Cezaevine uyuşturucuyla girerken yakalandı, savunması kahkaha attırdı

Kocaeli'de cezaevinde görüştüğü müvekkiline uyuşturucu verdiği iddiası ile tutuklanan, evinde ve ofisinde yapılan aramada da maddeye rastlanan avukat ilk kez halim karşısına çıkarak tüm suçlamaları reddetti.

İkamette ele geçirilen uyuşturucunun kendisine ait olduğunu söyleyen sanığın annesi, "Yüksek tansiyon hastasıyım. Psikolojik tedavi görüyorum bu sebeple 5 yıldır uyuşturucu madde kullanırım. Uyuşturucuyu yemeğe, çaya koyarak şekerimi dengelemeye çalışıyorum" diye ifade verirken cezaevinde üstünde uyuşturucu bulunan sanık ise maddenin paket içinde koğuş bahçesine düştüğünü, bu şekilde uyuşturucuyu temin ettiğini söyledi.

Olay, 10 Kasım 2022 tarihinde Kocaeli 1 Nolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda meydana geldi. Tutuklu bulunan müvekkili H.B. ile görüşen avukat B.U., görüşün ardından cezaevinden ayrıldı. Sanık ve hükümlü H.B.'nin koğuşa götürülmeden önce tekrar araması yapıldı. İnfaz Korumu memurları tarafından yapılan aramada H.B.'nin üzerinde bir miktar uyuşturucu ele geçirildi. Bunun üzerine Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla şüpheli avukat B.U.'nun adresinin kayıtlı olduğu ev ile iş yerinde Narkotik polisleri tarafından arama yapıldı. Cumhuriyet savcısı nezaretinde yapılan aramalarda, sökülmüş kök kenevir, saksıda dikili 2 kenevir, 1,88 gram tütüne karışık esrar, 1,65 gram esrar, kuru sıkı tabanca ve 6 fişek ele geçirildi. B.U., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Olayla ilgili duruşma Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başladı. Duruşmaya tutuklu sanık, tanıklar ve sanık avukatı katıldı. B.U., "H.B., olay tarihinden yaklaşık 2 yıl öncesine kadar müvekkilimdi. Ailesinin isteği ve H.B'nin müvekkilim olması sebebiyle ara ara onu ziyaret ederdim. Olay tarihinde de H.B.'ye adli para cezası verildiğini ailesinden duydum. Bu cezanın neye ilişkin olduğunu öğrenmek için cezaevine gittim. Ayrıca H.B'nin birleşen dosyaları vardı. Kamu yararına dosyayı bozma düşüncemiz vardı ve buna ilişkin ara ara H.B. ile görüşmelerimiz oluyordu" diye konuştu.

"Polisler beni arayarak evimde ve iş yerimde uyuşturucu ele geçirildiğini söyledi"

Olay tarihinde yaşananları anlatan B.U., "Cezaevinde müvekkilim ile 15 dakika görüştükten sonra Keşan'da duruşmam olması sebebiyle Kocaeli'den ayrıldım. Duruşmadan sonra akşam 20.00 sıralarında Silivri'deki arkadaşımın yanına gittim. Saat 20.30 gibi polisler beni arayarak evimde ve iş yerimde uyuşturucu ele geçirildiğini söyledi. Ben de 'Benlik bir şey var mı?' diye sordum. Ayrıca gündüz saatlerinde ziyaret ettiğim müvekkilimden de uyuşturucu ele geçirildiğini söyleyerek beni ifadeye çağırdılar. Bunun üzerine nöbetçi savcı ile telefonla görüşerek iş için şehir dışına olduğumu, pazartesi gelip ifademi verebileceğimi söyledim. Savcı bana onay verince pazartesi gelip teslim oldum" şeklinde konuştu.

"İkametimde ele geçirilen uyuşturucu bana aittir değil, anneme aittir"

Müvekkili ile cezaevine görüşmeye girerken aranmasının gerçekleştiğini söyleyen avukat B.U., "Cezaevinde girerken üzerimde uyuşturucu madde yoktu. İkametimde ele geçirilen uyuşturucu bana aittir değil, anneme aittir. Bu adreste annem yaşamaktadır. Ben sadece adresi ikamet olarak göstermiştim. 2017'den beri o adresi ikamet olarak kullanmadım. Hatta baz istasyonu kayıtları alınsa, süreklilik arz edecek şekilde bu adreste olmadığım görülecektir. İş yerinde ele geçirilen uyuşturucu madde de bana aitti değil, katibimize aittir. Kendisi zaten bunu itiraf etmiştir. Ben uyuşturucu kullanmam" ifadelerini kullandı.

