Karakolda ''aşk işkencesi'' iddiası

Mardin'in Mazıdağı İlçesi'nde polisin eşiyle aşk yaşayan bir işadamına işkence ettikleri öne sürülen 4 polis ve bunlara direndiği iddia edilen işadamının yargılanmasına başlandı.

 Dinlenen sanık polislerden G.D., işadamının kendilerine direnmediğini, diğer sanık A.S. ise, direndiğini söyledi. Mahkeme heyeti, duruşmaya gelmeyen sanık komiser E.T. hakkında yakalama kararı çıkararak duruşmayı erteledi.

Mazıdağı İlçesi'nde görevli polis memuru eşi İ.D.'den boşanmak üzere olan 32 yaşındaki T.D., iddiaya göre yanında çalıştığı işadamı 45 yaşındaki H.B. ile ilişkiye girdi. T.D. bir süre sonra işadamı H.B.'ye "Elimde cinsel içerikli görüntülerin var" diyerek kendisini, eşinin çalıştığını Mazıdağı İlçesi'ne gelmesini istedi. H.B.'nin burada polisler tarafından dövülerek işkenceye maruz kaldığı öne sürüldü.

Kaldırıldığı hastanede kafa travması, 3 kaburga kemiği kırığı ve akciğer yaralanması nedeniyle yoğun bakıma alınan H.B.'nin şikayeti üzerine açılan soruşturmada 4 polis hakkında 'işkence' suçundan 12 yıl, işadamı H.B.. hakkında da ise 'Görevi yaptırmamak için direnme' ve 'hakaret' suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Mardin 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan davanın ilk duruşmasına tutuksuz yargılanan polis memurları İ.D., A.S. ve G.D. ile 'görevi yaptırmamak için direnme' ve 'hakaret' suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan işadamı H.B. katıldı. Tutuksuz sanıklardan komiser E.T. ise duruşmaya katılmadı. 

"ELİME NE GEÇTİYSE BAŞLADIM"

Duruşmada ifadesi alınan sanık polis İ.D., ihbar üzerine verilen adrese gidince araçtakilerin inmesi için anons yaptıklarını belirterek, kendisini şöyle savundu: "Aracın kapısını açacakken bir anda üzerime saldırdı. Bana vurup, elimdeki uzun namlulu silahı almaya çalışınca, ben de vurdum. O sırada eşimin eski işvereni olduğunu anladım. 'Seni öldüreceğim' diye bana saldırdı. Bunun üzerine hedef gözetmeksizin vurmaya başladım. Elime ne geçtiyse silah, taş hepsiyle vurmaya başladım. Sonra Emniyet'e gittik. Emniyette yanına gidip, neden rahatsız ettiğini, eşimden ne istediğini sordum. Bunun dışında fiziki bir müdahalem olmadı. Emniyette cinsel organını sıktığım ve ağzına tükürdüğüm doğru değildir. Zorla telefonunu alıp eşime tehdit mesajı atmadım. Olaydan sonra sanık sürekli beni taciz edecek şekilde mesajlar gönderdi. Olaydan sonra eşimle mesajlaştı. İşkence suçlamasını kabul etmiyorum."

"EMNİYETE GÖTÜRDÜĞÜMÜZDE DURUMU AĞIR DEĞİLDİ"

Sanık polislerden G.D. ise İ.D.'nin aracın sol ön kapısına yaklaşması sırasında bağrışma sesleri duyduğunu belirterek, ifadesinde şöyle dedi: "İ.D., sanığın ismi ile bağırdı. Sonra ikili arasında kavga başladı. İ.D. elindeki silahın dipçiği ile şikayetçinin suratına vurdu. H.B. yere düştü. İkili arasında boğuşma yaşandı. Müdahale ettik. Emniyete götürürken şikayetçi bize direnmedi. Emniyete gittikten sonra şikayetçinin cep telefonlarını masaya koyduk. Sanık İ.D. bu olayın işlemlerini kendisinin yapacağını söyledi. Komiser de kabul etti. Ben olay yerine gidip geldikten sonra, şikayetçinin nefes almakta zorlandığını gördüm. Emniyete ilk götürdüğümüzde durumu bu kadar ağır değildi. Lavaboya götürdüğümde kendini kaybetmişti, nefes almakta zorlanıyordu. Hastanede durumunun iyi olmadığı anlaşıldı ve sevk edildi. İşkence suçlamasını kabul etmiyorum. Olay sırasında şikayetçinin bana karşı bir mukavemeti ve direnişi olmadı. Kendisinden şikayetçi değilim."

