Havai fişek faciası davasında mahkeme salonunu karıştıran ifade
Sakarya'nın Hendek ilçesinde 7 kişinin hayatını kaybetti, 127 kişinin de yaralandığı havai fişek fabrikasındaki patlamaya ilişkin davaya devam edildi. Fabrika çalışanlarından E.D., duruşmada sanıklardan şikayetçi olmadığını belirterek, ''Yoğun bakımda yatarken Allah Razı olsun patronlarımdan benim ihtiyacı gördüler'' deyince mahkeme salonunda gerginlik yaşandı.
Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Ferizli ilçesinde yeni inşa edilen cezaevi kampüsündeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşma salonu binası içi ve çevresinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alındı.
Duruşmaya müştekiler, patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları ve diğer izleyiciler yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri uygulanarak alındı.
Dün, tutuksuz sanık Ahmet Ç'ye yönelik çapraz sorgu devam ettiği sırada müştekilerle sanıklar arasında çıkan tartışma üzerine ara verilen duruşma tekrar başladı.
‘ALLAH PATRONLARIMDAN RAZI OLSUN’ DEYİNCE TARTIŞMA ÇIKTI
Sakarya’nın Hendek ilçesinde 7 kişinin öldüğü, 127 kişinin yaralandığı havai fişek fabrikasındaki patlamayla ilgili görülen davanın ikinci duruşması ikinci gününde devam ediyor. Yaşanan patlamanın ardından hastane sürecinde patronların kendisiyle yakından ilgilendiğini iddia eden fabrika çalışanı E.D., sanıkların hiçbirinden şikayetçi olmadığını belirterek, “Yoğun bakımda yatarken Allah Razı olsun patronlarımdan benim ihtiyacı gördüler. Çin Mahallesi’nde fırıncıydım. Barutlarla hiç ilgilenmiyordum. Barutlarla diğer arkadaşlar ilgilenirdi. Patlamada hiçbir şey anlamadım, basınç beni ormana fırlattı. Arkadaşlar makinenin yanında olduğu için kaçamadı. Ben de olsaydım paramparça olacaktım. 24 gün yoğun bakımda ölüm tehlikesiyle yaşadım. Çin mahallesinde 6-7 kişi çalışıyordu, bir arkadaşımız izin almıştı, o da gelseydi ölecekti. Bizden Çinli bir kişi sorumluydu o gittikten sonra sorumlu A.Ç. oldu. Çin Mahallesi’nde denetim görmedim. Barutla bir işim olmazdı ama iki tane küçük makine vardı, onlar ufak ufak kırardı. Bize ekipmanlar veriliyordu ama bazen kullanıp bazen kullanmıyorduk. Yoğun bakımda yatarken Allah razı olsun patronlarımdan, benim ihtiyaçlarımı gördüler. Sanıkların hiçbirinden şikayetçi değilim, davaya katılmak istemiyorum” dedi. E.D.'nin ifadelerine salondaki diğer müştekiler tepki gösterdi. Farklı görüşteki müştekiler arasında çıkan sözlü tartışma nedeniyle mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.
‘PATRONLARIN BÜYÜK BASKISI VARDI’
Aranın ardından devam eden duruşmada ifade veren 6 yıldır fabrikanın muska bölümünde çalışan fabrika işçisi müşteki A.A., “Bir ateş, bir ses duydum sadece, çok büyük bir patlama oldu. İkinci patlamayı hatırlamıyorum, yerdeydim. Kendime geldiğimde bütün mallar yanıyordu. Barutlar patladı ben öyle tahmin ediyorum. İlk gördüğümde muskalardan ateş geliyordu, ikincisi de çok çabuk patladı, yerdeydim görmedim. Herkes bir koli sayısı vardı. Pandemiden dolayı koli sayısını veremedi arkadaşlarımız, bu nedenle mallar çıkarılsın diye molaları kısa veriyorlardı. Geldiğimiz son zamanlarda işçiler çok uyarılıyordu, baskı vardı. Emir ve talimatları H.A.V.’den ve E.Ö.’den daha çok alıyorduk. A.R.E.C. geliyordu, Y.C. ise ara ara geliyordu. Ben 6 gün hastanede yattım, Y.C. Bey bir kere bile arayıp sormadı, bir kere bile geçmiş olsun demedi. Çok mağduruz, A.A., A.Ç. ve A.B. hariç, bütün sanıklardan şikayetçiyim” şeklinde konuştu.
‘EKİPMANLAR YETERLİ DEĞİLDİ’
Havai fişek fabrikasının volkan üretimi bölümünde 6 yıldır çalıştığını ifade eden müşteki B.K., "Fabrikada çok yorucu bir tempo ile çalışıyorduk. Patlama anında bir basınç geldi. Rüzgarla birlikte sonra her şey üzerimize yıkılmaya başladı. Koşmaya başladık. Gerekli ekipmanlar dağıtılıyordu, ama yeterli değildi. Koruyucu değildi. Hiçbir etkisini görmedim. Eksikleri söylüyorduk ama bir şey değişmiyordu. Üretimde herkesin sayısı vardı. Bu nedenle yanımıza çok mal alırdık. Verilen sayıyı tamamlamak için bu mecburdu. Sayıyı yetiştirmek için mal sayısı yanımızda fazlaydı. Denetlemeden bir hafta önceden haber veriliyordu. Ona göre de eksiklikler gideriliyordu. Talimatları genelde E.Ö. ve H.A.V.’den alıyorduk. Çin Mahallesi’nde çalışmadım. Orada ne üretildiğini detaylı olarak bilmiyorum, ama barut üretildiğini duymuştum. Ne zaman yapıldığını hatırlamıyorum. A.A., A.Ç. ve A.B. hariç diğer sanıklardan şikayetçiyim” ifadelerini kullandı.
SÜREÇ
Sakarya'nın Hendek ilçesi Yukarıçalıca mevkisinde yaklaşık 15 dönüm üzerine kurulu havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020'de saat 11.15'te meydana gelen ve olay yerine 50 kilometre mesafedeki kentin birçok noktasından duyulan patlamalarda 7 kişi hayatını kaybetmiş, 127 kişi yaralanmıştı.
Patlamaya ilişkin gözaltına alınan aralarında fabrika sahibinin de bulunduğu 5 şüpheli tutuklanmış, bir zanlı ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Kontrollü imha amacıyla Adapazarı ilçesi Taşkısığı mevkisine getirilen fabrikadaki patlayıcıların 9 Temmuz'da saat 11.35'te kamyondan indirildiği sırada meydana gelen patlamada da 3 asker şehit olmuş, 8 jandarma personeliyle kamyon şoförü yaralanmıştı.
İlk patlamaya ilişkin soruşturmayı yürüten Hendek Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezleke, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca aralarında fabrika sahiplerinin de bulunduğu 7 şüpheli hakkında hazırlanan 27 sayfalık iddianame, 1. Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu. Mahkemece kabul edilen iddianamede, 5'i tutuklu 7 kişinin "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.