"Cezaevindeki memur müvekkilim ile olan görüşümü bizzat izleyip takip etmiştir"

"Her ne kadar alınan raporda kanımda uyuşturucu madde çıkmış ise de bunu kabul etmiyorum" diyen B.U., "Uyuşturucu kullanılan ortamda fark etmeden bulunmam sebebiyle bu verinin çıktığı kanaatindeyim. Uyuşturucu madde kullanamadım. Cezaevindeki memur, müvekkilim ile olan görüşümü bizzat izleyip takip etmiştir. Memur, benim çok heyecanlı olduğumu, müvekkilim ile aramızda kağıt alışverişi yaptığımızı ifade etmiştir. İnfaz memurunun görüşümüzü bu kadar dikkatli şekilde izlediği ortadadır. Ancak benim uyuşturucu verdiğime dair, görgüsü yoktur. Müvekkilim H.B.'nin görüşmeye gelmeden araması yapılmış, nitelikli araması yapılmamıştır. 14 aydır işlemediğim suç sebebiyle tutukluyum. Suçlamaları kabul etmiyorum, beraat ve tahliyemi istiyorum" dedi.

"Uyuşturucu paketin içinde koğuşun bahçesine düştü"

Avukat B.U.'nun uyuşturucuyu verdiği iddia edilen H.B.'de tanık olarak SEGBİS ile dinlendi. Yöneltilen soruları cevaplayan H.B., "Cezaevinde üstümde uyuşturucu madde ele geçirildiği doğrudur. Uyuşturucu maddenin avukatımla ilgisi yoktur. Olay tarihinde uyuşturucu kasık bölgemdeydi. Görevli memurlar arama yaptılar ama fazla dikkat etmedikleri için bulamadılar" diye konuştu. Mahkeme başkanının, "Avukat ile görüşmeye giderken neden uyuşturucu ile gittin ve uyuşturucuyu nereden buldun?" sorusuna ise H.B., "Benim kaldığım koğuş 3 kişilik. Uyuşturucuyu odada bırakmak istemedim, zira odadaki şahıslara güvenmiyorum. Bu sebeple uyuşturucuyu üzerime aldım. Uyuşturucu paketin içinde koğuşun bahçesine düştü. Bu şekilde uyuşturucuyu temin ettim. Avukatım ile görüşme sonrasında koğuşa giderken üstüm arandı, o zaman kasık bölgemdeki uyuşturucu madde ele geçirildi" şeklinde konuştu.

"Uyuşturucuyu yemeğe, çaya koyarak şekerimi dengelemeye çalışıyorum"

Tanık olarak dinlenen sanığın annesi M.U. ise, "Uyuşturucu ele geçirilen ikamette ben yaşıyorum. Oğlum Bayram kendi ikametinde kalmaktadır. Aramada ele geçirilen uyuşturucu bana aittir. Yüksek tansiyon hastasıyım. Psikolojik tedavi görüyorum. Bu sebeple 5 yıldır uyuşturucu madde kullanırım. Uyuşturucuyu yemeğe, çaya koyarak şekerimi dengelemeye çalışıyorum" ifadelerini kullandı.

Tanık İ.M. ise, "Olaydan bir yıl önce Bayram'ın yanına katip olarak işe girdim. Bu olaydan sonra da mecburen işi bırakmak zorunda kaldım. Bayram'ın iş yerinde ele geçirilen uyuşturucu madde bana aittir. Ben uyuşturucu madde bir dönem kullandım" dedi.

"H.B., üstünde arama yapılacağını anlayınca cebindeki nesneyi iç çamaşırının içine koyduğunu gördüm"
SEGBİS ile duruşmaya katılan infaz koruma memuru T.A., "H.B'nin avukat görüşü olması sebebiyle gelen bilgi üzerine şahsın koğuştan çıkışı yapıldı. Başka bir memur H.B.'nin kaba üst aramasını yaptı. Mahrem olduğu için iç çamaşırına bakamıyoruz, ancak şüphe duymamız halinde detaylı arama yapıyoruz. H.B.'yi avukatıyla buluşturmak için ilgili yere götürdüm. Görüşten sonra H.B'nin üstünde arama yaptım ve pantolonun sol cebinde şişkinlik fark ettim. Ne olduğunu sordum ve çıkarmasını istedim. 'Yok bir şey' diyerek beni geçiştirdi ve koğuşa doğru yürümeye başladı. Bu şekilde aramayı engellemeye çalıştı. H.B.'nin peşinden gittim ve amirlerimize bilgi verdik. H.B., koğuş kapısına geldiği sırada üstünde arama yapılacağını anlayınca, cebindeki nesneyi kasığına, iç çamaşırının içine koyduğunu gördüm. Daha sonra şahsın üstünde yaptığımız aramada uyuşturucu ele geçirildi" diye konuştu.

Suçlamaları kabul etmeyen sanık avukatı, "Şüphe üzerine müvekkilim 14 aydır tutuklu bulunmaktadır. Sanığın memuru 'Kendimi aratmıyorum' deme şansı yoktur. 30 saniye boyunca infaz koruma memuru ile H.B. tek başına odada bulunmuşlardır, belki de o uyuşturucuyu vermiştir" şeklinde konuştu.

Mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesine, sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi.