Şengül öğretmenin ölümü davasında beraat kararı

Beyoğlu'nda 4 Mayıs 2017'de kaldığı evin penceresinden düşerek ölen öğretmen Şengül Karaca'yı, iterek ölümüne sebep olduğu iddiasıyla yargılanan birlikte yaşadığı sanık Hasan A. hakkındaki karar belli oldu. Mahkeme, sanık Hasan A.'nın beraatine karar verdi.

İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 10'uncu celsesi görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Hasan A. ve avukatı mahkemeye mazeret sunarak katılmadı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Hatice Boz duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada Savcı Enver Fatih Çimrin esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada, market sahibi Harun Ağırman'ın ifadesinde, sanık Hasan A. ile ölen Şengül Karaca'nın aralarında hiçbir zaman bir tartışmaya veya kavgaya tanık olmadığını söylediği anlatıldı. Savcı, olaya ilişkin 5 Aralık 2018 tarihli bilirkişi raporunda geçen, "Yere ilk temas eden kısmının ayakları olduğu, bu düşüşün çivileme atlayış olarak tabir edildiğine" dikkat çekilerek raporda geçen "Bilirkişi keşfi sırasında yapılan ölçümlerin olayın 'cinayet mi, yoksa intihar mı' olduğu yönünde kesin ayrım yapılmasına olanak vermediği" şeklindeki şüpheli bulguya yer verildi. Mütalaada, "şüpheden sanık yararlanır ilkesi" gereğince mahkumiyeti için kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından sanığın beraatine karar verilmesini talep etti.

AİLE BAKANLIĞI AVUKATI: EN ÜST SINIRDAN CEZALANDIRILMALI

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Hatice Boz ise savcının mütaalasına katılmadığını belirtti. Avukat Boz, "Dosya kapsamındaki deliller gereğince sanığın cezalandırılmasını istiyoruz. Soruşturma aşamasındaki ifadesi alınan ancak olaydan kısa bir süre sonra ölmüş olması nedeniyle hazırlık ifadesi okunan tanık Ertuğrul Karakuş, Şengül Karaca'nın bağırtısının ardından iki elin Şengül'ü aşağıya doğru ittiğini gördüğünü belirtmiştir. Sanık Hasan A. da dosyanın hazırlık aşamasında Şengül Karaca ile ilgili olarak 'Şengül intihar edecek biri değil' demiştir. Sanığın mahkeme aşamasında ise 'Son 6 ay içerisinde zaten bunalımdaydı' şeklinde ifadesi vardır. Ayrıca sanık evin içerisindeki dağınıklığa ilişkin olarak somut bir savunmada bulunamamıştır. Sanığın gerek soruşturma aşamasında, gerekse kovuşturma aşamasındaki beyanları çelişkilidir. Tanık beyanlarına göre, Şengül Karaca'nın intihara meyilli olduğuna dair bir beyan yoktur. Maktülün kendisini pencereden atmasını gerektirecek  herhangi somut bir delil yoktur. Bu nedenlerle sanığın üzerine atılı suçtan en üst sınırdan cezalandırılmasını ve tutuklanmasını talep ediyoruz" dedi.

BERAAT ETTİ
Mahkeme heyeti, sanık Hasan A.'nın üzerine atılı suçu işlediği sabit olmadığından beraatine karar verdi. Heyet, sanık hakkındaki yurt dışına çıkış şeklindeki adli kontrol tedbirinin de kaldırılması için müzekkere yazılmasına hükmetti.

DAVANIN GEÇMİŞİ
İddianamede, Şengül Karaca ile sanık Hasan A.'nın aynı evde yaşadıkları, olay tarihinde okul çıkışında buluştukları, yemek yiyip alkol aldıkları, daha sonra eve gittikleri, aralarında tartışma çıktığı anlatılıyordu. Şengül Karaca'nın arkadaşlarına Facebook'tan Hasan'ın kendisine şiddet uyguladığına dair mesaj attığı, daha sonra saat 02.00 sıralarında maktülenin evin penceresinden sokağa düştüğü belirtiliyordu. İddianamede, sanık Hasan A.'nın maktüleyi iterek ölümüne sebep olduğu ifade edilerek "Kasten öldürmek" suçundan müebbet hapisle cezalandırılması isteniyordu. Olaydan sonra gözaltına alınarak tutuklanan sanık Hasan A., 7 Aralık 2018’deki duruşmada tahliye edilmişti. A., soruşturma aşamasında verdiği ifadesinde Şengül Karaca'nın pencereden kendisinin atladığını iddia etmişti. Yargılama aşamasında da aynı ifadeyi veren A., "Maktule pencereden atlayınca üzerimdeki eşofmanı çıkarıp pantolon giymiştim. Üzerimdeki pantolona bulaşan kanın nasıl olduğunu bilmiyorum" demişti. Şikayetçi Yalçın Karaca da "Kardeşimle Hasan ile 10 yıldır birlikteydi. Hasan beni tanıyordu. Neden beni arayıp kardeşin intihar etti diye bilgi vermedi? Bu da sanığın iyi niyetli olmadığını göstermektedir" demişti.