Emniyet'in ikinci ismi tazminat talep etti
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün iki numaralı ismi Mustafa Gülcü, usulsüz dinlendiğine dair tazminat talep etti.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün iki numaralı ismi konumundaki Mustafa Gülcü, mensubu olduğu İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’ndan 10’ar bin TL manevi tazminat talep etti. Gülcü’nün tazminat talebine gerekçe olarak ise, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde telefonlarının bir çok kez usulsüz bir biçimde dinlenmesi gösterildi. İki bakanlığa yapılan ve bir ilk olarak kayıtlara geçen başvuruda, sahte isimler kullanılarak Gülcü’nün, İBDA-C, Hizbullah gibi terör soruşturmaları kapsamında dinlendiği belirtildi.
Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü, İzmir Özel Yetkili Savcılığı’nın, hakkında yürüttüğü bir soruşturma kapsamında Ocak 2010’da görevden alındı. Merkez Emniyet Müdürü görevine alınan Gülcü, İzmir’de faaliyet gösteren bir çeteye yardım etmekle suçlanmıştı. Ancak 17/25 Aralık soruşturmaları sonrası Emniyet’te yeniden yapılan atamalar sonrası Gülcü, Şubat 2014’te eski görevine yeniden atandı.
BAŞVURU 5 KASIM’DA
Mustafa Gülcü adına manevi tazminat talebi ile İçişleri ve Adalet Bakanlığı’na yapılan manevi tazminat talepli başvurular 5 Kasım’da yapıldı. Gülcü’nün, avukatı Şafak Herdem aracılığı ile yaptığı başvuruda, geçmiş yıllarda telefonlarının birçok kez usulsüz bir şekilde dinlendiğine geniş yer verildi.
‘X ŞAHIS’ OLARAK DİNLENDİ
Bakanlıklara sunulan belgelere göre Gülcü hakkındaki ilk dinleme talebi 26 Haziran 2007’da Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairi Başkanlığı tarafından yapıldı. Talep yazısında Gülcü’nün kullandığı telefon numarasına ait IMEI numarası verildi. Gülcü’nün ismi talep yazısında “X Şahıs” olarak yer aldı. Talebi yerinde gören Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Gülcü’nün telefonunu 3 ay süre ile dinlemeye aldı. Üç aylık sürenin sonunda ikinci bir
talep daha yapıldı. Yine Emniyet’in aynı birimi tarafından mahkeme giden talep yazısında bu kez, İBDA-C (İslami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi) terör örgütüne yönelik yapılan bir soruşturmada Gülcü’nün telefonu yine “X Şahıs” olarak 3 ay daha dinlemeye alındı.
ÖNCE İBDA-C SONRA HİZBULLAH’TAN
Telefon numarası için 2007’de 3 kez dinleme kararı verilen Gülcü 2009 yılında, bu kez Hizbullah terör örgütü soruşturması kapsamında dinlendi. Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairi Başkanlığı’nın 6 Mart 2009 tarihli talep yazısını 11. Ağır Ceza Mahkemesi işleme koydu. Gülcü bu kez “Yaşar Demir” sahte ismi ile dinlendi. Mart ayında verilen 3 aylık dinleme kararı bu kez 9 Mart 2009’da yenilendi. Gülcü yine Hizbullah terör örgütü soruşturması kapsamında, bu kez “Cem Gülbayoğlu” sahte ismi ile dinlendi. Dinleme taleplerinden biri, dönemin Emniyet İstihbarat eski Şube Başkanı Ramazan Akyürek'ün imzasını taşıdı.
KULLANDIĞI NUMARASI EMNİYET’E KAYITLI
İki bakanlığa yapılan başvuruda dinleme kararı verilen telefonların Emniyet Genel Müdürlüğü ve Mustafa Gülcü adına kayıtlı olduğu kaydedildi. Söz konusu numaralardan birini Gülcü’nün, diğerini ise eşinin kullandığı kaydedildi. Başvuruda, başka kişilere ilişkin soruşturma yürütüldüğü izlenimi verilerek, o dönem terörle mücadeleden sorumlu Emniyet Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Gülcü hakkında, usulsüz dinleme kararları verildiği, bu durumun özel hayatın gizliliğinin ihlali anlamına geldiği görüşü savunuldu.
GÖLGE İSİMLER KULLANILDI
Avukat Şafak Herdem’in yaptığı Başvuruda, başka isimler gölge edilerek Gülcü’nün bir çok kez dinlendiği ifade edilerek “Anayasa’nın 137. Maddesinde ‘konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilemez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz” denildi.
‘İDARE SORUMLU TAZMİNAT İSTİYORUZ’
Söz konusu kararlarda imzası bulunan emniyet ve yargı mensuplarının "Paralel Devlet Yapılanması" iddiası ile yürütülen soruşturmalara konu olduğuna işaret edilen başvuruda, “İdarenizin sorumluluğundaki eylemlerden kaynaklı olarak 2007 senesinden bu zamana dek süregelen ve mesleki ilerlemesinde önemli rol oynayan bu tür hukuksuz işlemler sonucunda yaşadığı elem ve ıstırabı kısmen de olsa karşılamaya yönelik olmak üzere manevi tazminat sorumluluğunun bulunduğu düşünülmektedir” denildi.
İçişleri ve Adalet Bakanlıklarından ayrı ayrı 10’ar bin TL manevi tazminat talep edildi. Söz konusu bakanlıklardan olumsuz yanıt alınması durumunda Gülcü’nün idari yargıda dava açması bekleniyor.