Hastanede mide bulandıran skandal: ''Başhekim grup seks teklif etti!''
Karadeniz Ereğlisi'ndeki bir devlet hastanesinden iğrenç bir iddia geldi. Sarkıntılık ve cinsel taciz mağduru olduğunu belirten 3 kadın çalışan, hastane başhekimi ile hastane müdürünün kendilerine grup seks teklif ettiğini iddia etti.
Karadeniz Ereğlisi'ndeki bir devlet hastanesinde yaşanan sarkıntılık ve cinsel taciz iddialarının mağduru 3 kadından 2’si Halkın Sesi Yazı İşleri Müdürü Mustafa Özdemir’e konuştu.
Dönemin Başhekimi ve Hastane Müdürünün kendilerine farklı zamanlarda elle ve sözle cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla suç duyurunda bulunan 3 kadın tıbbi sekreter, ilk duruşması 8 Aralık’ta Ereğli 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek dava öncesinde İlçe Sağlık Müdürlüğü emrine temizlik görevlisi olarak sürgün edildi.
Hastanede aylardır kendilerine mobing uygulandığını iddia eden kadınlar, “İşyerlerinde tacize uğrayan tüm kadınların onuru için yasal mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” dediler.
GRUP SEKS TEKLİF ETMİŞ
Tacize uğradığını iddia eden 43 yaşındaki tıbbi sekreter Nurdan C., yaşadığı taciz ve sarkıntılığı boğazında düğümlenen sözlerle şöyle anlattı: “Başhekim, sürekli ben ve hastanede görevli kadın personelleri taciz ediyordu. Bir keresinde bana grup seks teklif etti. Birkaç kez arkamdan sarılıp öpmeye kalktı. Defalarca elle tacize uğradım. Tepki gösterince de görev tanımımızda olmayan işleri bize yaptırmak istediler. Yine bu konuları konuşmak için gittiğim Hastane Müdürü de sözlü tacizde bulunarak sarkıntılıkta bulundu. Bana sözde iltifat ederek hoş kadın olduğumu beni beğendiğini söyledi. İşten atılma korkusuyla karşı çıkmak ve odadan kovmak dışında bir şey yapamadım. Geceleri uyuyamaz oldum. Psikolojik travma geçiriyordum. Zamanla benim gibi tacize uğrayan kadın personeller olduğunu öğrenince birlikte dava açmaya karar verdik. Mahkemede personel arkadaşlarımızın şahitliğinin yanısıra elimizde mahkemeye sunulmak üzere Başhekimin beni tacizini doğruladığı kendi ses kayıtları var. Bu davayı açmamızın sebebi hem kadın onurumuzu korumak, hem de tacize uğramasına rağmen susmak zorunda kalan kadınlara ışık olmak. Yasal mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz. Gerekirse İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gideceğim. Yeter ki yanlarına kalmasın”
MİLLETVEKİLLERİ SESSİZ KALMIŞ
Yaklaşık 11 yıldır hastanede görev yapan 28 yaşındaki Hasret Ş. ise son bir yıl içinde 5-6 kez ellle ve sözlü olarak tacize uğradığını belirterek, “CİMER, Sağlık Bakanlığı, Mobingle Mücadele Derneği, Kamu Denetçiliği Kurumu, 3 AK Parti Zonguldak Milletvekili ve AK Parti Zonguldak İl Başkanına ulaşarak yaşadığımız taciz olayını anlattık. Bizi dinlediler ama kimseden destek göremedik. Evli olduğu için adının açıklanmasını istemeyen ve Hasta Müdürü tarafından pandemi döneminde evine davet ederek cinsel tacizde bulunduğu diğer kadın arkadaşımızla birlikte sonuna kadar hakkımızı arayacağız. Bizim gibi işyerinde tacize uğrayan kadınlar susmasın diye. Çünkü ben utanılacak bir şey yapmadım. Ama utanması gerekenler hala o hastanede görevde. Biz ise görev tanımımıza aykırı olmasına rağmen temizlik görevlisi olarak sürgün gönderildik. Aylardır mobinge uğradık. Korkudan mesai arkadaşlarımız bile bizimle konuşamıyor. Konuşan arkadaşlarımız ise tehdit ediliyor. Şikayetçi olduktan sonra Hastane Müdürü beni yanına çağırarak, “Bana bir şey olmaz, boşuna uğraşmayın” dedi. Çünkü siyasiler arkasında durdu. Savcılık iddialarımızı somut ve ciddi bularak dava açılmasını talep esildi ve açıldı ama tacize dur diyip hakkımızı aradığımız için biz 3 kadın sürgün edildik. Yaşayarak gördük ki, bu ülkede kadının adı yok. Şuan 10 gün raporlu olduğumuz için yeni görevimize başlamadık. Biz taciz karşısında suskun kalsaydık kim bilir kaç arkadaşımız daha tacize uğrayacaktı. Şu ana kadar yalnız bırakıldık. Bundan sonraki süreçte kadın örgütlerinin desteğini yanımızda görmek istiyoruz. Bedeli ne olursa olsun onur mücadelemiz sonuna kadar devam edecek” şeklinde konuştu.
SENDİKA BAŞKANINA OMUZ ATMIŞ
Hak-İş Hizmet-İş Sendikası Zonguldak Şube Başkanı Güven Kaya ise kendisinin de aynı hastanede görev yaptığını belirterek, “Dönemin Başhekimi, kadın arkadaşlarımızın mücadelesine destek verdiğim için bana hastane koridorunda omuz attı. Benim de taciz olayına şahitlik yapmamdan dolayı sendikacı olmama rağmen bana da mobing uygulandı. Sendika olarak 3 kadın arkadaşımızın hukuki mücadelesine avukatlarımızla destek vereceğiz. İlk etapta görev tanımlarında olmayışına rağmen İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne temizlik personeli olarak gönderilmelerini önlemek için İdari Mahkemeye yürütmeyi durdurma davası açacağız. Benim de eşim ve kızım var. Ortada biz taciz ve sarkıntılık varsa herkes cezasını çekmeli. Sendikamızın Kadın Kolları Başkanı Safiye Tuna ile birlikte yasal mücadelelerinde yanlarında olacağız” dedi.