Herkesten kaçtı ama ondan kaçamadı !
Atalay Filiz dün bindiği dolmuştaki yolculardan birinin farketmesiyle yakalandı.
Atalay Filiz dün İzmir'de yakalandı. 3 kişinin katili olarak aranan Atalay Filiz dün İzmir-Gümüldür dolmuşuna bindi. Yolculardan Taha Gürses’in kendisini tanıdığını fark eden seri katil, minibüsten indi. Taha Gürses, şoför Mustafa Berber ile yanındaki oğlu Özgür’e “Bu, aranan seri katil” diyerek 155’i aradı. Atalay Filiz’in ters yönde giden bir minibüse bindiğini plakasıyla polise söyledi. Seri katil, Kenan Aka’nın kullandığı Bulgurca-İzmir dolmuşunda giderken polis yolu kesti. Yakalanan Atalay Filiz, İzmir’de sorgulandıktan sonra İstanbul’a götürüldü.
Üç kişiyi öldürmekten aranan Atalay Filiz, İzmir Menderes’te bindiği minibüste kendisini tanıyanların ihbarıyla, çemberi zaten iyice daraltan polisin eline düştü.
İstanbul Tuzla’da, geçtiğimiz 27 Mayıs günü tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı’yı, 2013 yılında da Göktuğ Demirarslan ile Rus sevgilisi Elena Radchikova’yı Ankara’da öldürdüğü iddiasıyla aranan Atalay Filiz’in, İzmir’e kaçtığı saptanmıştı.
29 Mayıs’ta İzmir’e gelen Filiz’in, Buca’da bir internet kafede 4 saat kaldığı, ardından 30 ve 31 Mayıs gecelerini bir üniversite öğrencisinin evinde geçirdiği saptandı. Filiz, bu tarihten sonra bir daha görülmedi.
Seri katili fark edip polisi ilk arayan Taha Gürses oldu.
İNDİ, TERS YÖNE BİNDİ
Fotoğrafının yayınlanmasının ardından izine rastlanılmayan Filiz dün sabah, Mustafa Berber’in (51) kullandığı, İzmir- Gümüldür minibüsüne bindi. Yolculardan Taha Gürses bindiği minibüste Filiz’i bir yerden tanıdığını düşündü. Gürses internetten araştırırken şoförün oğlu Özgür Berber de Filiz’i tanıdı. Filiz tanındığını fark edince minibüsten indi ve yolun karşısına geçerek, bu kez Kenan Aka’nın kullandığı, ters yöne yani İzmir’e giden başka bir minibüse bindi. Gürses hemen 155 Polis İmdat hattını aradı. Filiz’in bindiği minibüsün plakasını verdi. Filiz’i gören M.A. da aynı ihbarı yaptı.
Bu sırada Filiz’in indiği minibüsün sürücüsü Mustafa Berber ve oğlu Özgür Berber de jandarmayı aradı.
POLİS ‘ÖMER’E KANMADI
Zanlının bindiği minibüsün sürücüsü Aka da Filiz’i tanıyınca, saat 07.30 sıralarında yolun sonu geldi. Aka, gittiği yönde önlem alan polis ekiplerine selektörle işaret verdi.
Bir süre takip ettikten sonra minibüsü durduran polis, Filiz’e kimliğini sordu. Filiz polise adı ‘Ömer’ olarak geçen bir kimlik verse de ekiplerce kelepçe takılarak gözaltına alındı. Bozyaka Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Atalay Filiz’in, Özdere’de 2 gün pansiyonda kaldığı, hakkındaki haberler nedeniyle tanınma riskinin artması üzerine ıssız parklarda, yerleşim yerleri dışındaki alanlarda kaldığını anlattığı öğrenildi.
ANNESİNİ ÇOK ÖZLEMİŞ
İşlemlerin ardından İstanbul’a gönderilen Filiz’in, ilk ifadesinde öldürülmüş olduğu sanılan sevgilisi Olga Seregina’nın kaybolmasından kendisinin sorumlu olmadığını belirterek şunları söyledi: “Ailemle 3 yıldır görüşmüyorum. Annemi çok özlemiştim, yanlarına gitmek istedim. Ama arada mesafe olunca, özlem duygusunu bastırdım ve yanlarına gitmekten vazgeçtim. Yakalanmasaydım İstanbul’a gidecektim.”
‘ÇOK RAHAT VE ZEKİ’
Atalay Filiz’le Bozyaka Emniyet Müdürlüğü’nde ilk görüşen İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya oldu.Uzunkaya, şunları söyledi:“Kendisi çok rahat görünüyordu. Zeki birine benziyor. Paraları, uzun yıllar kaçacağını düşündüğü için idareli kullanma yolunu tercih etmiş. Dağlarda ve arazilerde yaşamış. Hiç Yunan adasına geçmeyi düşünüp düşünmediğini sordum. ‘Çeşme’ye hiç gitmedim. Yunan adasına geçmeyi de düşünmedim. Çünkü Yunan polisi bir şekilde beni yakalayıp, Türkiye’ye iade edecekti’ dedi. Ben, herhangi bir pişmanlık durumu ve duygusu hissetmedim. Zaten cinayetlerle ilgili sorulara da yanıt vermedi. Avukatıyla yanıt vereceğini söyledi.”
