96 kişi ölmüştü... Müteahhide istenen cezaya aileler isyan etti

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen ilk depremde, Adana’nın merkez Çukurova ilçesi Güzelyalı Mahallesi’ndeki 14 katlı 28 dairenin bulunduğu H.A. Apartmanı yıkıldı. Arama-kurtarma çalışmalarının günlerce sürdüğü binanın enkazında 96 kişi can verdi. Yetkililer, kısa bir süre içinde kentte yıkılan binaların müteahhitleri ve inşaat mühendisleri hakkında soruşturma başlattı.

Bu soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılan H.A. Apartmanı’nın müteahhidi H.A., Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde gözaltına alınıp Adana’ya getirildi. Adli tıp kurumunda sağlık kontrolünden geçirilen H.A., gazetecilerin 'Yaptığınız binanın çökmesiyle 96 kişi öldü, ne diyeceksiniz?' sorusuna, "Mukadderat" diye cevap verdi. H.A., sağlık kontrolünün ardından ifadesinin alınması için emniyet müdürlüğüne götürüldü.

“BEN YAPMASAYDIM BAŞKASI YAPACAKTI”

İfadesinde, bina inşasında doğada hazır olan çakıl ve kumları kullandığını, inşaatta çalışan işçilere çimento ve demir miktarının projeye uygun olarak kullanılmasını söylediğini ancak denetim yapmadığını itiraf eden H.A., "Ben diğer kısımları denetlemeye gidiyordum, söylediğim şekilde yaptılar mı bilmiyorum? H. ve N. isimli belediye görevlileri harç yapılırken, harçtaki çakıl, çimento, kum ve demir miktarını denetlemeye gelmediler ve sadece oturdukları yerden denetleme yapmış gibi evrakları imzaladılar. Binayı yaptığım yerin dere yatağı olduğu belliydi ancak su yoktu, imar izni de vardı. Ben başta arsa sahibine burada bina yapmanın zor olduğunu, istinat duvarı yapılması gerektiğini, burada çalışmanın zor olduğunu söyledim ancak ısrar ettiler, arkadaşım olduğundan dolayı kabul ettim. Keşke yapmasaydım, ben yapmasaydım da başkası yapacaktı” dedi. Nöbetçi mahkemeye sevk edilen H.A., tutuklandı.

İLK DURUŞMA 9 EKİM’DE

7 aydır cezaevinde olan H.A.’ün hakkında hazırlanan iddianame, Adana 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Savcının hakkında ‘Bir veya birden fazla kişinin taksirle ölümüne sebebiyet verme’ suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istediği H.A., 9 Ekim’de hakim karşısına çıkacak.

Duruşma öncesi H.A. Apartmanı'nda oturan yakınlarını kaybedenler, binanın enkazında bir araya geldi. Davada mağdurların avukatlığını üstlenen ve aynı zamanda apartmanın enkazında ağabeyi Ekrem Ekinci (43), yengesi Gül (38), ikiz yeğenleri Başak ve Irmak Ekinci'yi (12) kaybeden Beşir Ekinci, ilk duruşmanın bu acıyı aylardır yaşayan mağdurlar için çok önemli olduğunu söyledi.

 “H.A., GÜNYÜZÜ GÖRMESİN”

H.A.’ün taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan hakim karşısına çıkacağını fakat bunu kabul etmediklerini belirten avukat Ekinci, "Bizim beklentimiz sanığın bu suçtan değil, ‘Kasten öldürmenin ihmali davranışı ile işlenmesi’ suçundan yargılanmasıdır. H.A.'ün dosyada tek sanık olması, bu apartmanın yıkılmasındaki ‘Tek sorumlu kişi varmış’ imajını ortaya çıkarıyor. Görevini yapmayan belediye görevlilerinin, yapı ruhsatı verenlerin, teknik yapım sorumlularının da yargılanması gerekir. H.A., inşaat mühendisi olmasına rağmen bütün sorumluluğu tek başına almış, yaptığı yapının çürük olduğunu bilmesine karşın daha fazla kar marjı elde etmek amacıyla bu yapıya devam etmiştir. Tapuyu insanlara adeta mezarlık olarak satmıştır. Hayatını kaybeden kişilerin aileleri olarak amacımız, H.A.’ün günyüzü görmemesidir. Hayatta olduğumuz sürece bunun peşini bırakmayacağız" dedi. 

“İLK GÜN KUM YIĞINIYLA KARŞILAŞTIK”

Enkazda babası ve erkek kardeşini kaybeden Gizem Çetin (36) ise 6 Şubat’tan beri yaşadıkları acının hiç azalmadığını belirterek, “Hiçbir zaman da geçmeyecek. Olayın ilk yaşandığı gün geldiğimizde burada bir kum yığını ile karşılaştık. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğiz ve bu işin peşini bırakmayacağız. ‘Mukadderat’ deyip işin içerisinden çıkmaya çalışan bir müteahhit var. Duygularımı tarif edemiyorum” diye konuştu. Enkazda kızı, damadı ve iki torununu kaybettiğini söyleyen Selver Küçükcan ise gözyaşlarıyla H.A.’ün müebbet hapis cezası almasını istediğini söyledi.