''Ölmeden dava bitsin''
Silahlı gasp suçlamasıyla 29 Mart 2010'da gözaltına alınan Erhan T., Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün 7'inci katından atladı. Açılan tazminat davası halen sonuçlanmayınca ailenin avukatı Danıştay'a dilekçe gönderdi. Dilekçede ''Merhumun anne ve babası hayatta iken davanın sonuçlanmasını arzu etmektedirler'' denildi.
İstanbul Şişli’de 28 Mart 2010’da yapılan soygundan bir gün sonra ‘silahlı gasp’ suçlaması ile gözaltına alınan Erhan T. (23), Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde nezarethaneye götürülürken, koridorda açık olan pencereye tırmanarak 7’inci kattan atladı. Erhan T.’ın ölümüne ilişkin hakkında dava açılan polis memuru S.L., 19 Nisan 2011’de ‘görevi ihmal’ suçundan 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. S.L. hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakıldı. Erhan T.’nin hayatını kaybetmesinde İçişleri Bakanlığı’nın hizmet kusuru bulunduğunu öne süren Ailesi, 400 bin TL’lik tazminat davası açtı. Mahkeme, Erhan T.’nin pencereden kendi irade ve isteği ile atladığını belirterek davanın reddine karar verdi. İtiraz üzerine Danıştay 10’uncu Dairesi, olayda hizmet kusurunun bulunduğuna dikkat çekerek, davanın reddine ilişkin kararı bozdu. Dosyayı yeniden ele alan İstanbul 1’inci İdare Mahkemesi, 27 Kasım 2018’de İçişleri Bakanlığı’nı 177 bin 795 TL tazminata hükmetti.
BAKANLIK BÖYLE İTİRAZ ETTİ
Hürriyet'ten Ayşegül Usta'nın haberine göre, karara itiraz eden İçişleri Bakanlığı avukatları Danıştay’a gönderilen dilekçede, “Emekli olan ya da çalışan bir kimseye ayrıca maddi tazminat verilmesi, sebepsiz zenginleşmenin önünü açacaktır” denildi. İtirazın değerlendirilmesi için dosya Danıştay’a gönderildi. Danıştay’ın yaklaşık 2 yıldır dosyayı inceleyip sonuçlandırmaması üzerine T. Ailesinin avukatı Oktay Süleyman Öztürk’ün gönderdiği dilekçede “Merhumun anne ve babası olan davacılar, bu dava sürecinde yaşlanmış olup hayatta iken davanın sonuçlanmasını arzu etmektedirler. Dosyanın ivedilikle incelenerek onaylanmasını saygılarımızla arz ve talep ederiz” denildi.