3 yaşındaki kızın yürek yakan hikayesi ! İki babası da kayıp!

İstanbul Avcılar'da geçtiğimiz yıl dini nikahlı eşi tarafından öldürülen kadının 3 yaşındaki kız çocuğunun velayeti ortada kaldı. Öz babası annesini öldürdükten sonra kaçan çocuğun nüfusuna kayıtlı olduğu kadının ilk eşi de 18 yıldır kayıp olduğu için kız çocuğunun hiçbir resmi işlemi yapılamıyor.

Ambarlı Mahallesi'nde bir binanın giriş katında 3 Kasım 2019 tarihinde meydana gelen olayda Ercan A., dini nikahlı eşi 2 çocuk annesi Seda Kurt’u defalarca bıçaklayarak öldürdükten sonra kaçtı. Daha önce güvenlik görevlisi olarak çalıştığı sığınma evinde bir kadının eşi tarafından bıçaklanmasını önlemek isterken bacağından yaralanan Seda Kurt’un annesi Bedia Akar, ikinci damadından olan 3 yaşındaki kız torunu H.S.K ile resmi nikahlı damadından olan 20 yaşındaki Özgür’e bakmaya başladı. Bedia Akar, torununa vasi tayin edilebilmesi için Küçükçekmece 4’üncü Sulh Hukuk Mahkemesi’ne davası açtı. Akar, kızını öldüren, torununun biyolojik babası Ercan A'nın  halen firarda olduğunu hatırlatırken torununun babası olarak, nüfus kayıtlarında görünen Özcan Kurt’un 18 yıldan bu yana ortada görünmediğini belirtti. Mahkeme, nüfustan kayıtları istedikten sonra verdiği kararında 18 yaşından küçük kızın babasının sağ göründüğü için velayetin bu kişide bulunduğuna karar verdi. Mahkemenin gerekçeli kararı eline ulaşan Bedia Akar, kızını öldüren ikinci damadının önümüzdeki Kasım ayında gıyabında cinayet suçundan yargılanmaya başlanacağını, belirterek, şunları söyledi:

 “Kızımın ilk eşi Özcan'dan olan çocuğu var; 20 yaşında. Ancak, damadım 18 yıldır kayıp. Yasaya göre başvurudan itibaren 5 yıl geçince 'Gaip' kararı verilebiliyor. İlk damadım için kızım 2010 yılında gaiplik davası açtı. Çok masraflı ve uzun süren bir dava. Masraflarını karşılayamadık. Dava düştü. Kızım, resmi nikahlı eşinden boşanamadığı için ikinci resmi evlilik yapamadı.

İkinci evliliği yasaya göre 'gayri resmi beraberlik' şeklindeydi. Halen firarda olan eşinden bir çocukları oldu. Çocuklarını bu eşinin adına nüfusa kaydettirmek için ilk eşi için gaip kararı gerekiyordu. 3 yıl önce açılan ikinci gaiplik davası sonuçlanmadan kızım öldürüldü ve bu dava da düşmüş oldu. Kızım öldürülünce Sosyal Hizmetler’den biri psikolog iki görevli geldi. Çocuğu almak istediğimi söyledim. Form doldurdum. Vasilik davası açmamı istediler. Prosedür uyarınca torunumu 8 seans psikolog görüşmesine götürdüm. İstedikleri üzere Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, salgın döneminde çocuğu psikiyatriste götürdüm. Dosya hazırlandı. Mahkeme kararında çocuğun vasiliğinin verilebilmesi için anne ve babasının ölmüş olması gerekiyor. Nüfus kayıtlarında öz olmayan baba sağ göründüğü için, çocuğun vesayeti bana verilmedi. 20 yaşındaki torunum, kardeşi için vesayet davası açsa bile en az 3 yıl sürer ve büyük masraf gerektiriyor. Borçları var, evin geçimine katkı sağlıyor, dışarıdan eğitimini sürdürüyor.”

RESMİ İŞLEMLERİ YAPILAMIYOR, SAĞLIKTAN YARARLANAMIYOR

Bedia Akar, kayıtlara göre ‘Baba’ görünen Özcan Kurt’un ortada bulunmadığını bu nedenle baktığı torununun sağlık hizmetinden yararlanamadığını, kreşe kayıt edilemediğini, resmi işlemlerini yaptıramadığını vurgularken şunları ekledi:

"Görüştüğüm avukat, torunumun biyolojik babası Ercan A'nın yakalanması ve test sonucunun belirlenmesi halinde vasiliğin ona verilebileceğini, tutuklanması ile bunun elinden alınabileceğini, bu aşamadan sonra yeni dava açabileceğimizi söylüyor. Kayıtlara göre ‘Baba’ olarak görünen Özcan Kurt ile ilgili resmi kurumlarda, bankalarda tek işlem yapılmamış. Babası öldü, ailesi de haber alamamış. Edirne Emniyet Müdürlüğü tarafından yıllar önce bulunan bir cesedin ona ait olduğu düşünülerek torunumdan ve damadımın kardeşine DNA testi yapıldı. Ancak bunlar da tutmadı. Ne yapacağımı bilemiyorum.”

Sonraki Haber