'Zafer'in komutanı unutulmadı !
Kıbrıs Barış Harekâtı’nın Deniz Kuvvetleri Komutanı dün terör örgütü Dev-Sol tarafından şehit edilişinin yıl dönümünde mezarı başında anıldı.
Kıbrıs Barış Harekâtı’nın Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Kemal Kayacan’ı, 29 Temmuz 1992 günü bir terör saldırısında şehit vermiştik. Kayacan, sıcak insan ilişkileri ve başarılı çalışmalarıyla denizcilik tarihimize altın harflerle ismini yazdırmıştı. Şehit komutan, dün mezarı başında anıldı.
Şehit Ora. Kemal Kayacan'in anma törenine Kuzey Dz. Saha Kom., Tersane Komutanı, Kuzey Dz. Saha Kurmay Bşk., Eski Dz. Kom. E. Ora. Orhan Karabulut, E. Kora. Işık Biren, Kora. Nejat Serim, E. Kora. Turan Özer, E.Tuga. Rıza Nur Oncu, Müh. Tüma. Ömer Şentürk, Prof. Kemal Alemdaroğlu, Şişli. Bld. Bşk. Yrd. ve diğer yüksek rütbeli emekli subaylar katıldılar.
Törende Dz. Kuv. Kom. Bülent Bostanoğlu'nun mektubu ve Kayacan'in biyografisi okundu. Daha sonra Dz. Kuv. Kom.'nin çelengi konuldu ve saygı duruşunda bulunuldu. Her yıl olduğu gibi merasimin sonunda ilahiyat fakültesinde görevli bir hoca tarafından okunan dualar tüm şehitlere armağan edildi.
BARIŞ HAREKÂTI'NIN KOMUTANIYDI
Ailece Trabzonlu olan Kemal Kayacan, 1915 yılında Sinop’da doğdu. 1935 yılında Asteğmen rütbesi ile Deniz Harp Okulu’ndan mezun oldu. 1935-41 yılları arasında Donanma’da çeşitli gemilerde görev yaptı. 1955-1957 yılları arasında Washington Silahlı Kuvvetler Deniz Ataşeliği görevinde bulundu. Daha sonra Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanlığı görevine atandı. 1961 yılında Tuğamiralliğe terfi etti. Bu rütbede Mayın Filosu Komutanlığı, Deniz Eğitim Komutanlığı görevlerinde bulunan Kayacan, Deniz Eğitim Komutanlığı görevinde iken, 1963 yılında Tümamiralliğe terfi etti. Güney Deniz Saha Komutanlığı görevinde bulundu. 1967 yılında Koramiralliğe terfi etti. 1970 yılında Oramiralliğe terfi eden Kayacan, 1972-1974 yılları arasında Deniz Kuvvetleri Komutanı oldu. Bu dönemde başarılı Kıbrıs Barış Harekâtı’nı yürüttü. Harekât sonrası görev süresi biterek emekli oldu ve 1977-1980 yılları arasında CHP’den Ankara Milletvekili olarak TBMM’de görev yaptı. Kayacan evli ve 2 çocuk babasıydı.
KORUMA İSTEMEDİ
Deniz Kuvvetleri’nin efsane komutanı olan Kayacan, görev yaptığı her yerde çok sevildi ve sayıldı. İnsan ilişkileriyle hep ‘asker babası’ olarak anıldı. Astlarına sıcak davranışlarıyla kalıcı izler bıraktı. Ölümüyle yürek yaktı. Kayacan, tehdit almamıştı. Bu nedenle koruma da istemedi. “Ben evde otururken, aşağıda sıcakta- soğukta benim için birinin eziyet çekmesini istemem” diyerek bunu geri çevirdi. Gelene bile kapıyı kendisi açardı. Misafirine kendi eliyle çay kahve bile yapardı. Sade yaşamıyla örnek bir askerdi.
SALDIRIYI DEV SOL ÜSTLENDİ
29 Temmuz 1992 günü akşam 19.35 sıralarında İstanbul Göztepe’deki evine gelen 3 saldırgandan birisi, Paşa’ya kapı girişinde silahını doğrultarak ateş etti. Kayacan Paşa, eşinin ve torunlarının gözleri önünde başına ve göğsüne aldığı üç kurşunla şehit oldu.
Eşgalleri belirlenen biri kadın üç saldırganın, Dev Sol militanı olduğu ileri sürüldü. İkisinin ismi saptandı. Basına verildi ancak bir daha ses çıkmadı. İstihbarat konusunda MİT ve Emniyet birbirini suçladı... Olay sırasında koruma er’inin yemek için evden ayrıldığı ileri sürüldü.
Kayacan’ın koruma istememesine rağmen hissettirilmeden daha iyi korunmaması ‘devlet ayıbı’ olarak görüldü. Çünkü Kıbrıs Barış Harekâtı’nı yapmış bir komutandı! Yunan gizli servisinin kontrolündeki bazı sahte sol örgütlerin saldırısına uğrayabilirdi. Olayı da zaten onlar üstlendi. Bu örgütün Yunanistan’da bulunan kampları çok şeyi anlatıyor. Askeri çevrelerde de cinayette Yunan parmağı olduğu kanaati ağır bastı.
TETİKÇİ ÖLDÜRMÜŞ
Ekim 92’de ise İstanbul Emniyeti’nin yaptığı bir operasyonda, olaya karıştığı iddia edilen Şükrü Aydoğdu ve Suna Örkmen yakalandı. Aydoğdu’nun ifadesine göre, olayda tetikçi olduğu ileri sürülen Ali Razı Karagöz’ün ise daha sonra bir operasyonda öldürüldüğü ileri sürüldü. Aralarında bu sanıkların da bulunduğu 32 kişi, 29 cinayete karıştığı gerekçesiyle yargılanarak 1996 yılında ceşitli hapis cezalarına çarptırıldı. Ancak olay yine de yeterince aydınlığa kavuşturulmadı. Ne ailesi ne de askeri çevreler bundan memnun olmadı. 1993 yılında kızı Fatoş Hataylı, Milliyet gazetesine yaptığı açıklamada “Babamı solcular öldürmedi” dedi. Kıbrıs’taki görevine vurgu yaptı. Geçmişinde işkencelerden dolayı bir rahatsızlığının da bulunmadığını ekledi.
1994 yılında yapılan Emniyet açıklamasında ise, aralarında Kayacan’ın da bulunduğu 37 kişinin ölüm emrini Dev Sol lideri Dursun Karataş’ın verdiği ileri sürüldü.
1991-93 yılları arasında PKK’ya karşı mücadele vermiş Hulisi Sayın, Memduh Ünlütürk, İsmail Selen, Temel Cingöz, Adnan Ersöz ve Eşref Bitlis gibi çok sayıda generalin öldürülmesi de dikkat çekiciydi.