Feryatları yürek dağladı... Kimse haber vermiyor
Libya'da batan geminin kayıp mürettebatından 2'si Zonguldaklı kardeşler 45 yaşındaki Cevceddin ve 41 yaşındaki Celalettin Tunca...
Libya'da batan Türk bandıralı kuru yük gemisinin kayıp 5 mürettebatı arasında Zonguldaklı 45 yaşındaki Cevceddin ve 41 yaşındaki Celalettin Tunca kardeşlerin de olduğu belirtildi. Şirket yetkililerinin haber verdiği Tunca kardeşlerin ailesi büyük üzüntü yaşadı. Anne Hanife Tunca 'Yetkililer bize destek olsun. Hiçbir haber verenimiz yok. Bir şey öğrenmek için haberleri izliyoruz' diye konuştu.
İstanbul'dan Libya'ya mermer tozu götüren Tınaztepe-S adlı kuru yük gemisi, Misurata Limanı açıklarına demirlediği sırada olumsuz hava koşulları nedeniyle dün sabah saatlerinde battı. Hepsi Türk olan mürettebattan 8'i kurtarılırken, 5'i kayboldu. Kaybolan mürettebat arasında Zonguldak'ın Keller Köyü'nde oturan Cevceddin ve Celallettin Tunca kardeşler olduğu da öğrenildi. 15 yıllık gemici Cevceddin ile 5 yıllık gemici Celalletin Tunca'nın, 5 yıldır aynı gemide çalıştıkları belirtildi.
İYİ HABER BEKLİYORLAR
İki kardeşin kaybolduğu haberi köyde yaşayan annesi 76 yaşındaki Hanife ve babası 88 yaşındaki Nurettin Tunca ile diğer yakınlarını üzüntüye boğdu. 3 çocuk babası Cevceddin Tunca'nın eşi Gülseren Tunca gözyaşı dökerken, iyi haber beklediklerini söyledi.
Emekli maden işçisi baba Nurettin Tunca, oğullarının makine dairesinde çalıştığını söyleyerek, "En son 5 gün önce telefonda konuştuk. Libya'ya gittiklerini söylediler. Yıllardan beri birlikte gemilerde çalışıyorlar. Çocuklarımızın bulunmasını istiyoruz. Bir an önce haber almak istiyoruz" dedi.
Anne Hanife Tunca ise geminin battığını ve kayıplar arasında çocuklarının da olduğunu şirket yetkililerinin kendilerine söylediğini anlatarak, "Bekliyoruz burada. Hiçbir haber verenimiz yok. Yetkililer bize destek olsun. Haberleri izliyoruz bir şey öğreniriz diye" dedi.
Gözyaşlarına boğulan iki kardeşin ablası 47 yaşındaki Sevgi Adakoğlu da "Benim iki kardeşim gemiye gitti dönemedi. Birinin 3 tane çocuğu var. En son konuştuğumuzda helalleştik. Bana, "Yurt dışından bir şey istiyor musun?" dedi. Bir süre dönemeyeceğini söyledi. Cumhurbaşkanı, başbakan bizim sesimizi duysun. Yetkililerden bize ulaşan olmadı. Bize yardım etsinler. Allah'ım onları bize bağışlasın. Benim kardeşlerim daha gençler. Onları bize kavuştursunlar. Ben onlar olmadan yaşayamam" dedi.