Korkunç cinayetin altından ''grup seks'' rezaleti çıktı
Antalya'da yol kenarında cansız bedeni bulunan yüzde 80 zihinsel engelli bir kişinin şüpheli ölümüyle ilgili davada mide bulandıran bir "grup seks" iddiası ortaya atıldı.
Antalya’da yol kenarında cesedi bulunan 52 yaşındaki yüzde 80 zihinsel engelli S.E.’ın ölümüne neden olduğu iddia edilen eski 45 yaşındaki eşi Ç.Y. ile 44 yaşındaki U.P. hakkında; ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası talep edildi.
Konyaaltı ilçesi Geyikbayırı Mahallesi’nde 8 Mart günü saat 21.00 sıralarında yol kenarında hareketsiz yatan kişiyi görenler, 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ekiplerin yaptığı kontrolde hayatını kaybettiği belirlenen kişinin S.E. olduğu tespit edildi.
Yüzde 80 zihinsel engelli olduğu belirtilen S.E.’ın vücudunda yara ve darp izleri saptandı. Olay yerine 200 metre uzaklıktaki evde yapılan incelemede ise kan izlerine rastlandı. Jandarma, evde bulunan eski eşi Ç.Y. ile U.P.’i gözaltına aldı. Şüpheliler, İl Jandarma Komutanlığı’na götürüldü. Darbedilerek öldürüldüğü değerlendirilen S.E.’ın cansız bedeni de otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi.
Ç.Y.’ın S.E.’ın eski eşi olduğu, boşandıktan sonra U.P. ile evlendiği, daha sonra U.P. ile boşanarak birlikte yaşamaya başladığı öğrenildi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Ç.Y. ve U.P., tutuklanarak cezaevine gönderildi.
SANIKLAR HAKİM KARŞISINDA
Ç.Y. ile U.P. hakkında dava açıldı. Antalya 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanıklar Ç.Y. ve U.P., kaldıkları cezaevinden SEGBİS ile katıldı. Duruşmada müşteki yakınları ile taraf avukatları hazır bulundu.
GRUP CİNSEL İLİŞKİ YAPMAYA ZORLANDIĞINI İDDİA ETTİ
Sanık Ç.Y. savunmasında, maktul S.E.’ın ilk eşi olduğunu belirterek, daha sonra boşanarak U.P. ile evlendiğini, onunla da boşanıp birlikte yaşamaya devam ettiklerini söyledi. Eski eşi S.E.’ın evlilikleri boyunca sapkın ve sapık davranışlar içerisinde olduğunu savunan Ç.Y., evlilikleri sırasında S.E.’ın kendisini uyuşturucu madde içmeye zorladığını ve sürekli darbettiğini öne sürdü. Ç.Y., “Büyük oğluma uyuşturucu madde verdiği için konuşmak amacıyla eve çağırdım. Bana ve çocuklarıma neden böyle şeyler yaşattığını sordum. Bana karşı sapıklık yapmaya başladı. El hareketleriyle beni taciz etmeye başladı.
Arkadaşlarını çağırarak grup cinsel ilişki yapmak istediğini söyledi. ‘Senin amacın cinsel sapkınlık’ dedim, o da ‘Evet’ diye yanıt verdi. O sinirle maktule ‘fantezi yapalım’ dedim. Ellerini arkadan bağladım. Boruyla bir kere vurdum. Boru kırıldı. U.P., aramızda yaşananları duyunca sinirlenerek yanımıza geldi. Uğur da ‘Çocuklarına nasıl bunları yaşatırsın’ diyerek vurdu. Şoke olduğum için U.P.’in maktule kaç kere vurduğunu bilmiyorum. Daha sonra maktulün gitmesini istedim. O halde bile bana karşı sapıklık yapıyordu.
Gitsin diye meyve bıçağının uç kısmına değdirdim. Uğur da balta sapı vardı ama öldürecek kadar vurmadı. Uğur, maktulü evin önüne çıkardı, yine de gitmedi. Gitsin diye değnekle bir kere vurdum. Uğur, onu bahçeden dışarı attı. Ellerinin ipini kestim. Kalktı gitti. Benim ve U.P.’in öldürme kastı yoktu. Öldürmek için de maktulü eve çağırmadım” dedi.
‘3-5 KERE SOPAYLA VURDUM’
Sanık U.P. de yaşananların bir anda geliştiğini, planlayarak ya da kasten yaptıkları bir şey olmadığını savundu. Olay günü, çıkabilecek olumsuz olayların önüne geçmek için Ç.Y.’ın isteği üzerine maktulle karşılaşmamak için üst kattaki yatak odasında beklediğini dile getiren U.P., “Odadayken kendime yediremeyeceğim şeyler duydum. Çiğdem’e ‘Seninle ilişkiye girme amacındayım’ dedi.
Çiğdem bunun üzerine ‘Soyun’ dedi. İki dakika sonra Çiğdem, yanıma geldi ve kıyafetleri odaya attı. Elini ayağını bağlamıştı. O halde bile Çiğdem’e küfürlü konuşuyordu. Sinirlendim ve odadan çıktım. Koridordaki sopayı aldım. Çiğdem de demir boruyu aldı. Öfkeli olduğum için maktule 3-5 kere sopayla vurdum. O da hala sapıkça hareketlerde bulunuyordu. Çiğdem, ‘Bunu dışarı çıkaralım başımıza bela olacak’ dedi. Ayağını çözdüm. Kapının önüne çıkardım” diye konuştu.
S.E.’IN ÖLDÜĞÜNÜ JANDARMADAN ÖĞRENDİLER
U.P., maktulün yaşamını yitirdiğini eve gelen jandarmalardan öğrendiklerini söyledi.
Maktulün annesi Adalet S.E. ise oğlunun yüzde 80 zihinsel engelli olduğunu belirterek, olay günü Ç.Y. ve U.P.’in oğlunu evden aldıklarını iddia ederek şikayetçi olduğunu söyledi.
‘BABAM, ANNEME CİNSEL ORGANININ FOTOĞRAFINI GÖNDERİRDİ’
Duruşmaya katılan S.E. ile Ç.Y.’ın küçük oğlu K.O.E., babasını öldürdüğü iddia edilen annesinden şikayetçi olmadığını belirterek, Babam sapık biriydi, annemi döverdi. Annem kendini zor savunurdu. Ben 9 yaşına geldiğimde boşanmalarını istedim.
Annem ile babam boşandıktan sonra babam annemi görmek istiyor, annem de görüşmek istemiyordu. Babam bir gün annemin dükkanına gelip camlarını kırdı. Babam anneme cinsel organının fotoğrafını gönderirdi. Babam ağabeyime de uyuşturucu verir, birlikte kullanırlardı. Babam ve ağabeyimde paranoyak şizofreni vardı” diye konuştu.
MÜTALAA AÇIKLANDI
Olayla ilgili tanık ve müştekilerin dinlenmesinin ardından Cumhuriyet savcısı mütalaayı açıkladı. Mütalaada, sanık Ç.Y.’ın yaşadıkları göz önünde bulundurularak haksız tahrik indirimi uygulanması istendi. Savcı, sanıklar Ç.Y. ve U.P. hakkında ‘boşandığı eşi kasten öldürmek’, ‘beden veya ruh sağlığı bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kişiye karşı tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek nitelikli kasten öldürme’ suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası talep edildi.
Sanıklar ve taraf avukatlarının mütalaaya karşı savunma yapmaları için duruşma ertelendi.