“PERİŞAN HALDEYDİ”
“Dün de Menderes Barbaros Mahallesi’nde dolmuşu durdurdu. Araca bindiğinde perişan haldeydi. Terliydi, günlerdir yıkanmadığı belliydi. Sakalları uzamıştı. ‘Bu araç nereye gidiyor’ diye sordu. ‘Bulgurca’dan İzmir’e gidiyor’ dedim. ‘Kaç lira’ dedi. ‘İki lira’ dedim, ‘Param yok’ dedi, ‘Olsun geç’ dedim. İki kadın yolcu da vardı. Biner binmez pencere kenarına oturdu ve perdeyi kapattı. Dereköy yolunda polis ekip aracını gördüm. Onlara selektör yaptım. Polis, peşimize düştü sonra dolmuşu durdurdu. Polisi görünce ayağa kalktı ancak kapı kapalı olduğu için inemedi. Polis kimlik istedi, ‘Ömer’ kimliği verdi. Polis kelepçeyi taktı ve götürdü.”
Gizlendiği evde indirim istemiş
İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunyayla, şu ilk bilgileri verdi:
Atalay Filiz, İstanbul’da 27 Mayıs günü tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı’yı öldürdükten sonra 29 Mayıs’ta çeşitli yolcu otobüsleri değiştirerek İzmir’e geldi.
Aynı gün Buca’da internet hizmeti veren kafeteryada 4 saat kalıp, gece konaklayacağı Yeşilyurt semtindeki evi buldu.
KOMANDO GİBİ
Filiz, gece yarısı bu eve yerleşti. Ev sahibinin 75 lira istemesi üzerine, 25 lira indirim istedi ve ev sahibine 50 lira ödedi.
30 Mayıs’ta başka bir eve geçti. 31 Mayıs’ta tatil yöresi Gümüldür’e gidip, birkaç gün pansiyonda kaldı.
Yakalanma riski artınca dağlık araziye geçti. Biyoloji eğitimi ve gittiği doğada yaşam kursları sayesinde kurbağa gibi hayvanları, zehirli olmadığını bildiği otları ve bitkileri yiyerek hayatta kaldı.
Filiz dün mandalina bahçesinde üzerini değiştirirken ‘sapık’ sanıldı, ancak tanınmadığı için ihbarda bulunulmadı.
‘3 YILDIR KAÇAN KİŞİDEN 14 KREDİ KARTI NASIL ÇIKAR’
Atalay Filiz’in yakalanması, Tümgeneral Hasan Hüseyin Demirarslan’ın 2013’te öldürülen TÜBİTAK’ta çalışan oğlu Göktuğ Demirarslan ile Rus sevgilisi Elena Radchikova’nın ailelerinde acı bir sevinç yaşattı. Demirarslan Ailesi’nin avukatı Tezer Türkay Güven, “Yakalanması acı bir sevinç yaşattı denilebilir” dedi. Güven, Filiz’in üzerinde büyük miktarda nakit para ve aktif 14 kredi kartı bulunmasını ise 3 yıldır aranan bir kişinin destek aldığının açık göstergesi olarak yorumladı. (Fevzi KIZILKOYUN)
2 BIÇAK, 14 KREDİ KARTI, SAHTE KİMLİK VE BOL PARA
Atalay Filiz’in yanındaki bavullarda ne taşıdığıyla ilgili merak edilenler de açıklığa kavuştu. İçindeki gereksiz şeyleri ağırlık kaygısıyla azaltan Atalay Filiz’in bavullarından ve üzerinden şunlar çıktı:
Kendi adına, eski bir pasaport. Bu pasaportla 23.11.2011’de Endonezya’ya giden Filiz’in yanında kendi adına gerçek kimliği de vardı.
4 adet kendi fotoğrafı olan, başkaları adına düzenlenmiş sahte kimlik, kendi ve değişik vatandaşların fotoğrafları olan 3 sahte ehliyet, farklı isimler adına 14 aktif kredi kartı.
15 ve 17 santimetrelik 2 av bıçağı, biber gazı.
Nakit olarak 10 bin TL, 3 bin 500 Euro
Bir Fransız vatandaşlık belgesi.
Yaşam malzemeleri.
‘OĞLUM ÖZGÜR TANIDI’
Atalay Filiz’in ilk bindiği minibüsün sürücüsü Mustafa Berber, şunları anlattı: “Şaşal Mahallesi’nde ormanlık alandan bir anda önümüze çıktı. Dolmuşu durdurup 5 lira verdi. Para üstü 2 lira verdim. ‘Nereye diye’ sordu, Menderes’e gittiğimizi söyledim. İlk etapta ben tanımadım. Ancak oğlum haberlerden tanımış. Menderes ilçe merkezinin biraz dışında dolmuştan indi. Oğlumun tanıması üzerine jandarmaya haber verdim.”
‘ÜÇ GÜN ÖNCE İHBAR ETTİM’
Atalay Filiz’in yakalandığı minibüsün sürücüsü Kenan Aka da operasyon anını şöyle aktardı: “Üç gün önce de dolmuşa bindi. Dolmuşu Gümüldür’e gidiyor sandı. Develi köyüne dönünce ‘Ben burada ineceğim’ dedi ve indi. Kendisini o zaman da tanıdım, ancak yanımda oturduğu için haber veremedim. O iner inmez jandarmaya ihbar ettim, yakalanamadı.