Şüpheli çocuk ölümleri komisyonunda kan donduran rapor
Türkiye’de çocuk cinayetleriyle ilgili kurulan TBMM Şüpheli Çocuk Ölümleri Komisyonu'nda bir rapor sunan Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Klinik Psikolog Doç. Dr. Gülin Evinç'in anlattıkları tüylerimizi diken diken etti.
Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Klinik Psikolog Doç. Dr. Gülin Evinç, Türkiye’de çocuk cinayetleriyle ilgili “kan donduran” olayları Meclis’te anlattı.
Cumhuriyet gazetesinden Selda Güneysu'nun haberine göre Evinç’in sunumu, Meclis tutanaklarına özetle şöyle geçti:
Asıl neden açlık: Bebek koltuktan düşmeyle gelmişti, bulgular da uyumluydu. Şüphelendik, öğrendik ki temelde düşmeden değil, çok uzun süre aç ve susuz kalmaktan ölmüş. Bir başka vaka; kızımız 13 yaşındayken tecavüze uğramış ve hamile kalmış. Doğumun olduğu güne kadar hiç kimse hamile olduğunu fark etmemiş, gidilen doktor dahil. Sancısı tutunca hastaneye götürüyorlar ‘gaz sancısıdır’ diye lavman veriliyor. Tuvalette anne lavman uygularken doğum başlıyor. Bebek sesi gelmesin diye kız, bebeğin ağzını burnunu eliyle kapatıyor. Kız elini bir açıyor ki morarmış bir bebek. ‘Eyvah, bunu ne yapacağım, nasıl yok edeceğim, tuvaletin içine mi koysam, çöpün içine mi atsam, ne yapsam nasıl yok etsem’ diye panik oluyor ve diğer tuvalete fırlatıyor, bebek ölüyor.
Çocuğuna kan bulaştırmak istedi: Bir annemiz diğer hastaların kanını çalarken kameralara yakalandı, çocuğuna bulaştırmak için... En sık yaptıkları şey, yastıkla bebeği boğmak, sonra en nefessiz kaldığı noktada acile yetiştirmek. Amaç burada öldürmek olmuyor, amaç sürekli olarak bir hastalık sürdürmek ve iyi bakım veren anne görüntüsünü elde etmek.
‘Evde büyü var’ demişti: “Evde büyü var ve 5 yaş altı çocuğum bu yüzden öldü” diyordu; 5 yaş altı 3 çocuk ölmüştü.
İnsülinle 7 çocuğunu öldürdü: 7 çocuğu ölen bir vakada, 7. bize geldi, fark ettik ki babaannenin insülin iğnelerini anne alıp vuruyor çocuklara.
HASTALIĞI TETİKLEYEN YEMEKLER YEDİ
Yine bir vakamızın metabolik hastalığı vardı, Sosyal Hizmetler Kurumu alanında aileyle görüştürüldüğünde, öldürülebileceği riskini belirtmemize rağmen aileyle görüştürüldüğü gün hastalığını tetikleyen yemekler yedi ve hastaneye çok ağır bir tabloyla gelip, öldü. Başka bir vakada 3 aylık bebeğin kafasına yumruk atılmıştı. Öğrendik ki anne kendisi şiddet görmemek için bebeği susturmaya çalışmış.