Kalp krizi değil, cinayet !
Adana'da evinin banyosunda kalp krizi geçirerecek öldüğü sanılan genç kızın boğularak öldürüldüğü ortaya çıktı.
Adana’da evinde ölü olarak bulunan 27 yaşındaki genç kızın 20 yaşındaki arkadaşı tarafından "derdini dinlemediği" gerekçesiyle darp edilerek bayıltıldıktan boğularak öldürüldüğü ortaya çıktı.
Olay, Seyhan ilçesi Yeşilyurt Mahallesi’nde 22 Nisan 2015 günü meydana geldi. İddiaya göre, bir tasarım firmasında çalışan 27 yaşındaki Ayça Tekin, 22 Nisan 2015 akşamı sevgilisi E.B. ile yemeğe çıkmak için randevulaştı. Ancak randevu saati gelmesine rağmen Tekin, E.B.’nin yanına gitmedi. Bunun üzerine E.B. sevgilisini telefonla aradı ancak ulaşamadı. E.B., bir süre daha Tekin’i aradı ancak yine ulaşamayınca işi çıktığı için telefonunu da kapattığını düşündü. E.B. ertesi gün boyunca Tekin’i arada ancak yine ulaşamayınca 22 Nisan 2015 günü yengesine de haber vererek Tekin’in evine geldi. Akşamüzeri eve gelen yenge ve kızın sevgilisi zili çalmasına rağmen kapıyı kimse açmadı. Bunun üzerine E.B. ve yenge polise haber verdi. Olay yerine gelen polis kapıyı açamayınca çilingire haber verdi. Çilingir kapıyı açtığında Tekin banyoda hareketsiz halde yatarken bulundu. Eve çağrılan sağlık ekipleri, Tekin’in hayatını kaybettiğini belirledi. Yapılan incelemenin ardından Tekin’in cenazesi otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.
ÖN OTOPSİDE KALP KRİZİ SANILDI
Adli Tıp Kurumu’nda yapılan ön otopside genç kızın kalp krizinden ölmüş olabileceği, yüzündeki ve boynundaki morlukların bundan olabileceği, kafasındaki ve alnındaki kesinin ise kalp krizi geçirip yere düşerken masaya vurmasından kaynaklanmış olabileceği düşünüldü. Ancak Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği dedektifleri, olayın cinayet olabileceği ihtimalini de değerlendirerek evde inceleme yapmaya devam etti. Yapılan incelemede yatak odası ve banyonun bir olduğu evde hem yatak odasının hem banyonun kapısının kilitli ve anahtarının saklanmış olduğu, kilitli olan dış kapının da anahtarının olmadığı belirlendi. Banyo ve yatak odası anahtarı evde bulunurken, dış kapının anahtarı bulunamadı. Polis, bu olaylarla birlikte otopsinin daha da derinleştirilmesine karar verdi. Maktulün kafatası açıldığında kafatasının iki yerinde karık olduğu belirlendi. Bunun düşme sonucu olamayacağına karar verilerek, kadının cinayete kurban gittiği şüphesi arttı. Ayrıca cesedin üzerindeki morlukların da kalp krizine bağlı değil darba bağlı olduğu kesinleşti.
OLAY YERİ İNCELEME KADININ 20 SAAT ÖNCE ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ BELİRLEDİ
Şüphenin artması üzerine olay yeri inceleme ekibi, yaptığı bilimsel çalışmada kadına ulaşıldığında ölümünün üzerinden yaklaşık 20 saat geçtiğini belirledi. Cinayet dedektifleri, bu 20 saat içinde eve kimlerinin geldiğini tek tek tespit etti. Önce sevgilisi E.B.’nin ifadesine başvurdu. Ancak E.B.’nin 20 saat içinde eve gelmediği belirlendi. E.B. kendisi de kadını öldürmediğini söyledi. Bunun üzerine polis güvenlik kamerasının 20 saatlik bölümünü saniye saniye izlediğinde eve 20 saat önce bir kişinin gelip, 2 saat kaldıktan sonra ayrıldığını belirledi. Polis, kısa sürede şahsın Abdullah K. (20) olduğunu tespit etti. Polis, zanlını şafak vakti Kazım Karabekir Mahallesi’ndeki evine düzenlediği baskınla gözaltına aldı.
"DERDİMİ DİNLEMEDİ, ARKASINDAN GELİP VURDUM KAFASI MAKYAJ MASASINA ÇARPTI"
Gözaltına alınan Abdullah K. ifadesinde cinayeti işlediğini kabul ederek, "22 Nisan 2015 günü ailemle kavga ettim. 2 yıl önce Mersin’de bir tantunicide çalışırken tanıştığım ve abla dediğim Ayça Tekin’in yanına gidip dertleşmek istedim. Evine geldim, zili çaldım kapıyı açıp beni içeri aldı. ’Abla benim bir derdim var, ailemle kavga ettim. Seninle dertleşmek istiyorum’ dedim. Bana ’Senin derdinden bana ne. Benim işim var, yemeğe çıkacağım’ diyerek banyoya gidip makyaj yapmaya başladı. Böyle deyince ben her derdine koşup her zaman yardımcı olduğum için zoruma gitti. Arkasından yaklaştım, kendisini ittim. İtince alnını makyaj masasına vurunca alnı açıldı. Sonra bana dönüp hakaret etmeye başladı. Hakaret edince kendimden geçtim. Ayağımla kafasına vurunca yere düşerek bu kez de kafasının arkası masaya vurunca bayıldı. Daha sora dakikalarca yüzünü ve vücudunu tekmeledim. Sonra da ayağımla boğazına basıp boğarak öldürdüm. Sonra banyoyu, yatak odasını kilitleyip çıktım. Anahtarı evin içinde sakladım. Daha sonra da cep telefonunu ve tabletini aldım. Dış kapıyı da kilitleyip anahtarı yanıma alarak evden çıktım. Cep telefonu ve tableti kırarak havuza attım. Cep telefonunun simkartını ise yanıma aldım. Evin anahtarlarını da DSİ’nin sulama kanalına attım. Çok pişmanım ama ben onun her derdine koşardım, perdesini bile ben takardım. Bana böyle yapması çok zoruma gitti" dedi.
"ANAHTAR KANALDAN, CEP TELEFONU VE TABLET HAVUZDAN, SİMKART ÜZERİNDEN ÇIKTI"
Polis, bu ifade üzerine yaptığı araştırmada kırılmış cep telefonu ve tableti yaptığı aramada havuzda buldu. Evin anahtarlarını bulmak için de kanalda arama yapıldı. . Sualtı polisi Kazım Karabekir Mahallesi’ndeki kanalda 2 dalgıçla arama yaptı. Su akıntılı olduğu için dalgıçlar ipe tutunarak arama yaptı. Yapılan arama sonrası anahtar bulundu.
Zanlı Abdullah K., "adam öldürmek" suçlamasıyla adliyeye sevk edilecek. Ayça Tekin’in cenazesi ise olaydan bir gün sonra Adli Tıp’tan alınarak yakınları tarafından toprağa verilmişti. Adli Tıp’ta Abdullah K.’nın genç kıza tecavüz edip etmediği için yapılan kontrolde ise genç kızın bakire olduğu, tecavüzün söz konusu olmadığı ortaya çıktı.