İstanbul'da ölen bebeğin kanında uyuşturucu çıktı

İstanbul Fatih'te 1 yıl 9 ay önce hayatını kaybeden 2.5 aylık bebeğin kanında metamfetamin adlı uyuşturucu madde çıktı.

Olay, 13 Nisan 2022 tarihinde Molla Gürani Mahallesi Akkoyunlu Sokak'ta bir apartmanda yaşandı. Anne C.E.O.'nın (31) ifadelerine göre, o gece 2,5 aylık bebeğine süt verdikten sonra yanında uyuttu. Sabaha karşı saat 04.00 sıralarında uyanan kadın, bebeğini göremeyince salona geçti, bebeğini yüzüstü yatar halde ve morarmış halde buldu. Mısır'a giden kocasının arkadaşı olan ve zaman zaman da kendisine yardımcı olduğu için evlerinde kaldığını söylediği C.C.'yi (31) da odada oturur halde uyurken gördü. C.'yi ayağıyla vurarak uyandıran kadın, ne yaptığını sordu, adam da yerinden kalkmayarak rahat tavırlar sergiledi. Bunun üzerine anne C., kocasının arkadaşlarını telefonla aradı, kocasının arkadaşlarından biri geldi ve bebeği hemen hastaneye götürdüler. Ancak sabah saat 06.30 sıralarında bebeğin öldüğü haberi verildi. Bunun üzerine anne C., C.C.'den bebeğini öldürdüğü düşüncesiyle şikayetçi oldu.

ANNENİN ÖNCE ŞİKAYETÇİ OLARAK İFADESİ ALINDI

O gün evden ayrılan C.'nin ifadesi alınamadı. Anne C.'nin ise "şikayetçi" sıfatıyla polis karakolunda ifadesi alındı. Anne C., olaydan 4 gün önce C.'ye evin anahtarını verdiğini, olay gecesi bebeğiyle uyuduklarını, saat 02.00'da bebeğin altını değiştirdiğini, bu esnada C.'nin evde olmadığını, saat 04.00 sularında uyandığında bebeğini yanında olmadığını fark edince salonda yüzüstü gördüğünü ve C.'nin bebeğini öldürmüş olduğunu söyledi. 

 APARTMAN KAMERA KAYITLARI İNCELENDİ 

Olay gününe ait apartmanın kamera kayıtlarının incelenmesinde, C.'nin 12 Nisan 2022 tarihinde saat 18.51 sularında bina içerisine girdiği, sabaha karşı saat 04.32 sularında binadan çıktığı görüldü. Saat 04.39 sularında 3 erkeğin bina içerisine girdiği, saat 04.42 sularında içeri girenlerden birinin telefonla konuşarak koşar vaziyette binadan çıktığı, saat 05.47'de diğer iki erkeğin dışarı çıktığı, bu kişilerden birinin kucağında bebeğin olduğu, arkalarından da annenin koşar vaziyette binadan çıktığı belirlendi. Annenin ifadesiyle, kamera kayıtlarının çeliştiği ortaya çıktı. C.'nin bu kez "şüpheli" sıfatıyla ifadesi alındı. Anne, olay günü evinde kimsenin olmadığını, saat 00.10 sularında bebeğine süt verip uyuduklarını, uyanana kadar da C.'nin evde olmadığını, C.'nin geldikten sonra bebeği yanından aldığını ve salonda kucağından düşürdüğünü düşündüğünü söyledi.  

BEBEĞİN KANINDA METAMFETAMİN ÇIKTI

Bebeğin otopsisinde, iç ve dış muayenesinde yaralanma bulunmadığı, ancak kanında uyuşturucu uyarıcı maddelerden metamfetamin bulunduğu, idrarda uyuşturucu uyarıcı maddelerden amfetamin, metamfetamin ile ilaç etkin maddelerinden lidokain bulunduğu, göz içi sıvısında metamfetamin bulunduğu, ölümün uyarıcı madde zehirlenmesi sonucu meydana geldiği tespiti yapıldı. Evde bulunan mamada içinde ise uyuşturucu veya uyarıcı bir madde bulunmadı. 

BEBEĞİ UYUŞTURUCU VEREREK ZEHİRLEDİKLERİ GEREKÇESİYLE DAVA AÇILDI

Bunun üzerine savcılık, olay günü evden ayrılan C.C. hakkında yakalama kararı çıkardı. Şüpheli annenin savcılıkça alınan ifadesinde de, C.'i olaydan sonra görmediğini, hamile kalmadan önce uyuşturucu madde kullandığını, bebeğin doğmasının ardından uyuşturucu kullanmadığını söyledi. Anne C., diğer şüpheli C.'nin uyuşturucu kullandığını bildiğini ancak evde içmediğini, bebeğinin neden öldüğünü bilmediğini, polise C.'nin öldürmüş olabileceğini söylediğini, bebeği öldürmediğini söyledi. Bunun üzerine şüpheli C.E.O., 1 Mart 2023 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderildi. Soruşturmayı tamamlayan savcılık, her iki sanık hakkında fikir ve eylem birliği içerisinde bebeğe uyuşturucu madde vererek zehirledikleri ve ölümüne sebebiyet verdikleri gerekçesiyle "Çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açtı. 

