Cansu'nun katil zanlılarına linç girişimi
Muğla'da kanalda cesedi bulunan Cansu Kaya'nın katil zanlıları öfkeli kalabalık tarafından linç ediliyordu.
Muğla'nın Ortaca İlçesi'nde, geçen pazar günü kaybolan ve üç gün sonra kanalda cesedi bulunan Cansu Kaya'nın (18) katil zanlısı olarak gözaltına alınan N.D. (24) ve M.P.C. (17) adliyeye sevk edildi. Adliye bahçesinde bekleyen öfkeli yüzlerce vatandaş, önce zanlıların içinde bulunduğu minibüs, ardından araçtan indirilen zanlılara saldırdı. Jandarma zanlıları güçlükle adliyeye sokarken; desteğe gelen polisle birlikte bahçede bekleyen öfkeli kalabalık uzaklaştırıldı.
Genç kızın babası Osman Kaya, zanlıların bulunduğu minibüslerden birine girip "Sen benim canımı aldım, ben de seni öldüreceğim. Pis katiller" diye bağırdı. Öte yandan zanlıların ilk ifadelerini değiştirdiği, teknede birlikte alkol alırken Kaya'yı yolda gördüklerini, davet ettikleri genç kızın bir süre kendileriyle oturduktan sonra yanlarından ayrıldığını söylediği belirtildi.
Ortaca'nın Mergenli Mahallesi'nde yaşayan Cansu Kaya, geçen pazar günü, garson olarak çalıştığı Dalyan Mahallesi'ndeki restorandan, mesai bitiminin ardından ayrıldıktan sonra kayıplara karıştı. Dalyan'da kaldığı apart otele gitmeyen Kaya'ya cep telefonundan da ulaşamayan yakınları meraklanıp, aramaya başladı. Jandarma ve polise de kayıp ihbarında bulunan yakınlarının endişeli bekleyişi, geçen salı günü acıyla son buldu. Cansu Kaya'nın cesedi, arama çalışmalarına katılan ablası Burcu Kaya tarafından Dalyan'ın Çandır Geçişi Mevkii'ndeki su kenarında bulundu.
Üzerinde sadece iç çamaşırı bulunan Kaya'nın yapılan ilk otopsisinde, cinsel saldırı bulguları, boğulduktan sonra cesedinin suya atıldığı ortaya çıktı. Otopsi sonrası cenazesi ailesine teslim edilen Kaya, geçen çarşamba günü, evinin önünde kılınan namazın ardından toprağa verildi. Genç kızın hem tabutuna, hem de mezarına gelinlik örtüldü.
İKİ ZANLIYI GÜVENLİK KAMERASI ELE VERDİ
Cesedin bulunmasının ardından jandarma ve polis, olayla ilgili soruşturma başlattı. Olayın aydınlığa kavuşturulması için ayrıca 5 kişilik jandarma özel ekibi kuruldu. Yapılan çalışmalarda 4'ü şüpheli olmak üzere toplam 11 kişinin ifadesine başvuruldu. Şüpheli görülen kişilerin evlerinde arama yapıldı. Cansu Kaya'nın cesedinin bulunduğu kanalda İl Emniyet Müdürlüğü Su Altı Grup Amirliği'ne bağlı Marmaris Dalgıç Polis Timi'nde görevli 4 kişilik ekip; genç kıza ait olabilecek çanta ve giysinin yanı sıra olası delilleri aradı. Ancak, kanaldaki aramada herhangi bir sonuç alınamadı.
Dalyan Mahallesi'ndeki işyeri ve mobese kameraları incelendi. Son olarak ablası Burcu Kaya ile kaybolduğu gün 23.00 ila 23.30 saatleri arasında telefon görüşmesi yapan ve yatacağını söyleyip telefonunu kapatan Cansu Kaya'nın, telefon görüşmesinden birkaç saat sonra, güvenlik kameraları görüntülerine göre; Dalyan'daki restoranda garson N.D. ve lise öğrencisi M.P.C. ile birlikte Maraş Mahallesi Sağlık Ocağı Sokağı üzerinde yolda yürürken görüldü. Bunun üzerine iki zanlı gözaltına alındı. Teknik incelemede de Cansu Kaya'nın kendine ait cep telefonuyla 01.20 ile 02.00 saatleri arasında görüşme yaptığı belirlendi.
ÇELİŞKİLİ İFADELER
Gözaltına alındıkları gün iki zanlının ilk ifadesinde "Teknede birlikte eğleniyorduk. M.P.C. suya atladı, arkasından da Cansu suya atladı. Cansu sudan çıkmayınca olay yerinden kaçtık. Cansu'ya ait elbise ve çantasını farklı bir noktaya götürerek yaktık" diye ifade verdiği bildirildi.
Daha sonra zanlıların ifade değiştirdiği belirtildi. N.D.'nin ifadesinde, "Sağlık Ocağı Sokak üzerinde kanal üzerindeki iskeleye bağlı bir teknede içki içiyorduk. Bu sırada kız arkadaşımın arkadaşı Cansu Kaya'yı teknenin önünden geçerken gördük. Tekneye davet ettik, geldi. Canı sıkkındı, sormamıza rağmen nedenini söylemedi. Sonra yanımızdan ayrıldı. Kendisini bir daha görmedik" dediği öğrenildi.
Diğer zanlı M.P.C.'nin de aynı ifadeyi verdiği öğrenildi. Zanlılar ifadelerinin bir yerinde de cep telefonu ve giysileri kanala attıklarını söylediği bildirildi. Zanlıların ifadelerindeki çelişki ve tutarsızlıklar dikkat çekti. Uzmanlar kanalda Cansu'nun cep telefonu ve giysilerini yeniden aramaya başladı.
KALABALIK ÖFKESİNİ MİNİBÜSTEN ÇIKARDI
İlçe Jandarma Komutanlığı'ndaki sorgularının ardından N.D. ile M.P.C. sağlık kontrolüne götürüldü. Buradaki kontrolün ardından iki zanlı, Ortaca Adliye'sine sevk edildi. Zanlıları adliye önünde, Cansu Kaya'nın ailesi başta olmak üzere arkadaşları, çevre ilçelerde dahil olmak üzere kadın cinayetlerine karşı kurulan çeşitli platformlara üyeleri ile yüzlerce vatandaş erken saatlerden itibaren beklemeye başladı. Jandarma adliye bahçesinden kapısına kadarki 20 metrelik alanda jandarmanın oluşturduğu kordon, öfkeli vatandaşları durduramadı. Zanlıları taşıyan minibüslerin camlarına ve kapılarına vuran vatandaşlar, onları linç etmek istedi.
BABA "PİS KATİLLER" DİYE BAĞIRDI
Güçlükle adliye önüne ulaşabilen minibüsün durduğu anda, Kaya'nın babası Osman Kaya biranda öndeki minibüsün ön kapısını açıp içeri girdi. Osman Kaya, "Sen benim canımı aldım, ben de seni öldüreceğim. Pis katiller" diye bağırdı. Kaya'yı dört kişilik jandarma ekibi güçlükle minibüsten dışarı çıkardı. Minibüsten indirilen zanlılar, hızlıca adliyeye sokuldu. Güvenlik kordonunu aşan bazı vatandaşlar, adliye içine ulaşıp iki zanlıya tekme ve yumrukla saldırdı. Jandarma tarafından öfkeli vatandaşlar, dışarı çıkartıldı. Zanlılar ise adliyedeki güvenli bir bölgeye götürüldü. Bölgeye takviye gelen polis ekiplerinin de desteğiyle jandarma, adliye bahçesinde bekleyen öfkeli kalabalığı uzaklaştırıldı. Saldırı sırasında adliye girişindeki X- Ray cihazının devrilip arızalandığı belirtildi.
SINIRSIZLIK MEYDANI'NDA PROTESTO
Muğla'da Cansu Kaya cinayeti, çeşitli sivil toplum kuruluşu, dernek ve platforma üye kadınlar, Sınırsızlık Meydanı'nda protesto edildi. 'Yaşamak için yer üstünde kadınlara yaşam odaları mı gerekiyor?' yazılı dev pankart altında basın açıklamasını yapıldı. Karya Kadın Derneği üyesi Dilek Bulut tarafından yapılan açıklamada, 27 Haziran 2015 Cumartesi günü Dalyan'da kadın cinayetlerine karşı tepki için yürüyüş düzenleyeceklerini söyledi.