Prof. Şener Üşümezsoy deprem beklediği yeri açıkladı
Türkiye yeni güne bu sefer Samsun'da meydana gelen 4,0 büyüklüğündeki depremle başlarken, Prof. Dr. Şener Üşümezsoy paylaştığı haritayla deprem beklediği yeri "önlemler şimdiden alınmalı" diyerek açıkladı.
Türkiye geçen yıl meydana gelen ve 11 ilimizi yerle bir edip 55 bine yakın canı kaybettiğimiz asrın felaketinin hala yaralarını saramamışken, yurdun dört bir yanında peş peşe meydana gelen depremlerle sarsılmaya devam ediyor.
Son dönemde özellikle Marmara Bölgesi'nde Çanakkale Biga, Marmara Denizi'nde Gölcük Körfezi, Akdeniz Bölgesi'nde Akdeniz ve Muğla açıklarında yaşanan depremler tedirgin ederken bugün de Karadeniz'de bir deprem meydana geldi.
Sabaha karşı saat 03.10’da meydana gelen depremin merkez üssünün Samsun'un Atakum ilçesi olduğu belirlenirken deprem çevre illerden de hissedildi.
Türkiye yeniden deprem korkusuyla uyatıp, deprem korkusuyla kalkmaya başlarken Prof. Şener Üşümezsoy, Youtube kanalında yaptığı paylaşımda geçtiğimiz hafta 5 büyüklüğüne varan depremlerin meydana geldiği Çanakkale ve Gemlik Körfezi'ni işaret etti.
Çanakkale'de Biga Yarımadası'nda deprem riskini ve kaç büyüklüğünde deprem oluşturabileceğini matematiksel olarak anlatan Prof. Üşümezsoy, "Bandırma Körfezi'nden Edremit Körfezi'ne uzanan bir hat boyunca Biga Yarımadası bir ayı kafasına benzeyen bir şekil göstermektedir ve bu şeklin boyun kesimi boyunca Bandırma'dan Edremit Körfezi'ne doğru uzanan bir fay hattı ile makaslama zonuyla bu ayı başı geometrik şekilli Biga Yarımadası, Göller Bölgesi olan Güney Marmara kıyısı ve Göller Bölgesi boyunca Manyas ile bölgeden ayrılmaktadır. Geçen hafta 5 büyüklüğündeki bir depremle sarsılan Biga Yarımadası, bir ucu Balıkesir'de bir ucu Bursa'da bir ucu Çanakkale’de olmak üzere hissedilen bir deprem yaratmıştır. Bu anlamda da buradaki depremsellik Marmara Denizi'nden güney bölgesinde riskli bir bölge olarak 1999 depreminden sonra öne çıkmıştır. 1999 depreminde Kuzey Marmara'daki fay hattı 1894 ve 1999’da doğu Marmara 1912’de Batı Marmara’da Tekirdağ ve Silivri’deki fay hatları kırılarak riskin Güney Marmara'da Edremit Körfezi'nde kuzeyde Bandırma Körfezi’ne ve Doğuda Gemlik Körfezi’ne uzanan bir hattır. Bu anlamda 1999 depremlerinde stres yüklenmiş bir hattır." dedi.
Aktif fayları gösteren bir harita da paylaşan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, "Bu yukarıda görülen haritada ve şekilde Kapıdağ Yarımadası'nın oluşturduğu Bandırma Körfezi ile Edremit Körfezi arasındaki alan görülmektedir ve Edremit Körfezi'ni de kontrol eden Midilli adasıdır. Bu anlamda bu bölgede 1737 olan büyük deprem dışında 1953 yılında Yenice-Gönen fayında 7.3'lük bir büyük deprem olmuştur. Bu kırmızı mavi ile gösterilen bir kesim dışında kuzeyde Bandırma Körfezi’nden Buğdaylı – Sarıköy, Ilıca hattı boyunca uzanan fay hattı Güneybatıya doğru Evciler, Plüton’un güneyinden geçerek kıyıya kadar uzanmaktadır.
Diğer bir kolu ise Yenice'den Güney Edremit'e uzanan ayrı bir fay vardır ama bu hattı Edremit Körfezi’nden ayıran düşey bir fayla Edremit Körfezi'nin Kuzey kenarındaki fay hattı Midilli Adası’nın kuzey kenarını kontrol etmektedir. Özellikle 2017'deki Ayvacık'ta olan deprem Edremit Körfezi'nin en batı ucunda Bababurnu ve Ayvacık arasındaki bir fayda, o faya bağlı olan Edremit Körfezi'nden güneye doğru güneybatıya uzanan fay hattı, kuzeyden ise Skinos fay hattına doğru zaman iki fayla sınırlanmıştır. Edremit Körfezi ve batı ucu Babakale ile Körfezin güneyindeki Midilli Adası bir ikizkenar üçgen gibi Kuzeybatı ucu Babakale’den Edremit Körfezi’nin içine doğru uzanırken kuzeydoğu kenarı ise Ayvalık'tan Dikili'ye Doğru giden bir hat boyuncadır. Güney kenarı ise Foça Körfezine bakan Karaburun ile Foça açıklarındaki sınırı oluşturmaktır. Burada gördüğümüz gibi hem Kuzey Ege'de Skinos’a doğru uzanan fay hattı hem de midilli Kuzeydoğu kenarı Körfezden ayrılarak yeni bir jeolojik yapı oluşturmuştur." dedi.
