Berivan’ın son sözü ''sık'' oldu

Adana’da sokak ortasında öldürülen genç kız, olay anında cep telefonuyla yaptığı ses kaydıyla katilini yakalatırken, son sözünün "sık" olduğu ortaya çıktı. Genç kızın annesi Miskine Erdoğan, kızının öldürülmeden önce öldüren kişinin kardeşi tarafından da darp edildiğini ve kızını kurye olarak kullandıklarını ileri sürdü.

Edinilen bilgiye göre, olay 28 Ekim günü Adana’nın Ceyhan ilçesi Hürriyet Mahallesi, Yunus Emre Sokak’ta meydana geldi. 22.30 sularında sokakta bir kızın hareketsiz yattığını gören mahalleli durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen ekipler genç kızın 21 yaşındaki Berivan Minaz olduğunu ve ağzından ateş açılması sonucu hayatını kaybettiğini belirledi.

Olayın ortaya çıkmasının ardından Adana Emniyet Müdürü Selami Yıldız, katil ya da katillerin bulunması için Ceyhan İlçe Emniyet Müdürü Bülent Tırnaksız’a özel ekip kurulması ve olayın bir an önce aydınlatılması talimatı verdi. Bu talimat üzerine Tırnaksız ilçe emniyet müdürlüğünde görevli deneyimli komiser ve polislerden oluşan 10 kişilik bir ekip oluşturdu. Ekip önce genç kızın üzerinden çıkan malzemeleri incelemeye aldı. Yapılan incelemelerde genç kızın olayda hemen yanındaki cep telefonu bulundu.



Polis cep telefonunu incelemeye aldı. Yapılan incelemede polis ses kayıtlarının olduğunu gördü. Polis ses kayıtlarını tek tek incelemeye aldığında bir kayıtta, "Seni öldüreyim mi, ağzına silahı sokayım mı" dedikten sonra tek el silah sesi geldiğini ve bir daha ses çıkmadığını belirledi. Polis kaydın yapıldığı tarihi kontrol ettiğinde genç kızın ölü olarak bulunmasından dakikalar önce kaydedildiğini belirledi. Polis bu ses kaydı üzerine Berivan Minaz’ın en son kiminle görüştüğünü tespit etmek için çalışma başlattı.



Polis yaptığı çalışmada, genç kızın öldürülmeden önce Tarık O. (32), Muhammet Ö. (19), Tahsin S. ve Murat T. (45) ile bir barda eğlendiğini daha sonra da Tarık O.’nun Minaz’ı otomobili ile eve bıraktığını ancak bir süre sonra genç kızın tekrar Tarık O.’nun yanına geldiğini belirleyince zanlıları gözaltına aldı. Zanlılardan Tarık O.’nun başka bir cinayetten cezaevinde olduğu ve izinli çıktığı belirlendi. Zanlılar adliyeye sevk edildi. Zanlılardan Tarık O. tutuklanırken diğer zanlılar serbest bırakıldı.

Polisin yaptığı çalışmada Berivan Minaz’ın telefonundan çıkan ses kaydında Tarık O. ile konuştuğu tespit edildi. Ses kaydında Berivan Minaz’ın Tarık O. ile arasında geçen konuşma ise şöyle:

"Tarık O: Ne yapıyorsun sen sesimin kaydını mı alıyorsun?
Berivan Minaz: Yok valla mesaj gelmiş ona baktım. Ben gidiyorum.
Tarık O: Sana bir şey söyleyeyim mi sen hayırlı kardeşsin.
Berivan Minaz: Yürüyerek mi geldin cidden?
Tarık O: Valla yürüyerek geldim.
Berivan Minaz: Araba nerede?
Tarık O: Araba evde.
Berivan Minaz: Sen git ben gidiyorum.
Tarık O: Bak hele gel hele gel.
Berivan Minaz: Ben dondum, sen donmuyon mu?
Tarık O: Hayır ben üşümedim.
Berivan Minaz: Saçmalama ben üşüdüm.
Tarık O: Rakı içtim de kafam da güzel yani.
Berivan Minaz: Abi tekila ile rakı hiç gitmiyor yani Volkan içti de zehirlenmişti. Ben gidiyorum. Bir an önce ben geç olmadan gideyim ağabey. Zaten yollar karışık. Bir an önce gideyim ki geleyim. Alkollüyüm birazdan gideyim hemen geleyim onun derdindeyim.
Tarık O: Sen silahı kafama dayadı diye..
Berivan Minaz: Ağabey söz konuşacağız geldiğimde söz konuşacağız.
Tarık O: Sıkayım mi şimdi sana, ağzına sıkayım mi?
Berivan Minaz: Sık!
Tarık O: Aç tam ağzına sıkayım, sıkarım bak valla sıkarım aç lan ağzını
Silah sesi...."

