparken bir arkadaşının “el şakası” yapması sonucu sinir krizi geçirdi. Bunun üzerine de hastaneye kaldırıldı. Sonrasında E. Y.’nin doktoru, aileyle görüşerek durumu anlattı. Kendisine 9 yıl boyunca cinsel istismarda bulunan akrabası V.T’yi arayarak geçmişte yaşadıklarını konuşan Ahmet E. Y., görüşmeyi kayıt altına aldıktan sonra ailesiyle beraber Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Abla A. Y., kardeşinin olayın duyulmasından sonra işinden ayrıldığını ve suç duyurusunun üzerinden 52 gün geçmesine karşın herhangi bir işlem yapılmaması üzerine depresyona girdiğini, daha sonra 15. katından atlayarak yaşamına son verdiğini anlattı.
Gencin intiharına kadar hakkında adli bir işlem yapılmayan V.T., olaydan iki gün sonra gözaltına alındı, ardından tutuklandı. 4 ay tutuklu kalan V.T., 8 Ağustos’ta görülen ilk duruşmada tahliye edildi. Aile avukatı Merve Uçanok, bir üst mahkemeye başvurarak tahliye kararına itiraz etti. İtiraz dilekçesinde, V.T’nin sahibi olduğu köy evini 500 bin liraya satışa çıkardığı, kaçma hazırlığı yaptığı belirtildi.
Mahkemenin kararına isyan eden gencin ablası A. K., “Yalnızca 4 ay tutuklu kaldı. Kardeşim onun yaşattıkları yüzünden intihar etti. Şimdi o adam elini kolunu sallaya sallaya gezerek bir başkasını mı istismar edecek. Yurtdışına kaçmasından korkuyoruz. Akşam annemin hazırladığı yemeği yedi, gece kardeşimi istismar etti, sabah yine annemin hazırladığı kahvaltıda sofraya oturdu. Annem ve babamın gözyaşları dinmiyor. Çok kötü durumdalar ama kardeşimiz için adalet aramaya devam edeceğiz. Adalete, savcılara inanıyorum ve tekrardan Tarhan tutuklanmalı. Ben artık adaletin sağlanmasını ve kardeşimin acısını yaşamak istiyorum. Bu olaylardan dolayı kardeşimin yasını tutamadım. 4 buçuk yaşımda kızım bana her gün ‘dayım nerede’ diyor. Ona cevap veremiyorum. Kardeşimin mezarına adalet sağlandıktan sonra gitmek istiyorum. Kardeşime söz verdim.” ifadelerini kullandı.
‘Ailenin yanında olmalıyız’
CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ise sanık V. T’nin tahliye edilmesine sosyal medya hesabından tepki gösterdi. Gökçen, olayın takipçisi olduklarını ve adaletin sağlanması için ellerinden geleni yapacaklarını söyleyerek, “Adli yılın açılışının konuşulduğu bugünlerde, adli yılın geri getiremeyeceği E’nin, her tür travmayı yaşamasına rağmen hayata tutunmaya çalışan gençlerin duygularını yüreğimizde hissediyoruz. 9 yaşından itibaren akrabanız sizi istismar ediyor, yaşınız 18’i geçince bu olayın peşine düşüyorsunuz. Adamla yüz yüze gelme ve kanıt arama cesareti gösteriyorsunuz. Savcı işlem yapmıyor. Travmaya dayanamayıp intihar ediyorsunuz. Bugün E’nin cesur ailesinin mücadelesinde yanında olmakla, aslında çürümüş yargı düzenine karşı aydınlık, insan haklarına ve en önemlisi çocuk haklarına saygılı bir yönetim alternatifini ortaya koymaya çalışıyoruz ” değerlendirmesini yaptı.