155'TE GÖREVLİ POLİS OLAY YERİNE GİTMİŞ

Sanık polis A.S. ise, '155 Polis İmdat' hattında görev yaptığını belirterek, "Aracın alındığı haberi gelince takviye kuvvet olarak olay yerine gittik. Uzaktan sadece İ.D. ve şikayetçinin boğuştuğunu gördüm. Emniyette şikayetçi ile bir kez karşılaştım. Beni çağırıp bir şey konuşmak istedi. Derdini savcıya anlatmasını söyledim, kendisini dinlemedim. Ben gördüğümde durumu gayet iyiydi. Şikayetçiye karşı bir darp eylemi görmedim. İşkence suçlamasını kabul etmiyorum. Olay yerine gittiğimde şikayetçinin küfür ettiğini duydum. Tehdit içerikli bir söz duymadım. Arabaya bindirirken bize direndi. Ancak cebir veya tehditte bulunmadı. Şikayetçi değilim" dedi.

"3 POLİS BİRLİKTE VURUYORDU"

İşadamı H.B. ise, polis memuru İ.D.'nin eşi T.D. ile aralarında gönül ilişkisi olduğunu anlatırken, şunları anlattı: "Sürekli kendisine para ödüyordum. Eşinden boşanacağını ve ayrı evde kalmak istediğini söyleyince ev tuttum ve ev alması için 150 bin lira verdim. Beni oyaladığını anlayınca, kardeşine parayı iade etmesini söyledim. Aramızdaki ilişkiyi bitirip, verdiğim 150 bin lirayı almak için Silifke'ye gittim. Kardeşinin verdiği numarayı aradığımda T.D.'nin eşi ile birlikte beni Mazıdağı'nda beklediğini söylediler. Mazıdağı'na gittiğimde arabada uyurken yeğenim polislerin anons yaptığını söyledi. Araçtan inince T.D.'nin eşi beni görür görmez, tüfeğin dipçiğini suratıma vurdu, beni yere yıktı. Yerdeyken İ.D. ile bir polis birlikte bana vuruyordu. Beni yerden kaldırıp, kelepçe takmadan emniyete götürdüler. Emniyet'te İ.D. telefonlarımı aldı. Beni duvara yaslayıp sopayla sırtıma vurdu ve cep telefonumun şifresini istedi. Sonra yumrukla vurmaya başladı. Bu sırada diğer iki sanık sopalarla vurmaya başladı. 3 polis birlikte bana vuruyordu. Kan kusmaya başladım. İ.D. çömelerek benim bu halimi telefona kaydediyordu. Sonra bir kağıt imzalatmak istedi. İmzalamayınca yanaklarımı sıkarak, ağzımın içine tükürdü. O sırada bir sanık 'Bu adam ölecek, başımıza iş gelecek, hastaneye götürelim' dedi. Beni hastaneye götürdüler. Hastanede İ.D. gelerek kafama yumruk attı."

Olay gecesi işadamı H.B.'nin aracını polise ihbar edenlerden Y.Ö, tanık olarak alınan ifadesi sırasında sanık İ.D.'nin duruşmadan bir gün önce nasıl ifade vereceğine dair kendisine mesaj gönderdiğini söylediği mesajın içeriklerini mahkemeye sundu. Mahkeme heyeti atılan mesaj içerikleri ile ilgili tutanak tutarak dosyaya ekledi. İşadamı H.B.'nin aracını polise ihbar eden İ.Ü. ise "Polis İ.D. mahkemeden önce arkadaşımın telefonuna WhatsApp'tan bizim daha önceki ifadelerimizi gönderdi. 'İfadeleriniz bunlar. Bu şekilde ifade vereceksiniz, unutmayın' dedi. Ayrıca İ.D. duruşmadan önce telefonla arayıp, kendi aracıyla mahkemeye götürmek istedi. Kabul etmedik" dedi.

İşadamı H.B.'nin avukatı Serhat Ölmez, duruşmada işkence suçu ile ilgili etkin soruşturma yapılmadığını öne sürerken, "Soruşturma davanın tarafı polise yaptırılmış. Sanıklar 1 saat 43 dakika boyunca müvekkilime işkence etmiştir. Sanıklar, beyanı alınmayan tanıklara baskı yaparak delilleri karartmak istemektedir. Sanıkların tutuklu yargılanmasını istiyoruz" dedi.

Mahkeme heyeti, duruşmaya gelmeyen sanık komiser E.T. hakkında yakalama kararı çıkararak duruşmayı erteledi.
 

Sonraki Haber