Direksiyon başında korkunç infaz! Boğazını kesilerek katledildi
Bursa'da vahşet! Bir kişi patronunu aracının direksiyonu başında boğazını keserek katletti. Zanlının ilk duruşmadaki ifadesi de ortaya çıktı.
Bursa'da patronu M.E.'yi (41) otomobilinde boğazını keserek öldüren H.O. (34), tutuklu yargılandığı davanın ilk duruşmasında, cinayet sonrası otomobildeki çek, senet ve ziynet eşyalarını 'ortada kalmasın' diye aldığını savundu. M.E.'nin eşi M.E. ise sadece 5 milyon lira değerinde 15 senet ile ziynet eşyasını geri alabildiklerini, 38 milyon liralık 90 çekin ise hala kayıp olduğunu belirtti.
Olay, temmuz ayında, Osmangazi ilçesi Kent Meydanı otoparkının yanında meydana geldi. Oto yedek malzemesi satıp, aynı zamanda oto alım-satımı yapan M.E., kullandığı otomobilde, muhasebecisi H.O.'un saldırısına uğradı. Arka koltukta oturan H.O.'un, boğazını kesip sırtından 2 kez bıçakladığı M.E., öldü. Araçtaki çek, senet ve ziynet eşyalarını alan H.O., Mudanya'daki sevgilisinin evine gitti. Daha sonra oto tamircisi olan arkadaşı S.Ş.'nin yanına gidip, çek, senet ve eşyalarını bırakan H.O., cinayetten 1 gün sonra polise teslim oldu. İfadesinin ardından mahkemeye çıkartılan şüpheli tutuklandı.
PANİK YAPTIĞI İÇİN ÇEK VE SENETLERİ ALMIŞ
Hakkında 'Kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan H.O.'un yargılanmasına Bursa 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Tutuklu sanık ile taraf avukatlarının katıldığı duruşmada öldürülen M.E.'nin eşi M.E. ve yakınları da hazır bulundu. Mahkemedeki ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul edip, pişman ve üzgün olduğunu söyleyen H.O., olay gününü anlatarak, şunları söyledi:
"Patronumun kullandığı otomobille Kent Meydanı'na geldik. Yolculuk sırasında Mustafa, tahsilatında sıkıntı yaşadığımız çekleri çıkartıp hesaplamaya başladı. Şirkette bulunan senetlerle ilgilendiğim için, bana dönerek sinirli bir halde, 'Biz bu araçları neden sattık?' diyerek bağırmaya başladı. Sonra da otomobilden inmemi söyledi. Ben de indim. Bir süre sonra tekrar bindiğimde arka koltukta oturmamı istedi. Öfke problemi olan Mustafa bana bu kez, 'Seni öldürürüm' diyerek tehdit edip otomobilin gizli bölümünde sakladığı silahına doğrulunca, ben de araçta yerde olan bıçağı alıp sağ omzuna sapladım. Boğazından kan geldiğini görünce bıçağın boynuna isabet ettiğini fark ettim. Sonra, ortada kalmaması için otomobilde bulunan çek, senet ve ziynet eşyaları ile cep telefonunu aldım. Bunu panik halinde olduğum için yaptığımı düşünüyorum. Olay yerinden ayrıldıktan sonra bir taksiye binerek önce sevgilimin evine gidip kanlı kıyafetlerimi değiştirdim. Ardından oto tamirhanesi bulunan bir arkadaşımın iş yerine giderek, elimdeki çek, senet ve altınları arkadaşıma teslim ettim. Ardından da polise teslim oldum."
38 MİLYON LİRALIK ÇEK KAYIP
M.E. ise ifadesinde, H.O. ile eşi M.E.'nin ortaklığının bulunmadığını, kendilerine ait olan oto-yedek parça dükkanlarında sabit bir maaşla çalışan işçi olduğunu, araçların alım satımını yaptığını ve görevinin araçlardaki arızaların tamiriyle ilgilenmek olduğunu söyledi. M.E., cinayetin ardından eşinin otomobilinden alınan çek, senet ve ziynet eşyalarından, sadece 5 milyon lira değerinde 15 senet ile ziynet eşyasını geri alabildiklerini, 38 milyon lira değerinde 90 adet çekin ise hala kayıp olduğunu belirtti.
H.O. ise "Benim teslim ettiğim çekler dışında kayıp çeklerle ilgili bir bilgim yok. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
'EŞİMİ ÖLDÜRMEK İÇİN TAŞINDIĞIMIZ GÜNÜ TERCİH ETTİ'
H.O.'un cinayeti planlayarak işlediğini öne süren M.E., "Senetler, H.O.'un beyan ettiği gibi hiçbir zaman kendisinde olmadı. Alım satım işlerinde yapılması gereken masraflar bana aitti. Olay günü biz evimizi taşıyorduk. H.O. o gün dalgınlığımızı fırsat bilerek, taşındığımız günü tercih ederek eşimi öldürdü. H.O., olay günü Mustafa'yı boğazından 12 santim kesi açacak şekilde bıçaklıyor. Mustafa, etrafındaki insanlardan yardım istemek için dışarı çıkıyor ve yere yığılınca H.O., arabaya geri binerek 42 milyon değerinde çekleri, bana ait altınları ve paraları alarak kaçıyor. Yani 5 dakika içinde hem paralarımızı aldı, yağmaladı hem canımızı aldı" dedi.
'TAMİR İÇİN ALDIĞI OTOMOBİLİMİZ DE ORADAYDI'
Olaydan 4 ay önce kendilerine ait lüks marka otomobille ilgili arıza sorunu yaşadıklarını belirten M.E., otomobili Bursa'da tamir ettiremediklerini, H.O.'un İstanbul'da tamir ettirebileceğini söylemesi üzerine aracı ona teslim ettiklerini belirterek, "H.O., bozuk olan lüks marka aracımızı olaydan 4 ay önce tamir ettireceğini söyleyip bizden 500 bin lira para almıştı. Eşim vefat ettikten sonra, senetlerin ve çeklerin S.Ş. isimli kişinin tamir dükkanında olduğunu öğrendiğimizde polisle oraya gittik. Bize ait olan lüks aracımızın da orada olduğunu görünce şok yaşadık. Arabanın 4 ay boyunca İstanbul'da olduğunu düşünürken, H.O.'un tamir parası diye 500 bin lirayı çaldığını, arabayı da S.Ş.'nin dükkanında sakladığını öğrendik. Şikayetçiyim" diye konuştu.
H.O.'un, tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, oto tamircisi S.Ş.'nin tanık olarak dinlenmesi ve eksik evrakın giderilmesi için duruşmayı erteledi. (DHA)