Mahkemeden olay yaratan beraat kararı !
Trafikte bir motosikletliyi öldüren emniyet müdürüne beraat kararı verildi.
Trafikte tartıştığı motosikletliyi vuran emniyet müdür beraat etti.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, trafikte tartıştığı motosiklet sürücüsünü Halkalı'daki polis lojmanlarının önünde tabancayla öldüren emniyet müdürü Celal Yılmaz hakkında ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti.
Karar duruşmasına, eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı tutuklu sanık Celal Yılmaz ile tarafların avukatları katıldı.
Mahkeme heyeti, sanık Celal Yılmaz hakkında Ahmet Sülüşoğlu'nu "kasten öldürme" suçundan dava açıldığını hatırlattı.
"Meşru müdafaa sınırları ve mazur görülebilecek heyecan, korku ve telaş" nedeniyle sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına hükmeden mahkeme, tutuklu sanık Celal Yılmaz'ın tahliye edilmesine karar verdi.
Emniyet müdürü Celal Yılmaz hakkındaki karar oy çokluğu ile alındı. İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Celal Yılmaz, motosiklet sürücüsü Ahmet Sülüşoğlu’na 3 el ateş ederek öldürmüştü.
Tutuksuz sanık Celal Yılmaz sorgusunda, “Öncelikle aile adına üzgünüm, istemediğim bir olaydı” dedi. Duruşmalardan vareste tutulmak istediğini beyan eden tutuksuz sanık Yılmaz, olayın olduğu tarihte Türkiye’nin gündemindeki durumun herkes tarafından bilindiğini, kendisinin de uzun süre Terörle Mücadele Şubesi’nde çalıştığını belirtti.
Seyir halindeyken şahsın direksiyonunu tehlikeli vaziyette aracının önüne kırdığını savunan Yılmaz şunları söyledi:
“Ona karşı bir şey yapmamama rağmen bağıra bağıra peşimden geldi. Bir ara durmak istedim ancak her türlü eylemin beklenilmesi durumunda anonslar ve bilgiler geldiğinden dolayı ister istemez psikolojik bir hale geliyor insan. Şahsa yolda herhangi bir şey demememe rağmen, evimin önüne kadar bizi takip etti. Direksiyonu arabamın önüne kırıp durdu ve indi. Polis olduğumuz söyledikten sonra çekip gitti. Yanımda eşim olduğundan dolayı da ben de uzatmamıştım. Ben evime gittim, aracımı park ettikten sonra geri geldim. Güvenlikçi arkadaşlar şahsın, ‘biraz sonra burada büyük bir olay olacak’ diyerek ayrıldığını söylediler. Ben geleceğini tahmin etmiyordum ama gelirse de 155’i arayın polis gelsin, dedim.
Tam vedalaşırken şahıs tekrar geldi. Belki yine konuşur düşüncesiyle ben araya girmedim, özel güvenlikçi arkadaşlar muhatap oldu. Silahını doldurduktan sonra benden önce davrandığından dolayı ben de güvenlikçilerin arkasına saklanarak silahımı hazır vaziyete getirdim. Mesafenin kısa olması, ortada üç tane silahsız vatandaşın olması ve silahı hazır bir vatandaşın karşıda beklemesi. Bu tür durumları da göz önüne alarak aradaki güvenlik görevlisi arkadaşın omuz kısmından kendimi direk hedef konumuna getirdim. ‘Silahı bırak’ dedim ve silahı bana doğrulttu. Bu esnada ‘tık’ diye bir ses geldi. O esnada ben de tetiğe bastım. Aldığımız eğitim ve refleks gereği duble atış yaptım. Vatandaş düşüşe geçince etkisiz hale geldiği kanaatiyle atışı kestim. Yani direk öldürmek maksadıyla değil, arada güvenlikçi olması nedeniyle etkisiz hale getirmek amacıyla ateş etmiştim. Tamamen silahsız vatandaşları ve kendimi korumak amacıyla hamle yaptım. Avukatımız aracılığıyla üzgün olduğumuzu belirtmek maksadıyla haber gönderdik ama karşı taraftan bir cevap gelmedi. Çok üzgünüm.