2016 Yılı Bütçesi Tbmm Plan Ve Bütçe Komisyonunda

TBMM (AA) - İçişleri Bakanı Efkan Ala, milletvekillerine, "Teröristlerin şehirlerde çukur kazmalarına, bomba düzenekleri yerleştirmelerine, güvenlik için orada olan korucularımızı, askerimizi, polisimizi şehit etmelerine karşı siyasetçi olarak bir şeyler söyleyin ki bu bir atmosfer, iklim oluştursun" çağrısında bulundu.

Bakan Ala, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kendisine yöneltilen soru ve eleştirilere yanıt verdi.

"Cizre'de öldürülen bir kadının çıplak fotoğrafının çekildiği iddiaları" üzerine Ala, Şırnak Valiliğinin yaptığı resmi açıklamayı hatırlattı.

Milletvekillerinin dile getirdiği bu konuyu tekrardan ele alacağını belirten Ala, konuyla ilgili bir müfettiş görevlendireceğini bildirdi.

İddiayı ortaya atan milletvekillerinden, ellerindeki bilgi ve belgeleri vermelerini isteyen Ala, "Orada mücadele eden insanları töhmet altında bırakmak isteyenler olamaz mı? Olabilir. Peki gerçekten yanlış iş yapıp bizi de zor duruma sokmak isteyenler olabilir mi? O da olabilir. Devletin kuralları, sorumluluğu var, hesap verebilir mevkidedir. Hesabını araştırma yaparak vermelidir" dedi.

Milletvekillerinin de teröre karşı duruş göstermesi gerektiğinin altını çizen Ala, "Teröristlerin şehirlerde çukur kazmalarına, bomba düzenekleri yerleştirmelerine, bizim güvenlik için orada olan korucularımızı, askerimizi, polisimizi şehit etmelerine karşı da sizler bir şeyler siyasetçi olarak söyleyin ki bu bir atmosfer, iklim oluştursun" diye konuştu.

Hiçbir çocuğun terörist olmasını istemediklerini vurgulayan Ala, bunun yüksek sesle dile getirilmesinin terörle mücadelede önemli olduğunu söyledi.

Bakan Ala, terörün insanlık suçu olduğunu, terörist saldırıların millete kastettiğini, buna "siyasetçiyim" diyen herkesin karşı durması gerektiğini belirterek, devletin de bununla hukuk kuralları, demokrasi ve ahlak içerisinde mücadele etmesinin önemli olduğunu kaydetti.

Konuyu ciddiyetle ele aldıklarını, sonucu paylaşacaklarını ifade eden Ala, bu meselenin topyekün Türkiye'nin gündeminden kalkması için başta siyasi sorumluluk üstlenenler olmak üzere herkesin elinden geleni yapması gerektiğini söyledi.

- "Milletvekilleri kanunsuz gösteride yer almamalı"

"PYD'lilerin Türkiye'de tedavi edilip edilmediğine" ilişkin Bakan Ala, "Bizim böyle bir sistemimiz yok. Suriye'den gelen Suriyeliler yaralı gelmişse tedavi edilmişlerdir" dedi.

Bakan Ala, "HDP ve CHP'li milletvekillerinin darp edildiği" iddiasıyla ilgili, milletvekilinin kanunsuz gösteri içinde yerinin olmaması gerektiğini söyledi.

Terörle mücadele yerlerinde milletvekilinin can güvenliğini korumanın görevleri olduğunu belirten Ala, en ufak bir güvenlik zafiyetinin hesabının kendilerinden sorulacağını, bu nedenle önlemler aldıklarını kaydetti.

Yanlış yapılan bir şeye "doğru" demediklerini vurgulayan Ala, eylemlerde, milletvekiline yaraşır bir biçimde davranılması talimatı verdiklerini aktardı.

Ala, güvenlik ciddi şekilde tehlikeye girmişse, güvenlik alanı ilan edip, giriş yasağı koyduklarını, buralarda kişi güvenliğini sağlamanın zor olduğunu söyledi.

-"Derneklere yardımlar internet üzerinden görülebilir"

"TOMA alımı" ile ilgili bir soru üzerine de Bakan Ala, "TOMA'ların ve diğer şeylerin alımının ihale kanununa göre yapıldığını" ifade etti.

"Mülki amirlerin özlük hakları" ile ilgili bir soruya Ala, "bu konuda bir düzenlemeyi Bakanlıkta yaptırdığı" cevabını verdi.

"Hangi derneklere, projelere ne kadar yardım yapılıyor" sorusu üzerine Ala, bunların, İçişleri Bakanlığının dernekler dairesinin web sitesinde Şubat ayının sonuna kadar görülebileceğini söyledi. Bakan Ala, kanun çıkarmadan yapılabilirse bir ay internet sitesinde kalan bu bilgilerin daha uzun süre durması için düzenleme yapabileceklerini kaydetti.

"Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç ile ilgili iddialar"ın hatırlatıldığı Ala, "Hrant Dink hadisesi bizim de çok önemsediğimiz, arkasında ne var ne yok diye, tamamıyla berrak bir şekilde ortaya çıksın diye istediğimiz bir konudur. Ben, geçen dönemde bizzat soruşturma başlatmış ve 4 mülkiye müfettişinin görevine son vermişimdir, yeterli ve dikkatli soruşturma yapmadıkları için" dedi.

-"Hrant Dink cinayeti"

Engin Dinç'in bu olay olmadan önce görevinden ayrıldığını belirten Ala, "Zaten istihbarattan da alınmış sosyal hizmetlere verilmiş. Hadisenin olmasından 8 ay önce de oradan tayini çıkmış. Biz bu konuda da son derece ciddi... Hem jandarma hem emniyet bakımından kişiler hakkında soruşturma açıldı, o soruşturmalar da devam ediyor" ifadesini kullandı.

Şu ana kadar yaptıkları değerlendirmede, meselenin ihmal edilen tarafından görülmüş olsaydı, Dinç'in görevinde olamayacağını kaydeden Ala, bu konuda değerlendirmeler yaptıklarını söyledi.

Ala, diğer sorulara yazılı cevaplar vereceğini ifade etti.

-"Kim döşüyor bu mayınları"

Öte yandan İçişleri Bakanlığı bütçesi üzerinde konuşan CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, bugün Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşanan çatışmaların ciddi anlamda herkesi yaraladığını belirterek, "Dünyanın hiçbir ülkesinde çatışmaların ömrübillah devam ettiği görülmemiştir. Bütün çatışmaların, savaşların nihai bir sonucu vardır" dedi.

Devlet ile İmralı arasında yapılan görüşmelerde sorun olmadığını, sorunun bu görüşmelerin gizli yapılmasından kaynaklandığını ifade eden Çam, "Ben Türküm, bundan da gurur duyuyorum ama bazıları da 'Ben Kürdüm' diyor. Bunlar, bizim doğumdan kazandığımız zenginliğimizdir" diye konuştu.

Musa Çam, terör örgütünün belli yerlerde bombalar patlatmasına değinerek, "İki ton patlayıcı traktöre yükleniyor, jandarma karakoluna gönderiliyor ve patlatılıyor. Peki istihbarat ne iş yapar, bu neden takip edilmiyor? Yollara mayın döşeniyor. Neden bunlar yakalanmıyor, kim döşüyor bunları? Nasıl devletin bundan haberi olmaz? İstihbarat örgütü bunları takip etmemişse vay bizim halimize, her an bu ülke işgal edilebilir" değerlendirmesinde bulundu.

-"Çözüm Süreci hüsrana uğradı"

Ankara'da patlayan bombaya da değinen Çam, "Ben tesadüfen buradayım. 43 yıllık sendikacı olarak ben de gardaydım, patlamadan sonra benim önüme bilyeler düştü. Bana göre, bugün yaşananların kırılma noktası, 17 Mart 2015'te Selahattin Demirtaş'ın grupta, 'Seni başkan yaptırmayacağız' sözüdür. Sonrasında 7 Haziran'da yüzde 40 oy alınması, ardından Suruç ve Ankara patlamaları. Türkiye yaşananlardan sonra seçime gitti ve AK Parti yeniden iktidar oldu. Bir iktidar uğruna bu kadar insanın ölmesi, bunların yaşanması doğru mu" diye sordu.

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan ise çözüm sürecinin ilk başta toplumda büyük bir heyecan yarattığını ancak sonra hüsrana uğrandığını söyledi.

Albert Einstein'in "Ancak aptallar aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekler" dediğini anımsatan Paylan, geçmiş yıllara ilişkin bazı gazete manşetlerini gösterdi.

Paylan, "1930'da Ağrı isyanında, 'Temizliyoruz' manşeti, daha sonra Dersim ile ilgili yine 'Temizliyoruz' manşeti atılıyor. 1990'lı yıllarda Tansu Çiller, 'Bitirmeden çekilmeyiz' diyor ve daha başka temizlik manşetleri. Bugün de 'Topyekün temizlik' manşetleri, 'Ev ev temizlenecek' manşetleri atılıyor" dedi.

- "Operasyonlara eleştiri"

Paylan, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki operasyonları eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Seni seviyoruz uzun adam" mesajının kendisini duygulandırdığını söylediğini belirten Paylan, "Bölgede duvarlara yazılan yazıları gördük, Ermenilere yönelik yazılar da var, JÖH'lerin, PÖH'lerin. Bunlar nefret yazıları. Nefret nefreti, şiddet şiddeti doğurur. Acaba PÖH'lere, JÖH'lere nasıl eğitim veriliyor da bunları yazıyorlar? Okullarda nasıl bir müfredat var" diye sordu.

Görüşmelerde, İçişleri Bakanlığı'nın yanı sıra Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün bütçeleri de kabul edildi.

(Bitti)