Bir harita daha paylaşarak haritada belirtilen bölgede son 10 yılda 4 ve üzeri depremlerin meydana geldiğine işaret eden Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, "bu haritaya baktığımız zaman ana gidişin bizi Kuzeyden Sarıköy fay hattı, Sarıköy-Ilıca ve Evciler-Terzialan fay hattı boyunca uzanmaktadır. Diğer ucunda ise Ayvacık fay hattı da belirgindir ve Kuzey Ege oluşan depremler bir kollu Ayvacık’tan güneybatıya doğru giden koluyla diğeri Bababurun’dan Güney Batıya doğru giden faylardadır da aktif fay olarak görülmektedir. Son 5 yıldaki 4 üzeri depremler aktif fayın güncel halini daha belirgin hale getirmektedir. Bu boyutuyla Armutlu yarımdasının batısından Edremit – Gemlik Körfezi'nden Mudanya önünden Bandırma'ya doğru uzanan fay hattı oradan güneye doğru Edremit Körfezi'nin Batı ucuna doğru uzanmaktadır. Böyle bir yapı aktif depremlerle kendini göstermektedir." dedi.
Şener Üşümezsoy açıklamalarını şöyle sürdürdü:
Geçen hafta olan Yenice – Gönen fay hattına paralel gelen fay hattı üzerinde gerçekleşen 5’lik depremler ve diğer taraftan bu yıl Gemlik Körfezi'nde olan 5'lik depremler ve 2 yıl evvelde Sarıköy üzerinde oluşan 5’lik depremler konusunda Emel Özuğur’un 45 dakikalık bir programında da anlattığım gibi bir depremsellik söz konusudur. Bunun üzerine geçen hafta bahsettiğim yerlerde depremlerin olması bu tespiti doğrulamaktadır.
5 büyüklüğündeki depremlerde fay düzleminde yaklaşık 3 km çapında dairesel bir alanın yırtılması ile oluşmuştur yani ana aspertenin çevresindeki alanın yırtılmasında oluşan bir deprem oluşmuştur ve bu yönüyle bakıldığı zaman bölgedeki aspertilerin alanı daha net görülmektedir. Bu boyutuyla Mudanya önünde Sarıköy fayının güneyinde ve Ayvacık kesiminde oluşan depremler bu bölgedeki ana aspertilerin alanını göstermektedir.
Eğer 5'lik depremde 3 kmlik çapında bir alan yırtılırsa bu ana aspertinin çevresindeki yırtılmalar olarak tanımlanır. Eğer 6’lık deprem olursa 10 kilometre çapında 100 kmlik bir alan yırtılacaktır bu da çembersel bir yırtılmadır. Ama uzun faylarda aspertilerde birkaç tane aspertinin birbirleri yırtması ile olduğu gibi büyük bir aspertinin yani 50 kilometre uzunluğunda 10 km derinliğindeki bir aspertinin çevresinde olan yırtılmalar söz konusu olabilir o zaman 6 buçukluk bir deprem oluşur.
Eğer fayın derinliği 15 kilometreye kadar olursa bunun 1000 km çevresinde oluşacak 10 km karelik yırtılmalar bu aspertinin zorlandığını göstermektedir.
Bu görsel ve matematiksel açıklama ile bölgedeki Biga Yarımadası'ndaki deprem potansiyeli ortaya çıkmaktadır. 1737 yılında önemli bir deprem olmuş olması bu bölgedeki potansiyeli ortaya koymaktadır.
İzmit Körfezi kırılmış bu fay batısında güney kesimi kırılmış 1766 Ağustos'ta Tekirdağ - Ereğli sırtındaki kesimin kırılmasıyla bir deprem oluşmuştur. Bundan sonra 1894’te çınar çukurunun güney kesiminde fay hattı kırılmıştır. Risk taşıyan bölge olarak 1737’den beri kırılmayan Biga’dan Bandırma Körfezi'nden Edremit Körfezi'ne ve Babakale’ye uzanan fay hattında risk görülmektedir.
Bu bölgenin orta kesimi Yenice Gönen arası 1953’de kırılması buradaki buradaki fayın ya kuzeyi bölgesinde Sarıköy Bandırma veya Güney kesiminde Babakale ile Yenice arası riskli görülmektedir.