İstanbul'u korkutan deprem artçı mıydı, öncü müydü ?
Marmara Denizi'nin Silivri açıklarında meydana gelen 4,7 büyüklüğündeki depremin yarattığı endişeli soru yanıt buldu. Prof. Dr. Haluk Eyidoğan depremle ilgili kritik "artçı mıydı, öncü müydü" sorusuna yanıt verdi.
AFAD Cumartesi günü saat 16:37'de Marmara Denizi'nin Silivri açıklarında meydana gelen 4,7 büyüklüğündeki depremin, AFAD-RED Programı tarafından üretilen tahmini şiddet haritasına göre, "Maksimum Şiddet: V Oldukça Güçlü" olarak hesaplandığı ifade etmişti.
İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, 11 Ocak 2020’de meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki depremin 26 Eylül 2019’da yaşanan 5.7 büyüklüğündeki depremle ilişkisini değerlendirdi.
Prof. Dr. Eyidoğan, 11 Ocak'ta meydana gelen depremin, 26 Eylül 2019 depreminin gecikmiş bir artçı depremi olarak değerlendirilebileceğini belirterek "Ancak oldukça gecikmeli olan bu orta kuvvette depremin 26 Eylül depreminde kırılmayan bir parçasının gecikmeli kırılması olduğu yorumunu tercih ederim" ifadelerini kullandı.
Prof. Eyidoğan, 11 Ocak 2020 tarihindeki 4.8 büyüklüğündeki depremin, 26 Eylül 2019 depreminin bulunduğu yerde olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı;
* Deprem sığdır. Şu ana kadar depremin mekanizma çözümü belirlenemediği için 26 Eylül 2019 depremiyle mekanik ilişkisini yorumlamak zordur.
* Ancak bulunduğu yer itibarıyla aynı nitelikte ve aynı tektonik rejimin özelliklerini yansıttığını söyleyebiliriz. Bu deprem 26 Eylül 2019 depreminin gecikmiş bir artçı depremi olarak değerlendirilebilir, ancak oldukça gecikmeli olan bu orta kuvvette depremin 26 Eylül depreminde kırılmayan bir parçasının gecikmeli kırılması olduğu yorumunu
tercih ederim.
* Bu depremin 2.0 büyüklüğünde tek artçı deprem yaratması da ayrıca sismolojik olarak değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Ana Marmara Fayı'nın kilitlenen Orta Marmara bölümünün daha ayrıntılı jeofizik, jeolojik ve sismolojik yöntemlerle incelenmesi İstanbul'u şiddetle etkileyecek büyük depremin özelliklerinin daha iyi anlaşılması bakımından önemlidir.
İstanbul'un bugüne kadar tespit edilmiş deprem kayıp ve risklerinin azaltılması eylemleri ve projelerinin hızla ve ödünsüz olarak uygulanmasının önemine de işaret eden Eyidoğan “İstanbul için en büyük proje depremde canların kaybedilmemesini başaracak projedir” şeklinde konuştu.