22 günlük bebeğin hayatı karardı

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’nde, 2016 yılı Temmuz ayında 8 aylık dünyaya gelen, gelişim sorunu nedeniyle 1 aya yakın kuvözde kalan K.C. bebeğin hayatı, iddialara göre Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesi’nde yapılan ameliyatla karardı.

Manisa’da henüz 22 günlükken Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesi’nde fıtık ameliyatı olan 2.5 yaşındaki K.C.’nin ameliyatında yaşandığı iddia edilen skandal 2.5 yıl sonra ortaya çıktı. Manisa Kulishaber’in haberine göre oğullarını sünnet ettirmek için Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’ne başvuran Hatice ve Kerem S. çifti, çocuklarının testislerinden birinin ameliyat sırasında alındığını öğrendi. Durumu öğrenince işin peşine düşen baba Kerem S., “Biz yandık başkaları yanmasın” diyerek konuyu yargı yoluna taşımaya hazırlanıyor.

Manisa’da yaşayan otobüs şoförü Kerem S. (38) ve ev hanımı Hatice S. (38) çiftinin 2016 yılı temmuz ayında erkek çocukları dünyaya geldi. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’nde 8 aylık olarak dünyaya gelen ve bir aya yakın kuvözde kalan K.C. bebek, daha sonra taburcu edildi.

KUVÖZDEN ÇIKTIKTAN 22 GÜN SONRA AMELİYAT

Taburcu edildikten 22 gün sonra sürekli ağlama şikayetiyle Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesi’nin çocuk servisine başvuran Hatice ve Kerem S. çifti, yapılan tetkiklerde K.C.’nin fıtık olduğunu öğrendi. Teşhisin konulmasının ertesi günü cerraha yönlendirilen K.C. bebek, hastanede uzman doktor olarak görev yapan Z.E.T. tarafından ameliyata alındı.

“KAN DEĞERLERİ DÜŞÜKKEN AMELİYAT YAPILMIŞ”

Baba Kerem S., ameliyatın devamını şöyle anlattı:

“Aynı gün içinde taburcu etmek istediler. Ancak biz kendi isteğimizle bir gün daha hastanede yattık. Taburcu olduktan iki gün sonra çocuğum bayıldı, annesiyle birlikte tekrar Merkezefendi Devlet Hastanesi’ne gittik. Çocuğumuzun kan değerlerinin düşük olduğunu söylediler ve bizi Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’ne sevk ettiler.”

MCBÜ Hastanesi’nde K.C.’ye kan verdiklerini ve 3 gün hastanede yattığını aktaran baba Kerem S., hastanede yapılan kontrollerde K. C.’nin kan değerlerinin çok düşük olmasına rağmen ameliyat yapıldığının belirlendiğini anlattı. Kerem S., “Anestezi raporlarını kime gösterdiysem aynı tepkiyi verdi. O şekilde kan değerleriyle ameliyatı yapmanın mümkün olamayacağını ifade ettiler” diye konuştu.

Kerem S., taburcu olduktan sonra kontrol için ameliyat eden doktor Z.E.T.’ye gittiklerini ve dikişlerinin kendiliğinden düşeceği bilgisi verildiğini ifade etti.

SKANDAL 2.5 YIL SONRA ORTAYA ÇIKTI

Aile, ameliyat sırasında yaşandığı iddia edilen skandalı ise tam 2.5 yıl sonra tesadüfen öğrendi. Baba Kerem S., “Geçtiğimiz 8 Şubat’ta CBÜ’ye gittik. Çocuğumuzu sünnet ettirmek istedik. Doktor çocuğu muayene ederken ameliyat olduğu yeri sordu, biz de fıtık ameliyatı olduğunu söyledik. Doktor bize çocuğun sol testisinin olmadığını söyleyerek ultrasona yönlendirdi. Ultrasında da görünmeyince biz tekrar ameliyatı gerçekleştiren doktora gittik. O da ultrason istedi ve testisin karın bölgesinde olabileceğini ifade etti. Ancak ultrason sonucunda da testisin olmadığı anlaşıldı” şeklinde konuştu.

“GERİYE DÖNÜK RAPORLARDA HER ŞEY NORMAL”

Yaşanan olay karşısında işini bıraktığını ve çocuğun durumunu araştırdığını söyleyen Kerem S., Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nden geçmişe dönük doğum raporlarını talep ettiğini, gelen raporlarda herhangi bir olumsuzluk olmadığını, her iki testisinde olduğunu bildiren raporların mevcut olduğunu aktardı.

“BİZ YANDIK BAŞKASI YANMASIN”

Kerem S. sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ameliyatı yapan doktor, ameliyat raporunda testisi yerine bağladığını yazmış, ancak yok. Konuştuğumuzda bize bir açıklama yapamadı. Ben de bunun üzerine İl Sağlık Müdürlüğü’ne, BİMER’e, CİMER’e ve yargı yoluna başvurdum. Maddi manevi tazminat davaları da açmayı düşünüyorum. Benim çocuğumun başına böyle bir şey geldi, başkaları yanmasın. 60 günlük bir uzlaşma süreci varmış ben uzlaşma falan düşünmüyorum.”

AİLENİN AVUKATI HUKUKSAL BOYUTU ANLATTI

Ailenin avukatı olan ve konuyu takip eden Avukat Barış Işık da konuyla ilgili şu bilgileri verdi:

“Bu işin bir cezai boyutu var, bir de idari tazminatsal boyutu var. Biz karşı tarafla bir görüşme yaptık uzlaşma anlamında ama bir sonuç çıkmadı. Hastaneye karşı, idareye karşı başvurularımızı yapacağız. Yanlış tedavi olduğu ortada. Kan değerleri düşükken tedaviye giriyor. Yumurtalıklardan biri alınıyor. Doktor hatası olduğu belli. Hizmet kusuru davası diye geçer bu tür davalar. Burada hizmet kusuru olduğu belli. İdareye başvurduğumuzda ne çıkar onu zaman belirleyecek. Dava açmadan önce hastane idaresine başvurma zorunluluğumuz var.

İdari anlamda da kasten adam yaralama olabilir. Doktordan yapılması beklenen kişiyi sağlığına kavuşturmaktır. Ancak burada tuhaf bir şekilde iki testisten biri ortadan kayboluyor. Kendi kendine kaybolacak bir şey değil. Karşı taraf kişilerin ameliyat sonrası tedaviye gelmediğini söylese de bu geçerli bir sebep değil. Daha sonrasında da ameliyat geçirmediği ortada ve belgelenmesi istenirse belgelenebilir. Savcılığa konuyla ilgili suç duyurusunda bulunacağız. Görevi ihmale ve kasten yaralama şeklinde.

Kurum bizim taleplerimizi kabul etmezse dava açacağız. Manisa’da açacağız davayı.”