Bu haberi göz yaşları içerisinde okuyacaksınız !
Eşinin korkunç işkencelerinin ardından silahla vurduğu hamile kadının dramı kaldırıldığı hastanede taburcu olduktan sonra da devam etti.
Gaziantep'te eşinin işkence ettikten sonra tüfekle vurması sonucu sol bacağı kesilen, taburcu olduktan sonra çocuklarının desteğiyle hayata tutunan Çağlar Aşık'ın 5 aylık hamileliği, bebeğin ağır derecede engelli olması nedeniyle doktor kararıyla sonlandırıldı. Doğduğunda "Mustafa" adını vermek istediği bebeğini, ilk ve son kez kucağına almak isteyen acılı annenin bu isteği, ailesi tarafından tekerlekli sandalyeyle hastanenin morguna götürülerek yerine getirildi.
Doğduğunda "Mustafa" adını vermek istediği bebeğini, ilk ve son kez kucağına almak isteyen acılı annenin bu isteği, ailesi tarafından tekerlekli sandalyeyle hastanenin morguna götürülerek yerine getirildi.
Aşık, "Ben kötüydüm de yavrusu da mı kötüydü? Ona nasıl kıydı. Hangi insan bunu yapar? Yalvarıyorum bir daha çıkmasın oradan. Ben ona ne yaptım da bunu yaptı? Ben yaptım da bebeğim de mi yaptı?" sözleriyle bebeğinin ardından gözyaşı döktü.
Annesi Döne ve babası Kemal Sönmez tarafından hasta yatağında yalnız bırakılmayan Aşık, bacağının acısına bebeğinin acısı da eklenmesine rağmen yatağından kendi çabasıyla yürümeye çalışıyor.
Çocuklarına kardeşlerini kaybettiklerini henüz söyleyemeyen acılı anne, kendisine bu acıları yaşatan eşine boşanma davası açarak, onun hayatındaki izlerini yavaş yavaş silmek istiyor.
Gaziantep Cengiz Gökçek Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesindeki operasyonun ardından dinlenen Aşık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, pazartesi günü doktorunun ultrasonla yaptığı kontrolün ardından hamileliğinin sonlandırılmasına karar verildiğini kaydetti.
Aşık, doktorun bebeğin ciddi derecede gelişim bozukluğu bulunduğunu söylediğini ifade ederek, "Bebeği sezaryenle aldılar. Allah'ım bir daha böyle bir şeyi kimseye yaşatmasın. Doktorum, 'Çocuğun bu duruma gelmesinin birçok sebebi olabileceğini' söyledi. Kan kaybetmiş olmam, yaşadığım büyük travma ve korku ya da ilaçlardan olabilirmiş. Bebeğimi doğurmak istiyordum. O da bir candı sonuçta. Bu şekilde olmasını istemezdim." diye konuştu.
ADI MUSTAFA OLACAKTI
Kucağına alamadan kaybettiği oğluna "Mustafa" adını vermeyi düşündüğünü dile getiren Aşık, şunları söyledi:
"Allah onu bildiği gibi yapsın, o kadar çok can yaktı ki. Benim canımı yaktı, karnımdaki masum bebeğimin canını yaktı. Annemin canını yaktı. Rabb'im ona gün yüzü göstermesin inşallah. Ben böyle olsun hiç istemezdim, bunu hak edecek bir şey de yapmadım. Ayağımın acısı gün geçtikçe artıyor, hafiflemiyor. İyileşince bebeğimin mezarına da gitmek istiyorum. Çocuklarımı da götüreceğim. Her şeyi bilsinler. Büyük kızım telefonda bana 'Anne bebeğimiz öldü mü?' diye sordu. Bizim konuşmalarımızdan her şeyin farkındalar. Ona söyleyecek hiçbir şey bulamadım. Doğruyu söyleyip onu üzmek de istemedim. Yalan söylemek de istemiyorum. Bilmiyorum ne diyeceğimi."
Aşık, yarın Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in kendisini savunması, davayla ilgilenmesi için görevlendirdiği avukatla görüşeceğini ve boşanma davası açacağını dile getirerek, "Artık onun soyadını bile taşımak istemiyorum, onun her şeyini unutmak istiyorum, ona dair hiçbir şeyi hatırlamak istemiyorum. Zaten ömür boyu taşıyacağım bir iz bıraktı ama en azından onun soy ismini kimliğimde görmek istemiyorum. Kızlarım ve oğlumun velayetini de alacağım. Artık her şey geride kalacak inşallah." dedi.
Çocuklarının soyadını da mümkün olursa değiştirmek ve onlara da kendi babasının soyadını vermek istediğini ifade eden Aşık, ceza mahkemesinin görüleceği günü sabırsızlıkla beklediğini, kendisini bu duruma getiren kişinin nasıl yüzüne bakacağını, kendisini nasıl savunacağını çok merak ettiğini dile getirdi.
Öte yandan, bebeğin cenazesi Sönmez ailesi tarafından hastaneden alınarak Akkent Mezarlığı'nda toprağa verildi.