Genç kızı döve döve öldürüp, havuza atmışlar
Çalıştığı eğlence kulübünde öldürülerek cesedi mekanın bahçesindeki havuza atılan 18 yaşındaki genç kızı 3 kişi tarafından şiddetli şekilde darbedilerek öldürüldüğü iddia edildi.
Muğla'da eğlence mekanında öldürülen ve cesedi havuza atılan Z.B. cinayetiyle ilgili iddianame hazırlandı. İddianamede, tutuklu İ.İ. (24) ve ağabeyi Ö.İ.'in (45) "kasten öldürme, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçlarından müebbet hapis cezası istendi.
Olay, geçen yıl 24 Temmuz günü akşam saatlerinde Selimiye Mahallesi'nde meydana geldi. Konya'dan Milas'a çalışmaya gelen Z.B., madde bağımlısı olduğu ileri sürülen kardeşinin tedavi masraflarını karşılayabilmek için eğlence mekanında şarkı söylemeye başladı.
İddiaya göre işletme sahipleri, Z.B.'a toplu para vereceğini belirterek bu süre içinde hiç ödeme yapmadı. Kardeşinin tedavisi için Konya'ya gideceğini ve 50 bin liralık alacağının olduğunu söyleyen Z.B. ile işletme sahipleri arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle sert cisimle başına vurulan Z.B., ardından mekanın bahçesindeki havuza attı. İhbar üzerine adrese jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Havuzdan çıkarılan Z.B.'ın hayatını kaybettiği belirlendi.
Olayın ardından işletmenin ortakları İ.İ. ve Ö.İ., garson Ü.K., H.K. (20), T.K. (28) ve Milas Adliyesi'nde görevli katip A.G. (42) gözaltına alındı. Şüphelilerden İ.İ ve Ö.İ. kardeşler ile Ü.K. tutuklandı, diğerleri ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Yürütülen soruşturmanın ardından şüpheliler hakkında Bodrum Cumhuriyet Başsavcısı Tolga Yamalı tarafından 65 sayfalık iddianame hazırlandı.
İddianamede, Z.B.'nın sağ kulağında darp izi, sol göz dış kısımda açılma, omuzda kesici olan yaralanma izleri, sol kol dirsek çevresinde çok sayıda darp izi, sol el orta parmakta kesi olduğu belirtildi.
Olay yerinde yapılan incelemede Ü.K. ile İ.İ.'in kolluk görevlileri ve cumhuriyet savcısı tarafından bilgilerine başvurulduğu, ortak beyanlarında ölen Z.B.'ın bir süre önce mekana eğlenmeye geldiği için sima olarak tanıdıklarını söyledikleri ifade edildi.
İ.İ. ve Ü.K.'ın H.K.'nin kendilerine gelerek arkadaşı Z.B.'yı bulamadığını, kendilerinden aramalarını istediğini, mekanın etrafında ararken suyun içerisinde yatar vaziyette gördüklerini ve birlikte sudan çıkardıklarını anlattıklarına yer verildi.
Z.B.'ya ait olan cep telefonunun yapılan kontrolünde, genç kızın en son İ.İ., Ü.K. ve Ö.İ. ile yazışmalarının bulunduğu da belirtildi. Z.B.'nın İ.İ.'e saat 03.34- 03.36’da "Sen odana onu aldın, ben gördüm, Allah senin belanı versin" şeklinde mesajlar gönderdiği, İlter'in de "Senin gibi kimseyi yukarı çıkarmam, Allah senin belanı versin" diye cevap verdiği iddianameye girdi.
"Z.B.'NIN ODASININ BOŞALTILARAK TEMİZLENMESİ İSTENDİ, SÖYLENENLERİ YAPTIK"
Sanıklardan H.K.'nin savcılıkta alınan ifadesinde iddianameye girdi. H.K., ifadesinde Z.B.'la beraber çalıştıklarını belirterek, "Olayın olduğu günün gecesi sabaha kadar iş yerinde çalışmaya devam ettik. Z.B.'yı da çalışırken gördüm. Akşama doğru uyandığımda Z.B.'yı gölün içerisinde ölmüş vaziyette gördüm. Durumu orada bulunan çalışanlara bildirdim. Ö.İ. bana ve oradakilere nasıl ifade vereceğimizi tembihledi. Z.B.'nın odasının boşaltılarak temizlenmesi istendi, söylenenleri yaptık" dedi.
CESEDİN ÜZERİNE SERİLEN BATTANİYEDE İLİMDER İLTER'E AİT DNA ÖRNEĞİ ÇIKTI
İddianamede, Z.B.'nın kaldığı odanın içerisinde çarşafsız bir yatak ile baza bulunduğu, odanın kullanılmadığı izleniminin yaratıldığı, Ankara Jandarma Kriminal Laboratuvarı Amirliği'nin raporunda saat, perde ve çamaşırlarda Z.B.'ya ait DNA profilinin elde edildiği, cesedin üstüne örtüldüğü belirtilen kırmızı battaniye üzerinde ise şüpheliler İ.İ.'e ait DNA örneği elde edildiği kaydedildi.
İ.İ.'in saat 03.43'te Z.B.'nın odasına gittiği, burada tartışmanın devam ettiği, bu sırada mekanda bulundukları sabit olan Ö.İ. ve Ü.K.'ın da olay yerine geldikleri, tartışma ve arbedeye dahil oldukları belirtildi. Ayrıca Z.B.'nın 3 kişi tarafından şiddetli şekilde darbedilerek öldürüldüğü anlatıldı.
İddianameye giren Muğla Adli Tıp Kurumu'nun otopsi raporunda Z.B.'nın ölümünün genel beden travmasına bağlı kafatası, sternum ve çok sayıda kot kırıklarıyla birlikte beyin, beyincik, beyin sapı ve omurilik kanaması ile beyin doku harabiyeti sonucu meydana geldiği ortaya koyuldu. Şüpheliler tarafından cesedinin bir müddet dışarıda bekletildikten sonra da göletin içine bırakıldığı anlatıldı.
H.K.,'nin ifadesinde Ö.İ.'in kurmuş olduğu senaryoyu ve nasıl ifade verecekleri hususunu adliyede çalıştığını bildiği tanıdığı şüpheli A.G.'ye danıştığı ve 'uygun olur' şeklinde onay aldığı belirtildi. A.G.'in bu eyleminin de suç delillerini gizleme veya değiştirme suçuna yardım etme suçunu oluşturduğuna yer verildi.
İddianamede, tutuklu İ.İ., ağabeyi Ö.İ., "kasten öldürme, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçlarından müebbet hapis cezası, "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan Ü.K.'a 10 yıla kadar hapis; tutuksuz sanıklar A.G.'ye 15 yıla kadar hapis, H.K. ve T.K.'ye ise 5 yıla kadar hapis cezaları istendi.