BERİVAN'IN ANNESİ: KIZIMI KURYE OLARAK KULLANDILAR

Sokak ortasında öldürülen Berivan Minaz’ın annesi Miskine Erdoğan, öldürüldüğü gün kızının kendisine uğradığını belirterek, "Bende yemek yerken üst üste telefonları çaldı. Kızım bu telefonlar kimdir, birisi ona ısrarla gel diyordu, geleceksin falan diyordu kızım da ona 5 dakika yemeğimi yiyeyim geleceğim dedi. Daha 5 dakika olmadan bunu yine aradılar, bu bindi gitti kendisi tek gelmişti yanıma. Arabaya bindi gitti. Son görüşüm o oldu ondan sonra bir daha göremedim" dedi.

"Kızımı öldürenin kardeşi kızımı darp etmiş"
Miskine Erdoğan, kızını öldüren kişinin kardeşinin kızını darp ettiğini ileri sürerek şöyle devam etti:
"Akşam saat 5 civarı kendileri Volkan denilen kişinin evinde beraber mangal yapmışlar. İlaç atmışlar. Kendileri zaten şeydir. 5-6 kişi yemek yemişler, içmişler. Kişilerin anneleri de oradaymış. Bunlar o sırada bir tartışmaya giriyorlar, kızı tokatlıyor, kız da kendini korumak amacıyla Volkan denilen şahsın boynunu çiziyor, boynunda çizik var. Bu Volkan yakalanan kişinin kardeşi oluyor. Bunlar hepsi eğlendikten sonra tartışma yapıyorlar kızı bırakıyorlar eve aradan 5-10 dakika geçmiyor, tekrar bu kızı çağırıyorlar. Ondan sonra kızımı götürüyorlar o gidiş. Bunlar hepsini planladı, hepsi şebekedir. Bu bırakılan şahıslardan davacıyım."

Kızını kurye olarak kullandıklarını ve aralarında dolaştırdıklarını ileri süren Miskine Erdoğan, "Kızımı kurye olarak aralarında dolaştırdılar. 2’si de yapmış. Bunlar 2’si kızı götürüyorlar, bu Volkan denilen şahıs, bırakıyorlar ya eve hani bu o sırada panikleşiyor anlaşıyorlar ya, ona sürekli telefon geliyormuş benim kız arıyor arkadaşını ‘bunlar beni öldürecek, kafama sıkacaklar’ falan diyor. Kız arkadaşı eve gelene kadar bunlar kızı götürüyorlar, 10 dakika içerisinde kızın cesedi bulunuyor. Bunlar 2 kişi işi değil. Bunların arkadaşları da var içinde. Bunların faillerinin bulunmasını istiyorum" diye konuştu.

"Yeter bu kadar kadın cinayetleri"
Anne Miskine Erdoğan, kadın cinayetlerinin son bulmasını isteyerek şunları kaydetti:
"Yeter bu kadar kadın cinayetleri. Cumhurbaşkanıma da sesleniyorum. Benim kızım hak edecek ne yaptı bunlara. Ben bu faillerden şikayetçiyim. Sonuna kadar da insan haklarına da başvuru yapacağım. İdamını istiyorum. Bunlar içeride kalacak ilelebet. Her gün önüne geleni öldürüyorlar, bunların gücü kadınlara yetiyor. Volkan denilen şahsın yüzünden geldi. Ben kendisine sorduğumda mezarlığa geldi, boynundaki çiziği sorduğumda bana, ‘Berivan’la şakalaştık ondan dolayı böyle oldu’ dedi, ben de ’bu şaka işi değildir’ dedim. ’Sen kızımı dövmüşsün kızım da elini atınca orası çizilmiş’ dedim. Baktım renk attı, anladım işin içerisinde bir şey olduğunu içimizde dolaşıyor."