"ANNE SÜTÜYLE DE GEÇMİŞ OLABİLİR, GIDALARLA DA VERİLMİŞ OLABİLİR"

İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, ölen bebeğin ölüm saati ve uyuşturucu maddenin ölüm saatinden ne kadar zaman önce verilmiş olabileceği konusunda  Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulundan hazırlanan rapor ulaştı. Bu raporda, "Bebeğin ölümünün 13 Nisan 2022 tarihi saat 05.00'dan önceki 6 saatlik zaman dilimi içerisinde gerçekleşmiş olduğu, ölümüne neden olan uyarıcı maddenin anne sütüyle bebeğe geçmiş olabileceği gibi gıdalarla veya sulandırılarak ağız yoluyla da verilebileceği, mevcut verilerle bu iki durum arasında tıbben ayrım yapılamadığı, ölümüne neden olan uyarıcı maddelere ölümünden önceki 24 saat içerisinde maruz kalınmış olduğu" belirtildi.  

KAÇAK SANIK DA YAKALANDI

Davalar devam ederken C.C.,  28 Eylül 2023'te yakalanarak tutuklandı. C. ve eşiyle 4 yıl önce komşuluk yaptıkları için tanıştıklarını, C.'nin eşi cezaevine gönderilince kendisine zaman zaman uğrayarak bebek bezi, süt, mama götürdüğünü, aralarında ilişki olmadığını söyleyen C., C.'nin evinde uyuşturucu kullandığını belirterek "C., metamfetamin kullanırdı, bazı zamanlarda üç gün uyuyamazdı, ben o dönemde metamfetamin kullanmazdım. Olay günü gece saat 02.00 - 03.00 arası bir saatte gittiğimi hatırlıyorum, dışarıda hap ve esrar kullanmıştım. Eve gittim, evde de esrar kullanmak için sararken uyuyup kalmışım. Eve gittiğimde diğer sanık odada uyuyordu, bebek de yanında yatıyordu, odanın kapısı açıktı, oradan baktım ve salona geçtim. Onun evi benim evim gibiydi. Gece çocuğa el sürmedim. Çocuğun ne şekilde öldüğünü bilmiyorum. Bebeği yerde görmedim" dedi. 

6'INCI DURUŞMADA TANIK DİNLENDİ

Davanın 12 Aralık 2023 tarihinde görülen 6'ıncı duruşmasında, sanık C.'nin sevgilim dediği Fas uyruklu F.S. cezaevinden getirilerek tanık olarak dinlendi. S., olay sabahı C.'nin çocuğunun öldüğünü söyleyerek kendisini aradığını, anneyle birlikte hastaneye gittiklerini, olaydan bir gün önce gündüz saatlerinde C.'nin evine gittiğini, sonrasında C.'in geldiğini, saat 16.30 sıralarında yalnız ayrıldığını anlattı. Kendisi de daha önceden uyuşturucu kullandığını söyleyen S., C.'in uyuşturucu kullandığını, ancak C.'nin evinde kullandığını görmediğini, C.'nin de hamileyken uyuşturucu kullandığını görmediğini iddia etti. S.C.'nin kendisi uyuduğunda ya da başka zaman bebeğin bakımını kendisine veya C.'ye bırakmadığını da ifade etti. 

SUÇUN NİTELİĞİ "TAKSİRLE ÖLDÜRME"YE DÖNÜŞEBİLİR 

Son duruşmada söz alan anne C.E.O., "Asıl mağdur benim, bebeğim öldü, uzun süredir tutukluyum, tahliyemi isterim" derken,  C.C. ise bebeğin ölümüyle ilgisi olmadığını söyleyerek "Tahminime göre diğer sanık gece uyurken çocuğun üzerine yattı, çocuk ölünce de bu hikayeyi uydurdu. Tahliyemi talep ederim" dedi. Mahkeme başkanı, suçun niteliğinin TCK'nin 85/1. maddesine (Taksirle öldürme) dönüşebileceği kanaatiyle sanıklara ek savunma verdi. Sanıklar eski savunmalarını tekrar ettiler. Mahkeme heyeti, suçun niteliğinin değişmesi olasılığı dikkate alınarak  yurt dışına çıkışlarının yasaklanması ve her hafta en yakın karakola imza atmaları şartıyla iki sanığın da tahliyesine karar verdi. Mahkeme, sanıkların tahliyelerinin ardından İstanbul İl Göç İdari Müdürlüğüne teslim edilmelerine karar verdi. Suçun niteliği "Taksirle öldürme" suçuna dönüşürse ve "olası kast" hükümleri de uygulanırsa, ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanan iki sanığa verilecek ceza oranı da düşecek. 

Sonraki Haber