İğrenç olayın iğrenç detayları ortaya çıktı: Tecavüz ederken fotoğraflarımı çekti, babası da şahit
2 yıl önce Antalya'da 18 yaşındaki Hayriye'yi kaçırıp cinsel istismarda bulunan C.B. ve babasının yargılandığı davada iğrenç detaylar ortaya çıktı.
Antalya'nın Kepez ilçesi Kütükçü Mahallesi'nde anneannesi Ayşe Y. ile yaşayan lise öğrencisi Hayriye Nur Ö., 11 Nisan 2020'de 'Markete gidiyorum' diyerek evden çıktı ancak geri dönmedi. Ailesinin kayıp başvurusu üzerine çalışma başlatan polis, Hayriye Nur Ö.'yü kaybolduktan 18 gün sonra bularak, 29 Nisan'da ailesine teslim etti. Ancak Hayriye Nur, 14 Mayıs gecesi yeniden kayboldu. Anne M.Ö., kızının birileri tarafından zorla tutulduğunu öne sürdü. Anneanne Ayşe Y., dedektif gibi iz sürerek 1 haftada torununun izini buldu. Eve getirilen Hayriye Nur Ö., 15 gün sonra yeniden kaçtı. Polise müracaat ederek torununun bulunmasını isteyen Ayşe Y., haziran ayında Hayriye Nur'un Korkuteli'de S.B. ile oğlu C.B.'nin yaşadığı evde olduğu haberini aldı. Antalya ve Korkuteli polisi, 3 katlı eve ortak operasyon düzenledi.
Kapıyı kırıp eve giren polis, Hayriye Nur Ö.'yü sandığın içinde buldu. Evdeki 2 kişinin ifadeleri alındı, Hayriye Nur Ö. polis tarafından Antalya'ya getirildi. Hayriye Nur. Ö.'nün ifadesinde evde kendi rızasıyla kaldığını belirtmesiyle şüpheliler serbest kaldı.
ÇIPLAK FOTOĞRAFLARI ÇEKİLİP TEHDİT EDİLDİ
Annenin şikayetiyle S.B. ile oğlu C.B. hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı. Cumhuriyet Savcısı, iddianamenin hukuki değerlendirme bölümünde, şüpheli C.B.'nin Hayriye Nur Ö.'ye 2020'de farklı zamanlarda uyuşturucu verip çıplak fotoğraflarıyla tehdit ederek darbettiğini belirtti. İddianamede ayrıca şüpheli C.B.'nin cebir ve hileyle zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediğini ifade ederek, "Ayrıca cebir, tehdit ve hile kullanarak mağduru zorla kaçırmak suretiyle zincirleme şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği, şüpheli S.B.'nin de cinsel istismar ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarına yardımda bulunarak suçların icrasını kolaylaştırdığı anlaşılmıştır" denildi.
Savcı, C.B.'nin 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı', 'cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 25 yıla kadar, S.B.'nin ise 'çocuğun nitelikli cinsel istismarına yardım etme' ve 'cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.
''KENDİSİNİ İLİŞKİYE ZORLAMADIM''
İddianameyi kabul eden Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde davanın görülmesine başlandı. Tutuksuz sanık C.B., savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirterek, "Mağdureyle sosyal medyada tanıştık. Hatta kendisi bana arkadaşlık teklif etmişti. Bana babasının kendisini darbetmesi sonucu evden kaçarak yanıma geldiğini söylemişti. Ben de dışarıda zorda kalmasın diye 2-3 gün birlikte kaldık. Özellikle 2020 Mart ve Nisan aylarında ailemin evinde yaşadık. Kendisi birkaç kez böyle gidip geldi. 3-4 aylık görüşme sürecimiz parça parça olmuştur. Kendisiyle cinsel ilişkiye girmedik. Çıplak fotoğraflarını çekmedim. Kendisini ilişkiye zorlamadım, dövmedim" dedi. C.B.'nin babası S.B. de suçlamaları kabul etmeyip, mağdur kişinin her seferinde kendi rızasıyla evlerine geldiğini ifade etti.
''TECAVÜZ ETTİ, FOTOĞRAFLARIMI ÇEKTİ''
Adliyede adli görüşmeci nezaretinde SEGBİS ile duruşmaya katılan Hayriye Nur Ö. ise bugüne kadar verdiği ifadelerde uyuşturucunun etkisi altında olduğunu belirterek, şöyle dedi: "C.B. ile sosyal medya üzerinden tanıştık. Bana mesaj attı. Buluşmak istediğini söyledi. Dokuma semtindeki evinde görüştük ve bana orada uyuşturucu verdi. Babası da evdeydi. Bana sürekli uyuşturucu verdikleri için ailem beni her aldıklarında kendi iradem dışında gittim. C.B. bana Dokuma'daki evde tecavüz etti. Tecavüz ederken de cep telefonları ile fotoğraflarımı çekti. Uygunsuz fotoğraflarımı yayınlamakla beni tehdit etti. Sonra beni Korkuteli'ne götürdüler. Oradan kaçmaya çalıştım ama başaramadım. Buna komşuları da şahittir. Polisin son baskınında beni sandığın içine sakladılar. Polis beni orada buldu. C.B.'nin tüm tecavüzlerine babası da şahittir. Korkuteli'nde verdiğim ifadem doğru değildir. Uyuşturucunun etkisiyle sağlıklı düşünemedim. Şimdi tedavi görüyorum ve daha iyi düşünebiliyorum. Ben ikisinden de şikayetçiyim" diye konuştu.
Anne M.Ö. ise sanıkların planlı hareket ettiklerini, C.B.'nin cep telefonunu değiştirdiği için yapılan incelemede telefonda kayıtların bulunmadığını ifade etti. Mahkeme, adli görüşmeci raporunun hazırlanması için duruşmayı erteledi.