''İstanbul'un yarısı benim''
Ruznameci İbrahim Ağa’nın torunu Selahattin Çalışır, ''3. Havalimanı'nın yeri benim'' diyerek dava açacağını söyledi.
Ruznameci İbrahim Ağa’nın torunu olduğunu söyleyen 80 yaşındaki Selahattin Çalışır “3’üncü Havalimanı’nın yeri benim” diyerek dava açmaya hazırlanıyor. İstanbul’un yarısının kendisinin olduğunu iddia eden Çalışır, 60 yıldır dava üstüne dava açıyor.
Yeni Yüzyıl'ın haberine göre Selahattin Çalışır, dedesinin dedesinden kaldığını iddiaettiği arazilerin peşinde. İddiasına göre İstanbul Kasımpaşa, Aynalıkavak Kasrı, Haliç Tersanesi ve Boğaz kıyıları, Üsküdar hep O’nun! Çalışır, “Karadeniz kıyılarından Kilyos’tan başlayıp Bulgaristan’ın içlerine kadar uzanan topraklar da dedemin. Şu anda 3. Havallimanı benim arazim üzerine yapılıyor” dedi.
RUZNAMECİ DEDE İDDİASI
Osmanlı’da hazineye girip çıkan eşya ya da paraların günü gününe işlediği deftere Ruzname, defter kaydını tutana da Ruznameci denirdi. Selahattin Çalışır ise Ruznameci İbrahim Efendi’nin torununun torunu olduğunu savunuyor.
Sultan Abdülmecit ve Abdülhamit dönemlerinde yaşayan Ruznameci İbrahim Efendi üçü kız, üçü erkek olmak üzere altı çocuk sahibiydi. Vefat ettikten sonra çocuklarının yararlanması için mülhak vakıf kurdu. Ömrünün son dönemlerinde Giresun’un Çamoluk ilçesine ailesi ile birlikte yerleşen Ruznameci İbrahim Efendi, Giresun’da öldü. Çocukları da babaları öldükten sonra Giresun’da yaşamaya devam etti.
Ancak Selahattin Çalışır, Erzincanlı… “Bu nasıl oluyor?” diye sorunca; “Bizim ailenin iki kolu var. Giresun’da da var Erzincan’da da. Ben 1954 yılında İstanbul’a geldim. Kasımpaşa’da dedemin arazilerini bir şekilde buldum ama baktım üzerinde donanma var, hastane var. O zaman hadi dedim devlet malı. Ama sonradan başka yerlerde de arazilerim çıktı. O zaman davalar açmaya başladım” diye anlatıyor.
Elindeki Osmanlıca yazılı belgeleri gösteren Çalışır’ın dava dosyaları artıkça, artıyor. Çünkü arazileri sürekli genişliyor, şimdi de 3’üncü Havalimanı sahasına kafayı takmış durumda. “O araziler de dedemden kaldı, ama bir araştırma bile yapmadılar. Dedemin kurduğu vakfın malına el koymak için vakti zamanında yüzlerce sahte vakıf kurmuşlar. İstedikleri gibi bina yapıyorlar” diye konuşuyor.
DAVALAR REDDEDİLİYOR
Açılan davaların çoğu reddedilmiş ama Çalışır, kararlı. Tapu dairelerinden, adliye koridorlarını adımlamaktan vazgeçmeye niyeti yok. İddiasına göre Silivri Cezaevi arazisi bile ağanın malı. Hatta Boğaz’da konaklar. Selahattin Çalışır 3 çocuk sahibi çiçekçilikten taksiciliğe kadar pek çok işi yapmış bir ticaret erbabı. “Benim malımadünya şaşar. Koç gibi adam olurdum bu mallarla” diye hayıflanıyor.