Cinsel istismarcısına af yeniden gündemde !
Kadın örgütlerinin mücadelesi ve kamuoyu tepkisiyle üç yıl önce geri çekilen “çocuk istismarcısına evlilik affı” düzenlemesinin yerel seçime iki buçuk ay kala yeniden gündeme getirilmesine kadın dernekleri tepki gösterdi.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü, “Parlamentodaki kadın vekillerin partisi zemini ne olursa olsun bir araya gelerek kendi geleceklerini savunmaları için buradan çağrı yapıyoruz” dedi. Kadın Cinayetleri Durduracağız Platformu Genel Başkanı Gülsüm Kav ise “Farklı paketleri için dolaylı bir şekilde önümüze getiriliyor. Bu yöntemin kendisini hukuk dışı buluyorum. Önümüze getirelen önerme 15 yaş altı cinsel birlikteliklerin ve zorla evlendirmenin affı anlamına geliyor” diye konuştu.
‘Yine sokağa çıkarız’
Raftan indirilip yeniden karşılarına çıkarılması planlanan “çocuk istismarcısına evlilik affı” düzenlemesine tepki gösteren kadın örgütleri gerekirse yine sokağa çıkacaklarını, kapı kapı dolaşacaklarını söyledi. TKDF Başkanı Canan Güllü erken yaşta evliliklerin arttığına değinerek, “2016’nın sonunda TBMM’ye gece yarısı getirilen tecavüz önergesindeki 286 mağdurun affıyla ilgili konunun aslında raflarda kalması sivil toplum örgütlerinin tamamen karşı çıkmasıyla oldu. Bugün arka planda konuşulan ve öğrendiğimiz kadarıyla sayının 10 bin olduğudur. Bir buçuk yıl içindeki af telaşıyla erken yaş evliliklerin arttığını gözlemliyoruz. Bu en önemli argümanımız. 286 kişiden 10 bin kişiye gelen süreçte kaç çocuğun canı yandı, kaç çocuk erken yaşta zorla evlendirildi. Bunun arka palanında Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin olması da ayrı bir sorun” ifadelerini kullandı.
Zaman aşımı
Kadın Cinayetleri Durduracağız Platformu Genel Başkanı Gülsüm Kav ise “15 yaş altındaki çocukla ilişki kurmuş olmayı biz nasıl affederiz” diyerek şöyle devam etti:
“‘Yıllar geçti kadın da büyüdü, erkek de 30 yıldır cezaevinde mağdur’ gibi bir durum çok tehlikeli. Çocuğa ve insanlık onuruna yönelik suçlar zamanaşımına tabi değildir. ‘Kadınların kendileri dile getiriyor’ bakış açısı da ‘kadınları zayıf, kocaları başları olduğu sürece geçinebilen varlıklar olarak görme’ konusu da çok tehlikeli. Bu nedenle dışarıda mağdur kadın varsa devletin yapması gereken onun ihtiyaçlarını bir erkeğe, kocaya bağlanmadan karşılamasıdır.”