Dudak dolgusuyla hayatı kararan hemşire konuştu

Adana'da kalıcı dolgu yaptırdığı dudakları birden şişince hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki hemşire Merve Keleş, kendisini doktor olarak tanıttığını söylediği kuaförden şikayetçi oldu. Bir sağlık çalışanı olarak çok pişman olduğunu anlatan Merve Keleş, "Ben sağlık çalışanıyım ancak bu kişi kendi doktor olarak tanıtmıştı. Ben de sağlık çalışanıyım ama ’Hemşireyim’ diyorum ve diplomam budur demiyorum. Kişiye de 'Doktorsun tamam ama diploman nerede?' diye sormak aklıma gelmedi. Keşke gelseydi ama gelmedi" dedi. Kendisini kadın kuaförü olarak tanıtan S.G. ise, "Bu kişiye ben herhangi bir dolgu işlemi yapmadım. Onun arkadaşı Z.L. benim sevgilimdi. Bana iftira atıyorlar" diye kendini savundu.

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde görevli hemşire Merve Keleş, kalça ve göğüs dolgusu yaptıran arkadaşı Z.L.’nin önerisiyle kalıcı dudak dolgusu yaptırmaya karar verdi. İddiaya göre, kendini ’doktor’ olarak tanıtan kadın kuaförü S.G. ile tanıştı. 12 Nisan’da Merve Keleş’in evinde S.G. tarafından 26 iğne batırılarak dudaklarına kalıcı dolgu işlemi yapıldı. İşlem sonrası rahatsızlanan Merve Keleş, bir gün sonra özel bir hastaneye, ardından da şikayetleri artınca kendi çalıştığı hastaneye kaldırıldı. Dudakları şişen Merve Keleş, Balcalı Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi Anabilim Dalı Servisi’nde hemen tedaviye alınırken, S.G. hakkında Cumhuriyet Polis Merkezi’ne şikayet dilekçesi verdi.

NASIL OLDU?

Hastanede yaşadıklarını anlatan Merve Keleş, gelişmeleri şöyle anlattı:

 "Doğuştan dudağımın sol alt tarafında şekil bozukluğu vardı. Hep kalıcı bir dolgu işlemi düşünüyordum. Arkadaşım Z.L.’nin tavsiyesi üzerine kendini doktor olarak tanıtan S.G. ile tanıştım. Arkadaşım da kendisine kalça ve göğüs dolgusu seansları yaptırıyordu. S.G. ile önce geçici dolgu üzerine anlaştık. Geçici dolgu yaptı, 2-3 ay süreceğini söyledi ama dolgu bir haftada eridi. 'Bunu kalıcıya çevirelim' dedi. Kendi kliniğinin tadilatta olduğunu, 'VIP' olarak tanımlanan özel hastalara kendi evinde özel hizmet verdiğini söyledi. Ben de inandım. 12 Nisan’da kalıcı dolgu işlemi yaptırdım. Yaklaşık 1 saat sonra üşüme, titreme ve ateş gibi şikayetlerim oldu. Dudağıma 26 tane iğne batırılmıştı, bundan kaynaklı olduğunu düşündüm. Bir gün sonra dudağım çok şişti. S.G. ile görüştüm. Enfeksiyon kaptığımı, doktorla görüşmem gerektiğini söyledi. Özel bir hastaneye gittim. Sonra yüzüm, dudaklarım, gözüm, burnum daha da şişince kendi çalıştığım hastaneye geldim."

'DİPLOMASINI SORMAK AKLIMA GELMEDİ'

Bir sağlık çalışanı olarak çok pişman olduğunu anlatan Merve Keleş, şöyle devam etti:

"Çok pişmanım. Ama bunu şu an söylemek ne kadar anlamlı emin değilim. Yaptırmayı çok istiyordum. Çünkü dudağımda deforme vardı ve arkadaşım da yaptırmıştı. Ben sağlık çalışanıyım ancak bu kişi kendi doktor olarak tanıtmıştı. Ben de sağlık çalışanıyım ama ’Hemşireyim’ diyorum ve diplomam budur demiyorum. Kişiye de 'Doktorsun tamam ama diploman nerede?' diye sormak aklıma gelmedi. Keşke gelseydi ama gelmedi. Adli raporu aldıktan sonra savcılığa intikal ettireceğim. Sonuna kadar hem maddi hem manevi şikayetçiyim. Çünkü ben daha 22 yaşındayım ve dudağımı tamamen kaybetmekle karşı karşıyayım. Dudağımdaki bu yabancı maddenin buradan çıkarılması gerek. Maddenin ne olduğunu bu şahıs söylemediği için doktorlar çıkartamıyor. Dudaksız kalma ihtimalim çok yüksek. Pişmanım. Kendisinden şikayetçiyim, kimseye de yapmasını istemiyorum. Biliyorum ki hala bu kişi dolgu yapmaya devam ediyor."

'İFTİRA ATIYORLAR, HER HANGİ BİR İŞLEM YAPMADIM'

Kendisini kadın kuaförü olarak tanıtan S.G. ise, "Bu kişiye ben herhangi bir dolgu işlemi yapmadım. Onun arkadaşı Z.L. benim sevgilimdi. Bana iftira atıyorlar. Polise gidip olayla ilgili bilgi verdim. Benden para istediler. Vermeyince böyle yaptılar. Ben de onlardan şikayetçiyim. Dava açacağım" dedi.

Balcalı Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi Anabilim Dalı Servisi’nde görevli Prof. Dr. Metin Yavuz da, "Hastanın dudaklarına ne gibi bir madde konulduğunu bulmak için uğraşıyoruz. Çünkü ne olduğunu bilmeden tıbbi işlem yapamayız. Bu madde saptandıktan sonra hastaya cerrahi müdahale de gerekebilir, gerekmeyebilir de. Ama hayati tehlikesi görünmüyor" diye konuştu.