''Odaya kilitleyip özel bölgelerini ellemiş''
Cinsel taciz stresinden kalp krizi geçirip ölen 9 yaşındaki çocuğun davasında yürek yakan anlar yaşandı.
İzmir'in Bornova İlçesi'nde, torununun arkadaşı 9 yaşındaki Yağmur K.'yı taciz ettiği suçlamasıyla hakkında 'Çocuğa cinsel istismarda bulunmak' suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan tutuksuz sanık Tuncay Ç.'nin yargılanmasına devam edildi. Duruşmada dinlenen, küçük kızın adli raporunu veren psikiyatri doktoru Ülkü Deniz, Yağmur'un kendisine, arkadaşının dedesinin odaya kilitleyip özel bölgelerini ellediğini anlattığını söyledi.
Bornova'da, torununun arkadaşı 9 yaşındaki Y.K.'yi taciz ettiği suçlamasıyla hakkında 'çocuğa cinsel istismarda bulunmak' suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan tutuksuz sanık Tuncay Ç.'nin yargılanmasına İzmir 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Davanın 5'inci duruşmasına tutuksuz yargılanan sanık Tuncay Ç., avukatı Hüseyin Karaboğa, ölen Y.K.'nin ailesinin avukatları Miray Sayman, İlke Erol, Bedriye Kurtuluş Türk, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Emine Şentüfekçi Tezcan, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği adına Sanem Deniz Kural katıldı.
Duruşmada, olaydan sonra küçük kızın tedavi gördüğü Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde görevli Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Ülkü Deniz tanık olarak dinlendi. Ayda bir hastanenin Çocuk İzleme Merkezi'nde nöbet tuttuğunu, günde ortalama 20 vakanın geldiğini söyleyen Ülkü Deniz, şöyle dedi:
"Yağmur K.'ya ben bakmıştım. Öldüğünü de bir doktor arkadaşımdan duydum. Vaka gelince, biz genelde çocukla birlikte anneyi de görüşme için içeri alırız. Anne çok kaygılıydı, şok geçirmiş gibiydi. Çocuğu komşusunun evine gönderdiği için pişmanlık duyuyordu. Mağdur hatırladığım kadarıyla durgundu, olayı anlatmak istemiyordu. Biz adli vaka raporu veren doktoruz, tedavi eden doktor değiliz. Raporda da çocukta 'postravmatik stres bozukluğu' olduğu teşhisi koymuşuz. Bu stres bozukluğu teşhisini koyduğuma göre çocuğun olay nedeniyle uykusuzluk, korku, kaygı, dışarı çıkmama, ağlama, başına bir şey gelme endişesi gibi duygulara kapıldığı görülmüştür. Benim hatırladığım kadarıyla mağdure bana aynı mahalledeki komşularının evine gittiğini, orada komşusunun çocuğu ile oynadıklarını, dedenin kapıyı kilitlediğini, kendisinin özel yerlerine dokunduğunu anlatmıştı. Aradan uzun süre geçtiği için bu kadarını hatırlıyorum."
BÜYÜK BABADAN SANIK AVUKATINA TEPKİ
Duruşmada söz alan sanık avukatı Hüseyin Karaboğa, tanığa soru sorduğu sırada izleyciler arasında bulunan Yağmur K.'nın büyükbabası Zeki K. ayağa kalkıp avukata yönelik, "Senin çocuğun yok mu? Bu adamın avukatlığını yapmaya utanmıyor musun?" sözleriyle tepki gösterdi. Mahkeme başkanı, uyarılara rağmen susmayan büyükbaba Zeki K.'yı salondan dışarı çıkarttı. Yağmur K.'nın hastanedeki tedavisinde görev alan diğer doktorların da tanık olarak dinlenmesine, karar verip duruşmayı erteledi.
NE OLMUŞTU?
Olay, Kızılay Mahallesi'nde geçen yıl 29 Temmuz akşamı meydana geldi. İlkokul öğrencisi Yağmur K., babasından izin alıp komşularının kızı G.A. ile balkonlarında oynamaya başladı. Oyunda yaşadıkları tartışma sırasında arkadaşı küsüp yanından ayrıldı. Bunun üzerine tek kalan Yağmur K.'nın yanına gelen arkadaşının dedesi Tuncay Ç. iddiaya göre bebek alacağı vaadiyle küçük kızı torununun odasına götürdü. Hem bu odada, hem de evin salonunda torunu olmadığı sırada Tuncay Ç.'nin tacizine uğradığı öne sürülen Yağmur K., bu durumdan rahatsız olup dışarı çıkarak karşıdaki evlerine gitti. Yaşadıklarını annesine anlatması üzerine ailesi polise şikayette bulundu. Gözaltına alınan Tuncay Ç., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Savcılık soruşturmasından sonra da Tuncay Ç. hakkında İzmir 7'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Yağmur K., iddiaya göre ilk duruşmada tacizcisiyle karşılaşacağı için yaşadığı stres ve korkuya minik kalbinin dayanmaması sonucu duruşmadan iki gün önce, geçen 21 Kasım'da kalp krizinden hayatını kaybetti. Mahkeme heyeti, ikinci duruşmaya avukatı ile birlikte gelen sanık Tuncay Ç.'yi tutukladı. Mart ayında yapılan üçüncü celsede, gelen adli tıp raporunda küçük kızın kalp krizinden öldüğünün belirtilmesi üzerine sanık tahliye edildi.