22 Mart Dünya Su Günü
Uşak Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Hasan Yüksel, iklim değişikliği ve kontrolsüz tüketime bağlı olarak 2025 yılında dünya nüfusunun yüzde 40’ının su kıtlığı ile karşı karşıya kalacağını iddia etti.
- Uşak Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Hasan Yüksel, iklim değişikliği ve kontrolsüz tüketime bağlı olarak 2025 yılında dünya nüfusunun yüzde 40’ının su kıtlığı ile karşı karşıya kalacağını iddia etti.
Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Hasan Yükseli, doğal kaynakların korunması ve suların kontrolsüz kullanımının önüne geçilmesi için bir dizi önlem alınması gerektiğini ifade etti. Yaptığı yazılı açıklamayla 2025 yılında dünyadaki bir milyar 800 milyon insanın su kıtlığı yaşamaya başlayacağını iddia eden Yüksel, yaşanacak su sıkıntısından Türkiye’nin de olumsuz etkileneceğini belirtti. 22 Mart Dünya Su günü nedeniyle açıklama yapan hasan Yüksel Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığını da kaydetti. Türkiye’nin iklim değişikliklerinin etkisini şiddetli bir şekilde hissedeceğini savunan Yüksel, “Bu etkiler erozyon, çölleşme ve kuraklık şeklinde olacak” dedi. Suyun ticari bir mal gibi görünmesine karşı çıktıklarını da ifade eden Uşak Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Hasan Yüksel açıklamasında şunları söyledi; Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığını hatırlatıp ve bu sebeple suyu kullanılacak bir kaynak olarak görmekten vazgeçilip; suyun korunup, geliştirilmesi gereken bir varlık olduğunun kanunlarla kabul edilmesini savunuyoruz. Çünkü Türkiye coğrafyasına düşen yağışın (501 milyar m3) ancak üçte biri akışa geçiyor (186 milyar m3), akışa geçen suyun ise ancak yarısı (95 milyar m3) kullanılabilir forma dönüşüyor. Ülkemizde kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı yaklaşık 3500 m3 /yıl ile dünya ortalamasının yarısı düzeyinde. Ayrıca, İklim değişikliği raporlarına göre Türkiye, iklim değişikliğinin etkilerini en şiddetli şekilde yaşacak ülkelerden birisi. Bu etkiler arasında, i erozyon, çölleşme ve kuraklık ön sıralarda yer alıyor. Ne yazık ki, su varlığımız şimdiye kadar yeterince geliştirilemediği gibi, sularımızı korumayı da başaramadık. Bütün bu koşullar nedeniyle; şimdilerde yılda 1.500 m3 düzeyinde olan kişi başına kullanılabilir su miktarı, 100 milyon nüfuslu bir Türkiye’de 100 m3’e düşecek. Daha da kötüsü, dünyada su kıtlığıyla yüz yüze olan insan sayısı bu dönemde 3 milyarı geçecek”
Türkiye’nin suyu yöneten tek bir çerçeve kanunu dahi bulunmadığını da anlatan Hasan Yüksel, “Başta Orman ve Su İşleri Bakanlığı, DSİ, büyükşehir belediyeleri, su ve kanalizasyon idareleri olmak üzere suyun yönetiminden sorumlu çok sayıda kurum ve 40’ı aşkın yasal düzenleme var. Su yönetimindeki bu çok başlılığa son verecek; tüm canlıların su ihtiyacına saygı duyan, insanların yeterli ve temiz suya erişim hakkını güvence altına alan bir su kanununa ihtiyacımız var. Ayrıca ekosistemlerin su hakkı ve toplumun kaliteli ve yeterli suya erişim hakkını temel alan bir su kanunu çıkartılması gerektiğini savunuyoruz. Bu yöndeki çabalara kamu kesimi, sivil toplum ve medya tarafından destek verilmesi çağrısında bulunuyoruz” dedi.