SMA'lı çocuk vurgununa canlı yayında gözaltı

Antalya'nın Aksu ilçesinde oturan Didem Ayşe ve Gökhan G. çiftinin 4'üncü çocukları Mustafa, 2018 yılında dünyaya geldi. Çift, 5 ay sonra çocuklarının durumunda şüphelenip, hastaneye başvurdu.

Özel hastanede yapılan tetkikler sonucu 9 aylık Mustafa'ya Spinal Musküler Atrofi (SMA) Tip-1 tanısı konuldu. Aile, çocuklarının tedavisi için girişimlere başladı.

Bir süre sonra baba Gökhan G., 'tehdit' ve 'hakaret' suçlarından tutuklandı. 4 çocuğuyla bir başına kalan anne Didem ise Mustafa için işinden ayrıldı.

 PARALAR ŞAHSİ HESAPLARA AKTARILDI

Ailesi, Mustafa G.'nin yurt dışında tedavi edilebilmesi için gerekli 33 milyon TL'nin toplanabilmesi için Antalya Valiliği'ne müracaat edip, yardım kampanyası başlattı. Valilik hesabında 26 milyon TL toplandı.

Ancak aile, yasal izin olmadan bir yardım kampanyası daha başlattı. Yardımseverlerin gönderdiği 167 bin dolar, şahsi hesaplara aktarıldı.

MİNİK MUSTAFA HAYATINI KAYBETTİ

Gönüllülerin durumu fark etmesi ile toplanan paranın valilik hesabına aktarılması istendi ve kampanya durduruldu. Bu sırada Almanya'da yaşayan bir iş insanı tedavi için eksik kalan 7 milyon TL'yi vereceğini söyledi.

Ancak iş insanı vereceği paranın valilik hesabına aktarılmasını istedi. Para aktarılamayınca iş insanı yardımdan vazgeçti. Mustafa G. ise 21 Haziran'da hayatını kaybetti.

ANNE CANLI YAYINDA İTİRAF ETTİ

İddialar sonrası savcılıkta ifadesi alınan Didem G., yasa dışı toplanan paranın evlerinde çıkan yangında kül olduğunu ileri sürdü.

Daha sonra Didem G., katıldığı bir TV programında savcılara yalan ifade verdiğini, paranın kendisi tarafından çekilip kocasının bir arkadaşına verildiğini, paralarla lüks araçlar alınıp, oto galeri ve oto yıkama iş yerlerinin açıldığını anlattı.

Polis, 9 Aralık'ta Didem G.'yi canlı yayında gözaltına alıp, sorgulamak üzere Antalya'ya getirdi. Didem G.'nin gözaltı işlemlerinin sürdüğü bildirildi.

BABAANNE GELİNİNİ SUÇLADI

Öte yandan Mustafa G.'nin babaannesi Yüksel G., torununun ihmal sonucu hayatını kaybettiğini, gelini Didem G.'nin aldığı paraların bulunup, başka hasta çocuklara verilmesini istedi.

 Torunu öldükten sonra ilk kez mezarına gelen Yüksel G., "Çocuğun paraları neredeyse ortaya çıksın. Kesinlikle 'Babası yedi' gibi ithamlara inanılmasın. Cezaevindeki oğluma harçlığını ben gönderiyorum. Oğlumun parası olsa biz göndermeyiz" dedi.

Oğlu Gökhan G.'nin cezaevine girdikten sonra torununa bakılmadığını iddia eden Yüksel G., "Vatandaşların iyi niyetle verdiği paralar neredeyse ortaya çıksın ve hayırseverlere geri verilsin. Bizim hesaplarımıza yatan paralar valilik hesaplarına gönderildi ve bizlerde değil. Gelinim Didem, kendi hesaplarına yatanları aktarmadı ve kişisel ihtiyaçlarına harcayarak, gününü gün etti. O paralar yenmedi ve başka yere aktarıldı. Milletin iyi niyeti kötüye kullanılmasın" diye konuştu.

 'TORUNUMUN BOYNUNDA MORLUKLAR VARDI'

Babaanne Yüksel G., "Torunuma doğru düzgün bakılmadı. Son zamanlarda telefonla aradığımda bana 'Babaanne bana bakmıyorlar' diyerek ağlıyordu. 'Annem bana bakmıyor, gelmiyor' diyordu. Torunumun aklı her şeye eriyordu. Her seferinde de aynı şeyi söylüyordu. En sonunda telefonlarımı engelledi ve bir daha çocuktan haber alamadık. Öldüğü gün otopsi istedik. 'Ne otopsisi' diyerek telefonumu kapattılar. Öldüğünde en son ambulans çağırmışlar. Torunumu morgda gördüğümde boynunda morluklar vardı. Bu ölümün incelenmesini istiyoruz" dedi.

 'TORUNUMUN ÖLÜMÜNÜ ŞAİBELİ GÖRÜYORUZ'

Oğlunun cezaevinde, torunun ise mezarda olduğunu söyleyen Yüksel G., "Acısı bizde ama annesi rahat rahat geziyordu. Didem G., bizim mezara gelmemizi istemiyordu. Kendisinden korktuğumuz için gelemiyorduk. Gözaltına alındıktan sonra rahat rahat geleceğiz. İlk kez torunumun mezarına geldim. Torunumun ölümünü şaibeli görüyoruz, araştırılmasını istiyoruz. Gelinimden bizi mağdur ettiği için şikayetçiyiz" diye konuştu.

'EŞYALARIMIN HEPSİ BELGELİ'

Didem G.'nin canlı yayında kendilerine ev eşyası aldığı iddiasına da cevap veren babaanne, şunları söyledi:

"Ev eşyası için ona ihtiyacım yok. Benim evimdeki eşyaların hepsinin yeri; belli ve belgelidir. Bana bir tane çamaşır makinesi getirdi, o da çalışmıyor. 'Paraları başkaları yedi' diyerek iftira atıp, kendisini aklamak istiyor."